Eskişehir ile özdeşleşen Kalabak Suyu’nun hikayesi, 1930’lu yıllara dayanıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün bir seyahati sırasında kendisine ikram edilen suyun tadını beğenmemesi üzerine, Eskişehir’e yeni bir su kaynağı bulunması talimatı verdiği biliniyor. Yapılan araştırmalar sonucunda, Türkmen Dağı’nın kuzey yamacında, Kalabak köyü yakınlarında bulunan doğal kaynak suyu şehir için en uygun içme suyu olarak belirlendi.
3.SIRADA YER ALDI
1936 yılında şehre getirilmeye başlanan Kalabak Suyu, uzun yıllar boyunca tankerlerle vatandaşlara ulaştırıldı. Zamanla artan talep doğrultusunda, suyun dağıtımı damacana sistemiyle yapılmaya başlandı. Sağlık Bakanlığı tarafından 2013 yılında açıklanan resmi analiz sonuçlarına göre Kalabak Suyu, Türkiye’de analiz edilen 115 su arasında içilebilir nitelikteki 10 sudan biri olarak değerlendirildi ve 3. sırada yer aldı.
Doğal yapısını ve kalitesini koruyan Kalabak Suyu, bugün Eskişehir halkının günlük yaşamının vazgeçilmez bir parçası olmayı sürdürüyor. Şehrin su ihtiyacını büyük ölçüde karşılayan Kalabak, aynı zamanda üretim ve dağıtım süreçleriyle kente ekonomik katkı sağlamaya devam ediyor.
