Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserine karşı farkındalık her geçen yıl artarken, Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hayrettin Dizen, Diyetisyen Ayşegül Akkaya Erden ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mutluhan Temizsoy hastalığın teşhis ve tedavi sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Uzmanlar, tarama programlarının yaygınlaşmasının hem görülme sıklığı istatistiklerini artırdığını hem de yaşam şansını yükselttiğini ifade etti.
MEME KANSERİNDEN HER 7-8 KADINDAN BİRİ ETKİLENİYOR
Doç. Dr. Hayrettin Dizen, meme kanserinin her 7-8 kadından birini etkileyebileceğini belirterek, önümüzdeki yıllarda Türkiye’de yaklaşık 5 milyon kişinin bu tanıyla karşılaşabileceğini söyledi. Mamografi kullanımının geçmişe kıyasla çok daha yaygın ve ulaşılabilir hale geldiğini vurgulayan Dizen, “Eskiden mamografi bu kadar yaygın değildi. Şu anda hastanelerde rutin kullanıma girmesi, vakaların daha fazla tespit edilmesine yol açıyor” dedi. Op. Dr. Mutluhan Temizsoy da 40 yaş üstü kadınlarda düzenli taramaların teşhis oranlarını artırdığını belirtti.
"ÖNEMLİ OLAN HİÇBİR BELİRTİ YOKKEN MAMOGRAFİYLE HASTALIĞI YAKALAYABİLMEKTİR"
Erken tanının hayat kurtardığını söyleyen Diyetisyen Ayşegül Akkaya Erden, yüzde 90’a varan başarı oranlarına dikkat çekti. Ancak toplumda yanlış bilinen bir noktaya dikkat çeken Doç. Dr. Dizen, “‘Elime kitle geldi’ denilen aşama erken evre değildir. Bu noktada hastalık çoğunlukla ilerlemiş olur. Asıl önemli olan, hiçbir belirti yokken mamografiyle hastalığı yakalayabilmektir” ifadelerini kullandı. Dizen, yaş aralıklarına göre düzenli hekim muayenesi, ultrason ve mamografinin ihmal edilmemesi gerektiğini vurguladı.
"MEMEYE ESTETİK OLRAK YENİDEN ŞEKİL VERİLEBİLİYOR"
Gelişen cerrahi yöntemlerin sadece yaşamı değil, yaşam kalitesini de öncelediğini ifade eden Dizen, "Sentinel lenf nodu biyopsisi ile lenf bezlerinin tamamı çıkarılmıyor ve böylece hastada şişlik ya da hareket kısıtlılığı gibi komplikasyonlar önlenebiliyor. Ayrıca onkoplastik cerrahi yöntemleriyle kanserli doku çıkarıldıktan sonra memeye estetik olarak yeniden şekil verilebiliyor.” ifadelerini kullandı.
"İDEAL KİLO KORUNMALIDIR"
Diyetisyen Ayşegül Akkaya Erden, meme kanserinde süt ürünlerinin tamamen bırakılmasının doğru olmadığını belirterek, “Antioksidandan zengin, renkli besinler (mor lahana, kırmızı elma, mor üzüm gibi) tüketilmelidir. Zeytinyağı aşırıya kaçmadan kullanılmalıdır. İdeal kilo korunmalıdır, çünkü kilo artışı insülin direnci ve meme kanseri riskini artıran bir faktördür.” uyarılarında bulundu.
Meme kanserinin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu hatırlatan Diyetisyen Ayşegül Akkaya Erden, “Doğru beslenme, erken tanı ve tedaviye olan inanç hayat kurtarır. Güç bizde, mutfaklarımızda ve doğru ekipte” diyerek sözlerini tamamladı.