Eskişehir’in Seyitgazi ilçesi Yenikent Mahallesi’ndeki Küllüoba Höyüğü’nde gün yüzüne çıkarılan 5 bin yıllık pithos mezar, üzerindeki eksik parmaklı el kabartması ile arkeoloji dünyasında büyük merak uyandırdı. Uzmanlar, bu gizemli motifin dönemin yas ve ölüm anlayışına dair bugüne kadar bilinmeyen sırları aydınlatabileceğini belirtiyor.
İSKELET SAYISI 160'I GEÇTİ
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü izniyle yürütülen kazılarda, daha önce 5 bin yıllık ekmek kalıntısı olan Küllüoba Ekmeği de gün yüzüne çıkarılmış ve Uluslararası Müzeler Haftası kapsamında Eskişehir Eti Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmişti. Kazı Başkanı Prof. Dr. Murat Türkteki, çalışmaların Erken Tunç Çağı’na (M.Ö. 3200-1950) tarihlendiğini ve bölgenin tarih akışına ışık tutacak nitelikte olduğunu vurguladı.
Pithos mezar, antik çağda tahıl, zeytinyağı ve şarap gibi ürünleri saklamak için kullanılan, ağız kısmı dar, gövdesi geniş kalın çömlek küplerden oluşuyor. Tunç Çağı ve Demir Çağı’nda bu büyük küpler ölü gömme kabı olarak da kullanılmış, özellikle çocuk yaşta ölenler bu küplerin içine konmuştu. Küllüoba Höyüğü’nden çıkan pithos mezar da bu uygulamanın örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor.
Prof. Dr. Murat Türkteki, Küllüoba Höyüğü’nün Batı Anadolu’da şimdiye kadar tespit edilen en erken yerleşim dışı mezarlık alanı olduğunu ve mezarlık alanının genişliğiyle dikkat çektiğini belirtti. Bugüne kadar çıkarılan iskelet sayısı 160’ı geçerken, yalnızca 4 tanesi üzerinde radyokarbon analizi yapılabildi ve mezarların M.Ö. 3200-2900 yıllarına ait olduğu tespit edildi.
TÜRÜNÜN TEK ÖRNEĞİ
Arkeologların titizlikle çalıştığı pithos mezarın üzerindeki eksik parmaklı el motifi, literatürde tek örnek olarak kabul ediliyor. Prof. Dr. Türkteki, mezardaki çocuk gömüsünün ve el motifinin, yakınını kaybeden birinin yasını simgelediğini, büyük ihtimalle çocuğunu kaybeden bir annenin acısını yansıttığını belirtti. Pithosun rahmi andıran gövdesi ve ona doğru uzanan el, anne-çocuk bağını açıkça vurguluyor.
