Eskişehir Alpu ilçesine bağlı Karahöyük Mahallesi’nde çadırlarda yaşamlarını sürdüren mevsimlik tarım işçileri, uzun süredir devam eden temel ihtiyaç sorunlarına çözüm bekliyor. İşten arta kalan zamanlarını aileleriyle birlikte çadırlarda geçiren işçiler, yıllardır elektrik ve suya erişim sağlayamamanın zorluklarını yaşıyor.
Görüşülen vatandaşlar, şimdiye dek başvurmadıkları kurum kalmadığını, ancak her seferinde sonuçsuz kaldıklarını ifade etti. Elektrik olmadığı için telefonlarını araçlarında şarj etmek zorunda kalan işçiler, çamaşır makinelerini kullanamadıkları için giysileri elde yıkıyor. Soğutma imkânlarının bulunmaması nedeniyle de gıdaları bozulmadan saklayamıyorlar.
Zor şartlarda hayatta kalmaya çalışan mevsimlik tarım işçileri, yaşadıkları mağduriyetin artık görülmesini ve ilgili kurumların kalıcı bir çözüm sunmasını talep ediyor.
"Bize bakan, sahip çıkan, destek veren yok"
İçerisinde bulundukları zor durumu anlatan tarım işçisi Mehmet Arslan, "Şarjlarımızı ve ampullerimizi araçlara bağlıyoruz. Araçlar şu anda çalışmıyor, her gün aküsü bitiyor. İttiriyoruz, ittire ittire nefesimiz tükendi. Gerçekten yazık. Bize bakan, sahip çıkan, destek veren yok. Tarım için Şanlıurfa'dan Eskişehir'e geldik ama bize bakım sıfır. Gelenler bunu düzelteceğini söylüyor ama sonuç alamıyoruz. Belediyeye, kaymakamlığa gittik, 'Gidin, biz hallederiz' diyorlar ama halleden yok. Belediye başkanı ile görüştüler ama yine bakan olmadı. Çocuklar perişan oldu, etlerimiz koktu. Her 2-3 günde bir hastaneye gidiyoruz, raporlarımız hastanede. Çamaşırlarımızı elle yıkıyorlar. Hastalarımız var. Biz 06.00'da işe gidiyoruz 17.30'da geliyoruz. Gelene kadar saat 19.00 oluyor. Ekmek mi yetişecek çamaşır mı? 2025 geldi ama maalesef durum böyle. Şu anda yalnızca elektrik ve su istiyoruz, başka bir şey istediğimiz yok. Yol falan istemiyoruz" diye konuştu.
"Perişan durumdayız"
Çocukları hasta olduğu zaman elektrik olmaması nedeniyle buhar makinesini çalıştıramadıklarını dile getiren Hamit Kaya ise, şu ifadelere yer verdi:
"Perişan durumdayız. Tüm yetkililerden rica ediyoruz, bize elektrik getirsinler. Hasta, yaşlı var. Buhar makinesi takmak istiyorlar, kimse takamıyor. Bazen çocukları köye gönderiyoruz, kovuyorlar. Köylü ne yapsın? 1-2 gün değil, 1 hafta değil ki adam idare etsin. Yetkililer sürekli geleceklerini söylüyorlar ama gelmiyorlar. Bizim milletvekillerimiz seçim olduğu zaman direkt geliyorlar, oylarımızı onlara basıyoruz ama oyunu verdikten sonra hiçbir faaliyet yok. Sene 2025, hangi çağda yaşıyoruz?"
OEDAŞ'tan açıklama
Bu arada, Osmangazi Elektrik Dağıtım A.Ş.'tan (OEDAŞ) konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Tarım işçilerine tahsis edilen alanların kalıcı olmaması, hali hazır arazi üzerinde araç-çadır-konteyner gibi yerler için elektrik bağlanması taleplerinde; şartlara bağlı olarak (pandemi, mevsimsel şartlar, çadır kapasitesi, elektrik haricinde su, yol vb. alt yapı tesislerinin zamanla değişkenlik göstermesi, ekonomik şartlar gibi) değişken olması, kalıcı yapı sınıfında herhangi bir yapının bulunmadığı bilinmektedir. Bu noktada şirketimiz tarafından, tarım işçileri konaklama bölgelerine aydınlatma amaçlı ve telefon şarjı gibi zaruri ihtiyaçlarını giderebilmek amacıyla çadırların kurulduğu bölgeye ait Valilik tarafından verilen yer tahsis belgesi, bağlı bulunulan Valilikler/Kaymakamlıkça tarım işçileri konaklama bölgesinde enerji kullanılmasında sakınca olmadığına dair belge/yazı ile birlikte ilgili mevzuatlara uygun olarak onaylatılacak elektrik projesi ile tesisatının hazırlatılması sonrası abonelik işlemlerinin yürütülebilmektedir" dedi.