CHP, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tatile girmesiyle 81 ilde saha çalışması başlattı. Bu kapsamda Eskişehir’e gelen İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir, PM Üyesi Burcu Mazıcıoğlu, PM Üyesi Berkay Gezgin ve YDK Üyesi Deniz Çakır iki gün boyunca kentte esnaf, pazar ve sivil toplum örgütü ziyaretleri yaparak, CHP’nin politikalarını anlatacak ve sahada yaptığı çalışmaları rapor halinde genel merkeze sunacak.
“10 canımızın yanarak ölmesi de küresel ısınma mı?”
CHP Eskişehir İl Başkanlığı binasında yapılan basın toplantısında konuşan ve aynı zamanda Eskişehirli olan İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, “Bugüne kadar Eskişehir’e sayısız kez geldik ama bugün biraz daha acılıyız, biraz daha eksiğiz. Çünkü geçtiğimiz ay yaşadığımız büyük yangında ciğerlerimiz, ormanlarımız yandı. Binlerce canımızı yitirdik. En acısı ormanlarımızı savunmak için mücadele eden 10 emekçiyi de kaybettik. Hepsine baş sağlığı diliyoruz. O gün oraya gerekli önlemler alınmadan gönderildikleri söylendi. 10 kişi gözlerimiz diri diri yandı. Bir tek sorumlu bulunmadı. Bir terk yetkili hala istifa etmedi. Aradan bir ay geçti ortada hala iddianame gözükmüyor. Sonra çıkıp bunun adına küresel ısınma diyorlar. 10 canımızın yanarak ölmesi de küresel ısınma mı? Ya da Eskişehir topaklarının yüzde 81’inden fazlasının madenlere peşkeş çekilmesi de bir küresel ısınma mı? Biz biliyoruz ki bu ölümler kader değil. Liyakatsiz atamaların, partizan kadrolaşmaların ve kamu yönetimindeki çürümenin de rant hırsının sonucudur” dedi.
“Halkın yanında olan yerel yönetimlerden korkuyorlar”
“Bugün Türkiye’de devletin boş bıraktığı alanı yıllardır özellikle Eskişehir’de yerel yönetimler dolduruyor” diyen Kılıç, “Eskişehir’de başta Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere ilçe belediyelerimizle gerçekleştirilen sosyal belediyecilik anlayışı bunun en güzel örnekleri. Sadece Türkiye’ye değil dünyaya örnek oluyor. Kadın odaklı politikalar, sivil katılım, atık yönetimi, raylı sistemler saysak burada herhalde saatler yetmez sosyal belediyecilik örneklerine. En önemlisi emeklinin çayı, öğrencinin yurdu, çocuğun kreşi, kadının emeği, yoksulun sofrası yerel yönetimlerimiz sayesinde var. İşte korktukları da aslında tam da bu. Halkı açlığa mahkum ederken halkın yanında olan yerel yönetimlerden korkuyorlar. Eğitimi cemaat ve tarikatlara terk ederken çocukları koruyan yerel yönetimlerden korkuyorlar. Emekliyi sefalet ücretine mahkum ederken sofraları büyüten yerel yönetimlerden korkuyorlar. Kadını yok sayarken kadının emeğini ayağa kaldıran yerel yönetimlerden ve belediye başkanlarımızdan korkuyorlar. O yüzden 19 Mart darbesi yapıldı. O yüzden darbe hız kesmeden devam diyor” diye konuştu.
“Halkın talepleri için mücadele edeceğiz”
Mücadele vurgusu yapan Kılıç, “Ama biz yılmayacağız! Çiftçinin ürününün değerinde satılması için, ormanı yanan köylünün hakkı için, gençlerin barınma sorunu çözülene kadar, kadınların özgürlüğü, emekçilerin hakkı için, Eskişehir’in ölüm yolları Seyitgazi ve Alpu’da canlar yitirilmesin diye, kentsel dönüşümde halkın talepleri duyulsun diye mücadele etmeye hem Eskişehir’de hem de Türkiye’nin her yerinde devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“100 bin öğrenci gelen şehirde yurt kapasitesi 16 bin”
Kılıç, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bakın; bugün üniversite yerleştirme sonuçları açıklandı. Eskişehir’imize yaklaşık 100 bin yeni öğrenci daha gelecek. Ancak bu kentin yurt kapasitesi sadece 16 bin! Öğrenciler yıllardır nasıl barınıyorlar? Eskişehirlilerin onlara açtığı imkanlar sayesinde. Yani on binlerce öğrencimiz daha eğitim hayatına barınma kaygısıyla başlayacak. Aileler kara kara düşünüyor; gençler daha üniversiteye adım atmadan umutsuzlukla karşı karşıya bırakılıyor. Bir üniversite kentinde gençleri barınma sorunuyla baş başa bırakmak, yalnızca bir ihmal değil; aynı zamanda gençliğe karşı bir haksızlıktır. Biz diyoruz ki, öğrencilerin geleceği tarikat yurtlarına teslim edilemez! Devlet, gençlere güvenli, sağlıklı ve ücretsiz barınma imkânı sunmak zorundadır! Gençler bu ülkenin umududur. Biz onların yanında, haklarının takipçisi olmaya devam edeceğiz. Ve son olarak, Eskişehir’in gururu Eskişehirspor’a da selam olsun! Eskişehirspor’a sahip çıkmak bu kentin kültürüne, hafızasına, gençlerine sahip çıkmaktır.”