Türkiye’nin dört bir yanındaki termal kaynaklar, doğal şifa arayan yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeyi sürdürüyor.
Özellikle Eskişehir ve çevresinde bulunan termal tesisler, zengin mineralli suları sayesinde pek çok sağlık sorununa karşı destekleyici bir rol üstleniyor.
Eskişehir’in termal kaynakları, sağlık turizminde önemli bir yere sahip. 38-45 derece sıcaklıktaki termal suları ile Zümrüt Evler ve Sakarıılıca bölgeleri dikkat çekiyor.
Uzmanlara göre termal sular; astım, bronşit, alerjik solunum yolu hastalıkları ve nefes darlığı gibi solunum problemlerinde rahatlatıcı ve tedavi edici etki sağlıyor. Ayrıca sedef, egzama, akne gibi cilt rahatsızlıklarında da olumlu sonuçlar gözlemleniyor. Kireçlenme, bel fıtığı, romatizma, felç sonrası hareket kaybı ve çocuk felci gibi kas-iskelet sistemi hastalıklarında düzenli termal uygulamalar, rehabilitasyon sürecine önemli katkı sunuyor. Uzmanlar, bu uygulamaların tedavide tamamlayıcı unsur olarak değerlendirildiğini vurguluyor.
Doğurganlık sorunlarına da iyi geliyor
Sindirim sistemi ve metabolizma üzerinde de olumlu etkileri bulunan termal sular; obezite, insülin direnci, karaciğer yetmezliği ve gut hastalığı gibi durumlarda destekleyici nitelikte. Böbrek taşı, idrar yolu enfeksiyonları ve prostat rahatsızlıklarında da faydalı olduğu ifade ediliyor.
Ayrıca termal tedavilerin, bazı kadın hastalıklarında ve doğurganlık sorunlarında umut verici sonuçlar sunduğu belirtiliyor. Stres, sinir sistemi bozuklukları ve çeşitli nörolojik hastalıkların iyileşme sürecinde de tercih edilen bu doğal kaynaklar, her yıl binlerce kişiyi sağlık turizmi kapsamında ağırlıyor. Böylece hem turizme canlılık katıyor hem de doğal ve tamamlayıcı tedavi yöntemlerine olan ilgiyi artırıyor.
