AK Parti’nin seçim sürecinde açıkladığı vatandaşlık maaşı projesi için çalışmalar hızlandı ve Gelir Tamamlayıcı Aile Destek Sistemi kapsamında oluşturulan modelin 2026 yılında pilot illerde başlatılacağı açıklandı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından yürütülen çalışma her hanenin en az asgari ücret seviyesinde gelire sahip olmasını amaçlarken uygulamanın başarılı olması halinde sistemin ülke geneline yayılması planlanıyor.

Hazırlanan modele göre geliri asgari ücret düzeyinin altında kalan aileler desteklenecek ve yıllık bir gelir sınırı belirlenecek.
Ailede hiç çalışan olmaması veya eve giren gelirin asgari ücret tutarının altında kalması durumunda destek ödemeleri en az bir kişi iş gücüne dahil olana kadar devam edecek. Program maddi desteğin ötesinde iş bulma sürecine yönlendirme ve istihdam teşviki gibi ek uygulamaları da kapsayacak.
GELİR EKSİĞİ MAAŞLA TAMAMLANACAK
Vatandaşlık maaşı kapsamında geliri belirlenen sınırın altında kalan ailelere aradaki fark maaş olarak ödenecek ve böylece hane geliri asgari geçim sınırının altına düşmeyecek. Örneğin yıllık sınırın 20 bin lira olarak belirlendiği varsayıldığında geliri 16 bin lira olan bir ailenin her ay 4 bin lira destek alması sağlanacak. Ailenin hiç geliri olmaması durumunda ise iş bulunana kadar belirlenen miktar kadar ödeme yapılacak. Cumhurbaşkanlığı 2026 Programı’nda sosyal yardım sisteminin aile odaklı bir yapıya dönüştürüleceği belirtilirken vatandaşlık maaşının ilk aşamada pilot illerde uygulanacağı ifade edildi.
SİSTEM TÜM TÜRKİYE’YE YAYILACAK
Uygulamanın işleyişine göre önce yıllık gelir sınırı belirlenecek ardından geliri bu sınırın altında kalan vatandaşlara fark kadar ödeme yapılacak. Ailede çalışan yoksa belirlenen ücret kadar destek sağlanacak ve bu süreç en az bir kişinin istihdama katılmasıyla son bulacak. Pilot sonuçların olumlu olması halinde vatandaşlık maaşı ülke genelinde kalıcı bir destek mekanizmasına dönüşecek. Projeye benzer bir öneri MHP tarafından da dile getirilmiş ve hane geliri ile belirlenen refah seviyesi arasındaki farkın her ay ailelere yatırılabileceği ifade edilmişti. Böylece düşük gelirli hanelerin yaşam standardının korunması ve sosyal desteklerin daha sistematik bir yapıya kavuşması hedefleniyor.





