Yaşandığı döneme damgasını vuran, kent gündemini günlerce meşgul etmiş cinayet vakalarını derledik. Eskişehir'i sarsan ve unutulmayan olaylar ve davaların nasıl sonuçlandıkları haberimizde.
KENTİ SARSAN O CİNAYETLER
Eskişehir'i sarsan ve toplumun hafızasında yer eden olaylardan ilki 1'i engelli 4 çocuk annesi yabancı uyruklu kadının evinde bıçaklanarak vahşice öldürülmesiydi. Tepebaşı ilçesine bağlı Güllük Mahallesi'nde meydana gelen korkunç cinayet şehirde büyük yankı uyandırmıştı. 3 katlı bir apartmanın 2. katında oturan ve 1’i engelli 4 çocuk annesi olan yabancı uyruklu S.S.K., sabaha karşı saatlerde evinde bıçaklanarak vahşice öldürülmüştü.
S.S.K.’nın engelli çocuğuyla birlikte yaşadığı ev, polis tarafından mühürlenirken, cinayetle ilgili çok yönlü çalışma yürütülmüş ve gözaltına alınan şüpheliler adliyeye sevk edilmiş, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü ekipleri, olayla bağlantılı olabilecek diğer kişileri de incelemeye almıştı.
İRAN VATANDAŞLARI BİR PROFESÖRÜ ÖLDÜRMÜŞTÜ
Eskişehir Teknik Üniversitesi'nde görevli Prof. Dr. Bekir Karasu 2024 yılında 27 Haziran2da evinden ayrılmış ve kendisinden 4 gün boyunca haber alınamamıştı. Karasu'nun cansız bedeni Porsuk Çayı'nda Elleri bağlı olarak bulunmuş, ve savcılık cinayet soruşturması başlatmıştı. Ceset üzerinde yapılan ilk incelemelerde Karasu'nun boğularak öldürüldüğü tespit edilmişti.
Karasu'nun olay günü bir grup tarafından gasp edildiği öğrenilirken, Mobese görüntülerinde Karasu ile birlikte aynı araca binen şüphelilerin, Karasu'ya ait terk edilmiş aracı yağmaladıkları görülmüştü. Davada yargılanan 5 sanıktan 2'si müebbet hapis ve ayrıca 13’er yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada İran uyruklu tutuklu sanıklar Hojjat S. (35) ve Majid S. (38) ile taraf avukatları hazır bulunmuş ve Yaptığı savunmada tutuklu sanık Majid S., Karasu ile 5 yıl, diğer sanık Hojjat S. ile de 6 yıl önce tanıştıklarını söyleyerek, "Aramada otururken Hojjat, bagaj kısmında toplu para gördüğünü söyledi ve plan kurup bana söyledi. Paraya ihtiyacım olduğu için uyum sağladım. O gün gidip eldiven aldık. Hoca gelip bizi aldı. Bilecik'in Bozüyük ilçesinde bir restorana gittik ve Eskişehir'e döndük. Tenha bir yerde aracın arkasında konuştular. Hojjat, bıçağı çıkarıp hocanın hem ağzını hem de burnunu kapatarak bıçağı boğazına dayadı. Hoca karşılık vermedi. Bagajda para yoktu. Daha sonra kolları ile boğmaya başladı ve daha sonra da suyun kenarına taşıdık. Hojjat, hocayı suya attı. Daha sonra kaçtık" şeklinde savunma yapmıştı.
Mahkeme heyeti, karar duruşmasında tutuklu sanıklar Majid S. ve Hojjat S.'yi “nitelikli kasten adam öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırırken, “nitelikli yağma” suçundan da 13’er yıl hapis cezasına çarptırmıştı.
ÇALIŞMAK İÇİN ESKİŞEHİR'E GELMİŞTİ
Cinayete kurban gittiği ortaya çıkan ve 2024'ten beri kayıp olan 19 yaşındaki Nagihan Uyğur’un Eskişehir'e çalışmaya geldiği ve bir daha haber alınamadığı öğrenilmişti. Ancak gerçeğin bambaşka olduğu ortaya çıkmıştı.
Kütahya İl Emniyet Müdürlüğü’ne 4 Mayıs 2025 tarihinde başvuran H.E.T., kız kardeşinin en son geçen yıl nisan ayında evden ayrıldığı ve Eskişehir’deki barlarda çalıştığını, o tarihten bu yana ise kendisinden haber alamadığını söylemişti ve bunun üzerine Soruşturma kapsamında, aile bireylerinden O.Ç.’nin ifadesine başvurulmuştu. O.Ç., Nagihan Uyğur’un dayısı Y.T. tarafından geçmişte cinsel istismara uğradığını ve bu durumun ailenin bilgisi dahilinde olduğunu söyledi. İfadeye göre, olayın duyulmasından korkan aile üyeleri, 2023 yılının Eylül ayında Nagihan Uyğur’u ortadan kaldırma kararı aldı.
O.Ç., verdiği ifadede, Ekim 2023’te dayı Y.T.’nin Nagihan’ı iple boğarak öldürdüğünü ve cesedi evin bahçesindeki bir kuyuya attığını belirtti. O.Ç., cesedin üzerinin moloz ve betonla kapatıldığını, kendisinin de bu sürece yardım ettiğini itiraf etmişti.
