TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde gerçekleştirdikleri basın açıklamasında Türkiye'nin yeni depremlere hazır olup olmadığı sorusunu cevapladı.


TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi, "Deprem, üzerinde yaşadığımız yeryuvarının hareketli olduğunun en önemli göstergelerinden birisidir. Aynı zamanda, üzerindeki yaşam ve doğal zenginlikler için gerekli olan doğal bir olaydır. Ülkemizin konumu, doğa tarafından insanoğluna bahşedilen çeşitli nimetleri bizlere sunarken, depremi afete çeviren yanlışlar ile yaşamamızı da gerektirmektedir. Ülke topraklarının çok büyük bir kısmı önemli bir deprem tehlikesine sahiptir. Nüfusu bir milyonun üzerindeki büyük kentlerimiz başta olmak üzere, ülke nüfusunun % 70’inin büyük bir deprem riski altında olduğu bilinmektedir. Sadece depremler sırasında yıkılan binalar nedeniyle, son yüz yıl içerisinde on binlerce vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Asırlardır depremlerin gölgesinde yaşamış, buna rağmen bir daha hiç deprem olmayacakmış gibi gelişi güzel büyümeye devam eden kentlerimiz yakın bir gelecekte yeni depremlerden zarar görecektir. Dolayısıyla, deprem ve afet gerçeğini artık hepimizin tereddütsüz olarak önemsemesi ve deprem zararlarını minimuma indirebilmek adına çok disiplinli çalışmaların yapılması en önemli konulardan birisidir. Doğal olan depremdir, doğal olmayan ise afettir. Depremleri önlemek mümkün değildir, ancak zararlarını ortadan kaldırmak veya azaltmak mümkündür ve bizim elimizdedir. Günümüz bilgi düzeyi depremlerin olacağı yerleri ve yaratacakları etkiyi büyük bir doğrulukla tayin etmeye imkân tanımaktadır. Son yaşadığımız Kahramanmaraş depremleri bizlere, kentsel dönüşümün binadan değil zeminden başlaması gerektiğini bir kez daha göstermiştir" açıklamasında bulundu.

Eskişehir'deki deprem riski hakkında da açıklama yapan şube yetkilileri konu hakkında şunları söyledi:

"Eskişehir İli nüfus ve sanayileşme açısından ülkemizin en önemli büyük şehirleri arasında yerini almaktadır. Sunduğu doğal ve ekonomik zenginlik Eskişehir İli’ni göç alan bir kent konumuna getirmiştir. Bu anlamda nüfusu yıllara göre sürekli artış eğiliminde olan İl merkezi nüfusu, 2022 yılı sonu itibariyle 1 milyona dayanmış durumdadır. Eskişehir İli, kalabalık nüfusunun yanı sıra, ülkemizin sanayileşme anlamında başı çeken lokomotiflerinden bir tanesidir. Marmara, İç Anadolu ve İç Ege Bölgeleri arasındaki geçiş özelliğindeki konumu ile ekonomik anlamda bir çekim merkezi halini almıştır. Nüfus ve sanayi odağında ortaya çıkan durum tespiti deprem riski anlamında Eskişehir Fay Zonu’nun üzerine Kurulu olan Eskişehir ve çevresinin yerleşime uygunluk açısından yeniden değerlendirilmesini zorunluluk haline getirmektedir. Son yıllarda uzmanlar tarafından yapılan analiz ve yorumlar Türkiye Diri Fay Haritası’nda belirtilen fay aktivitesinin gerçekliğini bir kez daha ortaya koymuştur. Eskişehir merkez ve İnönü gibi birçok yerleşim alanı doğrudan Eskişehir Fay Zonu üzerinde yada taşıma gücü düşük alüvyal zeminlerin üzerine yerleşmiş iken, son zamanlarda ortaya konulan bilimsel veriler sanayi bölgelerinin de benzer tehdit altında olduğunu göstermektedir. İlgili faylar boyunca en önemli risk, doğrudan yerleşim alanlarını, sanayi ve mühendislik yapılarını katletmelerinden dolayı, büyük depremler sırasında oluşacak yüzey kırıklarına bağlı gelişecek hasarlardır. Bu anlamda günümüzde halen daha tartışmalı olan fay kollarının imar planlarına esas ölçeklerde yerleri net olarak belirlenmeli, bu fayların deprem davranışları (ne büyüklükte deprem üretecekleri, deprem tekrarlanma periyodları ve bir sonraki depremin gerçekleşme zamanı gibi olası senaryolar) bilimsel yöntemlerle ortaya konulmalıdır. Eskişehir özelinde bir diğer önemli problem ise kent merkezinin üzerinde yerleştiği zayıf zeminin depremler sırasında oluşturacağı yüksek risktir. Yalnızca kent merkezini kateden faylara bağlı değil uzak kaynaklı depremler sırasında da olumsuz davranış sergileme olasılığı oldukça yüksek olan zemin davranışı, net olarak anlaşılmalı ve gerekli zemin iyileştirmeye yönelik önlemler alınarak planlama devam ettirilmelidir."

Kaynak: Eskisehir Net Haber Merkezi