Kongre Yürütme Kurulu Başkanı ve EMO Eskişehir Şubesi Yöneyim Kurulu Başkanı Ahmet Şakar, açılış konuşmasında raylı sistemlerin ulaşımın omurgasını oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Ulaşımın omurgasını oluşturan raylı sistemler yalnızca kent içi ve şehirlerarası hareketliliği değil, sürdürülebilir, çevreci, güvenli ulaşım politikalarının da temel taşlarıdır. Bugün burada demiryolu taşımacılığından metro sistemlerine, teknolojik gelişmelerden yerli üretim kapasitesine kadar pek çok başlığı ele almak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz." Şakar, yerli üretimin önemine vurgu yaparak, "Özellikle ülkemiz için değerli olduğuna inandığım ilk yerli lokomotif ve dizilerin servise verilmeye başladığı bu günlerde bu kongrenin yapılıyor olması oldukça sevindiricidir. Son dönemde gerek kent içi ulaşımda gerekse şehirlerarası ulaşımda yerlilik payının arttırılarak bir ivmelenme yakalanması oldukça sevindiricidir" dedi.



Üç günlük kongre programında sekiz oturum ve dört panel düzenleneceğini belirten Şakar, "Demiryolu teknik terminolojisinin önemli konularının işleneceği bu oturumlardan konusunun uzmanı akademisyen ve sektör çalışanı bildiri sahiplerinin sunumlarını hep birlikte dinleyeceğiz. Panellerde demiryolu için yapılan yerli üretimlerin, kent içi raylı sistemlerin, ülkemizin lojistik değerlerinin ve tren trafik sistemlerinin tartışılacağı platformlarda sizlerle birlikte olacağız" ifadelerini kullandı.

MMO Yönetim Kurulu Başkan Vekili Arife Kurtoğlu, "Ülkemizin ulaşım politikaları açısından demiryolu taşımacılığının geleceğine bir açılım sunmasını, Cumhuriyet döneminde temelleri atılan politikaların daha da günümüze uygun olarak, teknolojiye uygun olarak, çevreye duyarlı bir şekilde geliştirilmesini diliyorum" dedi.

EMO Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, küresel ölçekteki değişimlere geniş bir perspektifle yaklaşarak şu değerlendirmelerde bulundu: "Dünya aslında ikili bir altüst oluş içerisinde. Bir yandan sıcak çatışmaların yoğunlaştığı, Rusya ve Ukrayna savaşı, Uzak Doğu‘daki tartışmalar, İsrail‘in Filistin halkı üzerine uyguladığı soykırım ve bölgedeki çatışmaların artması, sınırların yeniden çizildiği bir dönem yaşıyoruz. Diğer taraftan yapay zekânın bütün sektörleri dikey kesen dönüştürücü gücü, büyük bir teknolojik devrimsel atılımın önünde olduğumuzu gösteriyor." Ulutaş, emperyalist güçlerin dünya üzerindeki hegemonyalarını beş temel tekel üzerinden sürdürdüklerini belirterek bunları "kitlesel imha silahları, kitle iletişim araçları, enerji kaynakları, dünya finansal sistemleri ve teknoloji üretimi üzerindeki tekelci kontrol" olarak sıraladı; Türkiye‘nin bağımsızlığı konusunda şunları söyledi: "Ülkemiz siyasi bağımsızlığını kazanmanın yegâne yolunun iktisadi bağımsızlık olduğu gerçeğinden, Mustafa Kemal Atatürk‘ün önemli sözünden hareketle, bu beş temel emperyalist bağımlılık zincirinden kopuş eksenindeki alanlarda kendi ulusal politikasını üretmek zorunda. Burada bizim mühendislik olarak en önemli faaliyet alanımız teknoloji üretimidir."

Ulutaş, raylı sistemlerin önemine değinerek, "Ulaşım çok temel bir sektör. Cumhuriyetin ilk kuruluş yıllarından itibaren önemsenmiş, sonrasında karayollarının daha çok temel ulaşım yöntemi haline gelmesiyle ikinci plana getirilmiş. Demiryollarının elektrifikasyonu ve bu elektrifikasyonun yerli bir üretimle, teknoloji sahipliğiyle yapılıyor olması, bugünkü etkinliğimiz açısından en önemli politika alanlarından birini oluşturuyor" dedi.

Çin‘in kuşak yol projesiyle ilgili önemli bir tespitte bulunan Ulutaş, "Çin‘i Avrupa‘ya bağlayacak olan bu ana lojistik eksenin Türkiye‘yi dışarıda bırakması, ülkemizin ulusal politika ihtiyacını ortaya koyuyor. Ülkemiz bu alanda kendi öz teknolojisini üretebilirse, raylı sistemlerin önemi gerektiği şekilde verilirse, demiryollarının elektrifikasyonu istenen düzeye gelirse, bu gelişmenin Türkiye‘yi de içine alacak şekilde gerçekleşeceğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Ulutaş, kongrenin önemine vurgu yaparak sözlerini şöyle tamamladı: "Bugün burada yapılan tartışma sadece bir avuç mühendis ve teknik personelinin kendi içine yaptığı tartışma değil. Ülkemizin çok önemli, çok temel, stratejik bir sektöründe buradaki sinerjinin bütün alanlarda etkisini göstereceğini, buradaki birikimlerin, çıkarımların karar vericilere ve siyasi iktidarlara yol açıcı olacağını umuyorum."

Eskişehir Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan, konuşmasında raylı sistemlerin sürdürülebilir kalkınmadaki rolüne dikkat çekerek şunları söyledi: "Raylı sistemler günümüzde yalnızca bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma ve enerji verimliliğinin temel unsurlarından biridir. Kent içi ulaşımdan şehirlerarası taşımacılığa uzanan bu alan çok yönlü bir mühendislik yaklaşımı gerektirmektedir." Eskişehir‘in demiryolu tarihi ve kültürüne vurgu yapan Özcan, "Eskişehir, Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana demiryolu kültürü, teknik bilgi birikimi ve sanayisiyle bu alanda ülkemizin öncü kentlerinden biri olmuştur" dedi. Özcan, üniversitenin raylı sistemler alanındaki çalışmalarını detaylandırarak, "2022 yılında Demiryolu Meslek Yüksekokulu çatısı altında raylı sistemler elektrik-elektronik teknolojisi, raylı sistemler makine teknolojisi, raylı sistemler yol teknolojisi, raylı sistemler işletmeciliği ve raylı sistemler makinistlik programlarında eğitim-öğretim faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Bu programlar aracılığıyla hem teorik bilgiye hem de uygulama becerisine sahip, sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağını ülkemize kazandırmaya gayret ediyoruz" bilgisini paylaştı.

Özcan, TCDD Genel Müdürlüğü, ESTRAM, Devlet Demiryolları Taşımacılığı AŞ ve Demiryolu Taşımacılığı Derneği ile imzalanan protokollere de değinerek, "Bu iş birlikleri sayesinde öğrencilerimiz yalnızca teorik bilgiyle değil, sektörle doğrudan temas eden pratik deneyimlerle de yetiştirilmektedir" ifadelerini kullandı.

Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, Büyükşehir Belediye Başkanı Av. Ayşe Ünlüce ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç‘ın destek mesajları açılış töreni sırasında okundu. Mesajlarda, kongrenin Eskişehir ve ülkenin raylı sistemler alanındaki gelişimine önemli katkılar sağlayacağına inanıldığı belirtilerek, katılımcılara başarı dilekleri iletildi.
Kongrede demiryolu araçları, hat planlama ve yapım süreçleri, işletme, bakım, tasarım, güvenlik, erişilebilirlik, elektrifikasyon, sinyalizasyon, enerji yönetimi, test ve sertifikasyon gibi başlıklar ele alınırken, akıllı ulaşım sistemleri ve yerlileştirme çalışmalarına yönelik güncel yaklaşımlar da tartışıldı.

Etkinlik kapsamında düzenlenen sergide, sektör firmalarının ürün ve projeleri katılımcılara tanıtıldı. Ulusal ve uluslararası uzmanların bilgi paylaşımında bulunduğu kongre, raylı sistem teknolojilerindeki son gelişmelerin değerlendirildiği önemli bir platform oluşturdu. Acarlar Vagon A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Anıl Acar, kongrenin sektör ve ülke sanayisine hayırlı olmasını dileyerek, organizasyonda emeği geçenlere teşekkür etti. Üç gün boyunca panel, teknik oturumlar ve sergi ile devam eden kongre, akademi, sanayi ve kamu temsilcilerini bir araya getirerek Türkiye‘nin raylı sistemler vizyonuna değerli katkılar sağladı.

Kaynak: Bülten