Eskişehir Filistin ile Dayanışma Platformu, platform sözcüsü Kuban Kural’ın yargılanmasına tepki göstermek amacıyla bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı Levent Baştürk okudu.
Baştürk açıklamada şu ifadelere yer verdi,
Bugün burada Eskişehir Filistin ile Dayanışma Platformu sözcüsü Kuban Kural’ın yargılanmasına karşı dayanışmamızı büyütmek için toplandık. Kuban Kural, Filistin halkına yönelik süregelen soykırıma dikkat çekmiş, Türkiye’nin İsrail ile olan ticari ve diplomatik ilişkilerin tamemen kesmesi ve soykırımcı Siyonist Rejim’e karşı koşulsuz yaptırım uygulanması gerektiğini dile getirmiştir. Bu sözleri nedeniyle hakkında açılan dava, aslında bir kişiye değil, halkların ortak vicdanına ve özgürlük talebine yöneltilmiş bir saldırıdır.
Bugün Gazze’de ve işgal altındaki topraklarda yaşananlar, modern çağın en büyük insanlık suçlarından biridir. Aylar süren bombardımanlarla şehirler yok edilmiş, on binlerce sivil katledilmiş, açlık ve kıtlık ve savaş silahına dönüştürülmüş ve bunun sonucunda iki milyon insan açlık, susuzluk ve sağlık hizmetlerinden yoksun bırakılmıştır. Çocuklar sistematik bir biçimde öldürülmekte, bütün bir halk yok edilmek istenmektedir. Uluslararası hukuk, insan hakları sözleşmeleri ve en temel vicdani değerler hiçe sayılarak bir soykırım sürdürülmektedir.
Kuban Kural’ın sözleri işte bu soykırıma karşı bir haykırıştır. Bu haykırış aynı zamanda Türkiye halklarının iradesinin bir yansımasıdır. Çünkü bu ülkede yaşayan milyonlar, İsrail’le sürdürülen ticaretin, silah ve enerji anlaşmalarının, diplomatik işbirliklerinin derhal sonlandırılmasını istemektedir. Soykırım yapan bir devletle ilişki kurmak, o suça ortak olmaktır.
Ancak iktidar, halkın bu haklı talebini görmezden gelmekte, tersine, İsrail ile ticari ve diplomatik ilişkileri surdürerek Filistin halkına yapılan katliamlara dolaylı destek vermektedir. İşte Kuban Kural’ın yargılanması, bu suç ortaklığının üzerini örtme çabasıdır.
"Bu dava aynı zamanda düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelmiş açık bir saldırıdır"
Buradan bir kez daha ilan ediyoruz:
Filistin halkıyla dayanışma bir insanlık görevidir.
Soykırıma karşı çıkmak suç değil, onurdur.
Kuban Kural yalnız değildir, susturulamaz.
Kuban Kural’a yöneltilen “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiası, Filistin’de akan kanı görmezden gelmeye hizmet eden bir baskı aracıdır. Oysa Kuban’ın sözleri, milyonların yüreğinde yankılanan gerçeğin ifadesidir: Soykırımla suçlanan bir devletle sürdürülen her türlü ilişkinin karşısında olmaya devam edeceğiz.
Bu dava aynı zamanda düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelmiş açık bir saldırıdır. İktidar, halkların özgürlük ve adalet talebini bastırmak için hukuku bir sopa gibi kullanmaktadır. Ama bilinmelidir ki, halkların dayanışma iradesi, baskı ve yargılamalarla yenilgiye uğratılamaz.
Bugün burada bir kez daha yüksek sesle söylüyoruz:
Filistin halkı kazanacak, İsrail’in soykırımcı politikaları kaybedecek!
Türkiye halkları, iktidarın İsrail’le kurduğu suç ortaklığını reddediyor!
Dayanışma büyüyor, Kuban Kural’ın sesi milyonların sesi olmaya devam ediyor!"