Eskişehir Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Köprübaşı'nda başlayan yürüyüş gerçekleştirdi.
Yürüyüşte yapılan açıklama şu şekilde; "Bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde, bir kez daha savaşın yarattığı yıkımı hatırlayıp barışa sarılmak; ülkemizin geleceğini demokrasi, eşitlik, özgürlük ve adalet temelinde inşa etmek için sesleniyoruz: Barış Haktır. Bütün doğanın, hayvanların ve insanların hakkıdır, barış içerisinde bir hayat sürmek. “Savaşa hayır” demek bu sebeple bütüncül bir sorumluluğun parçasıdır. Dünya; emperyalist müdahalelerin, bölgesel savaşların, etnik ve mezhepsel çatışmaların içine sürüklenmiş durumda. Ortadoğu başta olmak üzere Afganistan’dan Irak’a, Suriye’den Libya’ya kadar halklar kan ve gözyaşıyla boğulmaktadır.
ABD ve İsrail eliyle Filistin kan gölüne çevrilmiş, tüm Gazzeliler ölümle karşı karşıya bırakılmıştır. Diğer yandan Ortadoğu’da bir ABD projesi olarak ortaya çıkmış BOP’un eş başkanlığına soyunulmuş ve Neo-Osmanlıcı hayallerle, AKP iktidarı ülkemizi bir savaşın içine sokmuştur. Emperyalist güçler ve işbirlikçileri; ülkeleri parçalayan, halkları birbirine düşüren politikalarıyla savaşların gerçek sorumlusudur. Ülkemiz de bu politikaların gölgesinde bağımlılık ilişkileriyle dış politikasını şekillendirmekte; milliyetçilik, militarizm ve siyasal İslam ekseninde toplumsal kutuplaşma derinleştirilmektedir. AK Parti iktidarı tarafından yıllardır Kürt sorununda izlenen baskı ve şiddet politikaları, demokratik çözüm ve halkların kardeşçe bir arada yaşama iradesini baltalamaktadır. Geniş emekçi halk kesimleri yoksullukla ve geleceksizlikle boğuşurken; parasız sağlık, barınma, eğitim ve temel insani ihtiyaçlara erişimi imkânsız hale gelmişken; milyarlarca dolar devlet kaynağı savaş bütçelerine ayrılmaktadır. Bir yandan emekçileri, gençleri, emeklileri, kadınları derin yoksulluğa ve yoksunluğa mahkûm eden AKP iktidarı; diğer yandan ülkede her geçen gün baskıyı, şiddeti, saldırganlığı artırmakta; halkın iradesi ile seçilen belediye başkanlarını tutuklamaktadır. İzlenilen baskı politikası kayyum atamalarıyla da pekiştirilerek halkın adeta seçme seçilme hakkı baypas edilmektedir. Tüm yetkisini ve gücünü kural dışı şekilde elinde toplayan tek adam rejimi; defalarca değiştirdikleri anayasaya bile uymayarak saldırgan politikalarını sürdürmektedir. Ancak her şeye rağmen; “Demokratik Türkiye” talebiyle sokağa çıkan gençlerin, kadınların yarattığı umut iklimi ülkeyi kuşatmaktadır. Toplumdaki adalet, eşitlik ve demokrasi taleplerinin; iktidarın ömrünü uzatma siyasi ikballeri uğruna heba edilmemesine karşı, barış ve demokrasi mücadelesinin toplumsallaşması için mücadelede birleşiyoruz. Bizler; barıştan yana olan tüm emekçilerin, yoksulların, kadınların, gençlerin ve halkların yanında olduğumuzu ilan ediyoruz. Barışı inşa etmek; emperyalizme, işgallere, militarizme, etnik ve mezhepsel düşmanlıklara karşı direnmekten, dayanışmayı ve birleşik mücadelemizi büyütmekten geçmektedir. Kalıcı ve gerçek bir barış için; - NATO’dan ve emperyalist savaş ittifaklarından çıkılmalıdır. Ülkemizdeki NATO üsleri kapatılmalıdır! - Sınır ötesi operasyonlara son verilmelidir! - LGBTİ+ ve bütün ötekileştirilen kesimlerin yaşam haklarının üzerindeki tahakküm ve nefret söylemi son bulmalıdır! - Ülkenin her yerinde, toprakların emperyalist tekellere peşkeş çekilmesine karşı ekolojik ve sürdürülebilir bir yaşam var edilmelidir! - Göçmenler ve mülteciler üzerinden yürütülen milliyetçi politikaların ülkeyi sürüklediği karanlıktan acilen çıkarılması için toplumsal barış talebi öne çıkartılmalıdır! - Ülkemizin ve bölgemizin geleceği; barışçı, eşitlikçi, halkların iradesine dayalı politikalarla kurulmalıdır! -Eşit, parasız, bilimsel, laik, anadilinde eğitim tesis edilmelidir!
Kürt sorunu, demokratik ve eşit yurttaşlık temelinde çözülmelidir! Halkların bir arada, özgürce ve eşitçe yaşayacağı, savaşların değil emeğin ve kardeşliğin hüküm süreceği bir dünya mümkündür! Dünya'da ve Türkiye'de emperyalist savaş politikalarının son bulması; Kürt sorununda demokratik ve kalıcı çözüm; sermayenin çıkarı uğruna emeğin ve doğanın sömürüsünün son bulması için savaşlarla yerinden edilmiş milyonların acısına, yoksulluğa, kadın cinayetlerine ve tüm eşitsizliklere son vermek için birleşelim! Emperyalizme ve yerli işbirlikçisi tek adam rejimine son vereceğiz! Gerçek demokrasiyi, eşitliği ve barışı birleşik mücadelemizle kuracağız! Bugün bir kez daha yineliyoruz: Savaşa karşı halkların kardeşliğini; emperyalizme karşı bağımsızlığı; şiddete karşı özgürlük, adalet ve demokrasi mücadelesini büyüterek barışı bu topraklarda birlikte inşa edeceğiz ve birlikte kökleştireceğiz."
