Tabip Odası’nın açıklamasında, Temmuz ayında Türkiye genelinde en az 204 işçinin hayatını kaybettiği, 2025’in ilk yedi ayında ise iş cinayetleri sonucunda yaşamını yitiren işçi sayısının 1165’e ulaştığı ifade edildi.
En çok iş cinayetinin tarım sektöründe yaşandığı, Eskişehir’in ise İstanbul’dan sonra iş cinayetlerinin en fazla görüldüğü il olduğu vurgulandı.
"MÜCADELE EDECEĞİZ"
Açıklamada, "Eskişehir’in Beylikova ilçesinde bir emekçiyi iş cinayeti nedeniyle kaybettik. Çok üzgünüz. Mehmet Taş’ın ailesine başsağlığı ve sabır diliyoruz. Yaşanan onca acıya, yaptığımız tüm uyarılara rağmen gerekli önlemler alınmadığı, yapılması gereken düzenlemeler yapılmadığı için evine ekmek götürmeye çalışan emekçiler işyerlerinde canlarını kaybediyor, işyerleri emekçilerin mezarı olmaya devam ediyor. Temmuz ayında ülkemizde en az 204 işçi hayatını kaybetti. 2025 yılının ilk yedi ayında iş cinayeti sayısı (Ocak 180, Şubat 124, Mart 159, Nisan 156, Mayıs 178, Haziran 164, Temmuz 204) 1165’e ulaştı. Temmuz ayında en çok iş cinayeti güvencesiz çalıştırmanın en yaygın olduğu işkollarından olan tarımda meydana geldi. Eskişehir, İstanbul’dan sonra iş cinayetinin en çok olduğu il oldu maalesef. Emek sömürüsünün derinleştiği, esnek, güvencesiz istihdamın yaygınlaştığı, emek örgütlerinin etkisizleştirildiği 23 yıllık AK Parti iktidarı dönemi boyunca işçi ölümleri tarihin en yüksek sayılarına ulaşmış, 23 yılda 32 binin üzerinde emekçi işyerlerinde hayatını kaybetmiştir. Oysa “uygun koşullarda çalışma hakkı” İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde güvence altına alınmış bir haktır. Emeğin yüzlerce yıllık mücadelesi sonucunda kazanılan bu hak, “işçi sağlığı ve iş güvenliği” adıyla tüm dünyada kabul edilen temel bir çalışma ilkesi halini almıştır. İş cinayetleri ve iş kazalarının büyük çoğunluğunun önlenebilir nitelikte olduğunu hepimiz biliyoruz. Bilimsel ve teknik ölçütler doğrultusunda atılacak adımlarla, göz göre göre “geliyorum” diyen facialara son vermek mümkündür. Ancak bunun için önce insan hayatına ve emeğe değer veren bir yaklaşımın benimsenmesi gerekmektedir. Ölüm, yaralanma ve sakat kalma; esnek ve güvencesiz çalışma hiçbir emekçinin kaderi değildir. İş cinayetlerine karşı adil yargılanma, örgütlenme, insani koşullarda bir çalışma yaşamı ve işyerlerinde emekçilerin ölmeyeceği, yaralanmayacağı, sakat kalmayacağı bir düzen istiyoruz ve bunu sağlamanın aslında çok kolay olduğunu biliyoruz. Tüm ülkede, tüm çalışma alanlarında iş güvenliği önlemlerinin artırılması, etkin denetim sisteminin yerleştirilmesi, iş cinayetlerinin ve iş kazalarının durdurulması için yılmadan mücadele edeceğiz." denildi.
