Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, enerji piyasalarında ve çevresel piyasalarda şeffaflığı artırmak ve piyasa bozucu davranışların önüne geçmek amacıyla hazırladığı “Enerji Piyasaları ve Çevresel Piyasalarda Şeffaflığa ve Piyasa Bozucu Davranışlara İlişkin Yönetmelik Taslağı”nı kamuoyunun görüşüne açtı.
TASLAK KAMUOYUNA SUNULDU
Geçtiğimiz aylarda Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yapılan kanuni düzenlemeyle enerji piyasalarında ve çevresel piyasalarda piyasa bozucu davranışlarda bulunan kişiler için etkin ve caydırıcı yaptırımlar getirilmişti. Söz konusu kanunda, uygulama usul ve esaslarının EPDK tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği ifade edilmişti.
ÜÇ AYRI KATEGORİDE ELE ALINIYOR
EPDK tarafından hazırlanan taslağa göre, piyasa işletmecileri ve piyasa katılımcıları, enerji ve çevre ürünlerinin ticaretini etkileyen olay ve durumlarla ilgili bilgileri Şeffaflık ve Dahili Bilgi platformlarında kamuoyuyla paylaşmakla yükümlü olacak. Bu uygulamayla piyasa faaliyetlerinde fırsat eşitliğinin sağlanması ve bilgi asimetrisinin önlenmesi amaçlanıyor.
Yönetmelik taslağı, ayrıca piyasa bozucu davranışları üç ayrı kategoride ele alıyor. Enerji ve çevre ürünlerine ilişkin önemli bilgileri zamanında açıklamayan, bu bilgileri kendisi veya üçüncü kişiler lehine kullanan ya da piyasayı manipüle edecek şekilde yanlış ve yanıltıcı işlemler yapan katılımcılara yönelik yaptırımlar öngörülüyor.
"865 MİLYAR LİRALIK BİR İŞLEM HACMİ OLUŞMUŞTU"
Enerji ticaretinin ekonomik hacminin çok yüksek seviyelere ulaştığına dikkat çeken EPDK yetkilileri, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye’nin enerji borsası EPİAŞ’ta geçtiğimiz 2024 yılında yaklaşık 865 milyar liralık bir işlem hacmi oluşmuştu. Bu aşamada sadece borsadaki elektrik ve doğal gaz ticaretinin ekonomik boyutunu gösteren bu rakamın önümüzdeki yıllarda emisyon ticaret sistemi (karbon) piyasalarının işleme açılmasıyla birlikte çok daha yukarılara çıkacağını tahmin ediyoruz. Kamuoyu görüşüne açılan taslak düzenlemenin bu derece yüksek bir ekonomik hacmin oluştuğu enerji piyasaları ve çevresel piyasalardaki güven ve istikrarın korunmasında çok önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz"