Tarımda hastalıkları önlemek ve ürün verimini artırmak için sıklıkla başvurulan kimyasallar, sofralarımıza kadar ulaşabiliyor. Bu kimyasallara genel olarak “pestisit” adı veriliyor. Hasat edilen ürünlerin yüzeyine ya da iç dokularına yerleşen bu maddeler, sağlığı tehdit eden kalıntılar oluşturabiliyor. Pestisit kalıntıları özellikle çocuklar, yaşlılar ve hassas bağışıklık sistemine sahip bireyler için risk teşkil ediyor. Bilinçli tüketim ise bu konuda en etkili savunma yöntemi.

En Yüksek Kalıntı Taşıyan İlk Ürün: Çilek

Uzmanların sıkça dikkat çektiği ürünlerden biri çilek. Yüzeyinde bulunan çok sayıdaki tohum ve hassas yapısı, pestisitlerin hem dış yüzeyde hem de iç dokuda yer edinmesini kolaylaştırıyor. Bu nedenle çilek, düzenli yıkansa bile kalıntılardan tamamen arındırılamayabiliyor. Çilekten sonra ıspanak geliyor; ince yaprak yapısı ve toprağa yakın yetişmesi nedeniyle kimyasalları yoğun şekilde absorbe edebiliyor.

Kabuk İnceliği Tehlikeyi Artırıyor

Listede yer alan diğer önemli ürünler arasında nektarin ve şeftali yer alıyor. Bu meyvelerin ince kabukları, tarım ilaçlarının doğrudan meyve içine geçişini kolaylaştırıyor. Özellikle ithal ürünlerde bu durum daha sık gözlemleniyor. Elma da dış görünüşü aldatıcı olabilen meyvelerden biri; genellikle dış yüzeyine sürülen mum benzeri koruyucularla birlikte pestisit kalıntısı da taşınabiliyor. Üzüm ise her tanesi için ayrı uygulanan ilaçlamalar nedeniyle yüksek kalıntı riski taşıyor.

Biber ve Domates Tehlikesi

Sebzeler tarafında özellikle dolmalık biber ve diğer biber türleri ön plana çıkıyor. Bu sebzelerin pürüzsüz ve yumuşak dokulu yapısı, yüzeye yapışan kalıntıların arındırılmasını zorlaştırıyor. Kabukları soyulmadan tüketilen kiraz ise yıkansa dahi kalıntılardan tam olarak temizlenemiyor. Domateslerde de özellikle sera ürünlerinde kalıntı seviyesi yüksek çıkabiliyor. Hatta yapılan bazı analizlerde pestisit sınırının aşıldığı tespit edilmiş durumda.

Görünmeyen Risk: Patates ve Yeşillikler

Toprağın altında yetişen patates, yüzeysel olarak temiz görünse de üretim sürecindeki kimyasallar kök yapıya kadar sızabiliyor. Marul, roka ve maydanoz gibi yeşil yapraklı sebzeler ise hem pestisit kalıntılarını hem de kirli sulardan kaynaklanan mikroorganizmaları tutma eğiliminde. Bu yeşilliklerin yaprak yapısı, zararlı maddelerin iç yapıya geçişini kolaylaştırıyor. Bu ürünlerde görünürde bir kir olmasa bile derinlemesine temizlik gerekebiliyor.

Sebzelerin ve meyvelerin tüketimi tamamen bırakılmamalı; ancak tüketimden önce etkili temizlik yöntemleri uygulanmalı. Sirkeli veya karbonatlı suda bekletmek, kabuk soyma gibi yöntemler bu maddelerin bir kısmını uzaklaştırabilir. Organik üretim tercihleri ve sertifikalı ürünler de kalıntı riskini azaltmada önemli rol oynar.

Kaynak: Haber Merkezi