Türkiye’de sağlık alanın köklü bir dönüşüm yaşanıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu uzmanı İsa Karakaş’ın değerlendirmelerine göre, 2015 sonrası dönemde doktorların çalışma statüleri, emeklilik sistemine etkili şekilde entegre edilememişti. Ancak 2025 yılı itibarıyla yapılan yeni yasal düzenlemelerle birlikte, sağlık çalışanlarının emekliliğine ilişkin süreçlerde önemli iyileştirmelere gidildi. Özellikle doktorlar açısından kritik avantajlar sağlayan yeni sistem, erken emekliliğin yolunu açarken, sektördeki çalışma koşullarına da yeni değişiklikler getiriyor.

KARMAŞA SON BULUYOR
SGK reformu kapsamında 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra, özellikle özel sağlık kuruluşlarında görev yapan doktorlar, statü belirsizliği nedeniyle hem denetimlerde sorunlar yaşadı hem de prim sisteminde kayıplar verdi. Eski SSK Kanunu döneminde daha net tanımlanan bu statüler, 2015’te değişen mevzuatla karmaşık hale gelmişti. Doktorlar kimi zaman işveren, kimi zaman bağımsız çalışan, kimi zaman da hizmet sunucusu olarak tanımlanarak hem SGK denetimlerinde çelişkili durumlara neden oldu hem de emeklilik sürecinde aleyhe sonuçlar doğurdu.

YENİ TORBA KANUN MECLİSTE
İsa Karakaş’ın açıklamalarına göre, bu karmaşayı ortadan kaldırmak amacıyla hazırlanan “Sağlık Torba Kanunu” hayata geçirildi. Yeni düzenleme ile doktorların Bağ-Kur statüsüne geçmesi önlenerek, daha avantajlı SSK (4/1-a) kapsamında emekli olmalarının önü açıldı. Bu değişiklik, özellikle 9000 prim günü şartını tamamlayamayan doktorlar için büyük bir avantaj sunuyor. Yeni sistemle daha düşük prim gün sayısı ile daha erken emekli olmanın önü açıldı.

Emeklilik şartlarında yapılan iyileştirmenin yanında, doktorların iş güvencesi ve çalışma hakları da yeniden düzenleniyor. Yeni yasa ile birlikte doktorlara yıllık izin, kıdem tazminatı ve fazla mesai gibi temel işçi hakları daha net şekilde tanımlanıyor. Özel hastanelerde görev yapan doktorlar da dahil olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının hakları, iş kanununa paralel şekilde güçlendiriliyor.
Karakaş, sağlık sistemindeki bu düzenlemelerin yalnızca bireysel hakları değil, aynı zamanda hizmet kalitesini de doğrudan etkilediğini belirtiyor. Çalışma huzurunun sağlandığı bir sağlık sisteminin, hizmet standardını da yükselteceğine dikkat çeken Karakaş, yeni modelin özellikle genç doktorlar için daha sürdürülebilir bir kariyer planlaması sunduğunu vurguluyor.


