Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan torba yasa teklifi, emeklilerin ve SGK borçlularının mali durumunu doğrudan etkileyecek önemli maddeler içeriyor. Teklifle birlikte, emekli maaşlarından belirli oranlarda kesinti yapılabilmesine yasal dayanak kazandırılıyor. Bu kesinti oranı, en fazla yüzde 25 olarak belirlendi. Uzmanlara göre bu adım, mevcutta uygulanan ancak yasal çerçevesi net olmayan kesintilere kalıcı düzen getirecek. SGK uzmanı İsmail Sevinç, uygulamanın hâlihazırda yürürlükte olduğunu ancak yeni düzenlemeyle hukuki bir zemine kavuşacağını ifade etti.

Kesintiler Hangi Borçları Kapsayacak?

SGK uzmanı İsmail Sevinç, maaşlardan yapılacak kesintilerin hem prim hem de işveren borçlarını kapsadığını belirtti. Bu kapsamda, emeklinin kendi Genel Sağlık Sigortası (GSS) prim borcu ve emekli işverenin çalıştırdığı personele ait SGK prim borçları, kesinti nedeni olabilecek. Bu uygulamanın özellikle düşük maaşlı emeklilerin gelirlerinde ciddi azalma yaratabileceği değerlendiriliyor.

Kesinti oranının yüzde 25’e kadar çıkabilmesi, 16 bin 881 lira gibi ortalama maaş alan bir emeklinin eline geçen net tutarı düşürebilecek. SGK yetkilileri, düzenlemenin borç tahsilatını hızlandırmak amacıyla hazırlandığını, ancak kesintilerin maaşları asgari geçim sınırının altına düşürmeyecek şekilde planlandığını belirtiyor.

Maaşlara Bloke Uygulaması Genişliyor

Bu yeni madde, Yargıtay’ın 2025 yılında aldığı bir kararın ardından gündeme geldi. Yüksek Mahkeme’nin içtihat birleştirme kararıyla, bankalara emekli maaşlarına tüketici kredisi alacakları için doğrudan bloke koyma yetkisi verilmişti. Şimdi ise SGK borçları için de benzer bir uygulama gündeme geliyor.

Bu gelişme, bankaların yanı sıra kamu kurumlarının da emekli maaşlarına müdahale edebilmesinin önünü açıyor. Mali çevreler, düzenlemenin özellikle kredi borcu ve SGK prim borcu bulunan emekliler üzerinde yeni bir finansal baskı oluşturabileceğini değerlendiriyor. Ancak SGK kaynakları, kesintilerin yalnızca yasal çerçevede ve belirlenen oranlarda yapılacağını, keyfi bir uygulamaya izin verilmeyeceğini vurguluyor.

GSS Borçlarında Af ve Erteleme Düzenlemesi

Aynı torba yasa teklifi içerisinde yer alan bir diğer madde ise, milyonlarca kişiyi ilgilendiren GSS borç affı düzenlemesi. Yaklaşık 10 milyon vatandaşın 100 milyar TL’yi aşan Genel Sağlık Sigortası borcunun ertelenmesi öngörülüyor. Ayrıca 1.5 milyon kişinin 2015 yılına ait toplam 3.1 milyar TL tutarındaki GSS prim borcunun zaman aşımı nedeniyle tamamen silinmesi planlanıyor.

Bu düzenleme, bir yandan borçlulara mali rahatlama sağlarken diğer yandan SGK’nın gelir dengesini koruma amacı taşıyor. Uzmanlara göre, affedilen borçların mali yükü, uzun vadede gelir kesintileriyle dengelenebilir.

Gelir ve Sağlık Güvencesi Arasında Hassas Denge

Torba yasa teklifinde yer alan bu iki madde, emekliler açısından yeni bir denge dönemini başlatıyor. Bir yandan GSS borçlarının affı milyonlarca kişiye rahatlama getirirken, diğer yandan borcu devam eden emekliler için maaşlardan yapılacak kesintiler ekonomik baskı yaratabilecek.

Düzenleme yasalaştığında, SGK borçları nedeniyle emekli maaşlarına yasal olarak bloke uygulanabilecek. Bu adımın, özellikle borçlarını yapılandıramayan ve düzenli ödeme yapamayan emekliler için geçerli olacağı açıklandı.

Uzmanlar, bu yeni dönemde emeklilerin gelir planlamasını dikkatle yapması gerektiğini belirtiyor. Hükümet kanadından yapılan açıklamalara göre ise amaç, borç yükünü azaltırken sağlık güvencesinin sürdürülebilirliğini korumak.

Yeni torba yasa teklifinin Meclis komisyon sürecinden sonra Genel Kurul gündemine gelmesi bekleniyor. Yasa kabul edilirse, hem GSS affı hem de maaş kesintisi düzenlemeleri 2026 başından itibaren yürürlüğe girecek.

Kaynak: Haber Merkezi