Türkiye ekonomisinin geleceğine dair projeksiyonlar, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) son Dünya Ekonomik Görünüm Raporu ile yeni bir boyut kazandı. Rapor, hükümetin Orta Vadeli Programı (OVP) ve Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan resmi tahminlerle kıyaslandığında, makroekonomik göstergeler açısından daha ihtiyatlı bir tablo çiziyor. Özellikle enflasyon ve döviz kuru beklentilerindeki farklılıklar, önümüzdeki döneme ilişkin belirsizlikleri artırıyor. IMF'nin analizleri, milyonlarca tüccar ve vatandaşın ekonomik kararlarını etkileyebilecek önemli sinyaller içeriyor.
Dolar Kuru İçin Dikkat Çekici Hesaplama: 45.2 TL
IMF'nin güncellenen raporundaki döviz kuru projeksiyonları, İktisatçı Mahfi Eğilmez tarafından detaylı bir analize tabi tutuldu. IMF'nin iki raporu arasında dolar/TL paritesi için yaptığı yukarı yönlü revizyonu (bu yıl +1.5 TL, gelecek yıl +5 TL) dikkate alan Eğilmez, 2025 yıl sonu için kurun 45.2 TL seviyesine ulaşabileceği sonucunu paylaştı. Bu hesaplama, kurdaki artış eğiliminin sürebileceği beklentisini güçlendiriyor. IMF'nin raporunda bu yıl için ortalama kur tahmini ise 41.8 TL olarak yer aldı. Kurdaki bu seyir, ithalat yapan sektörler ve dış borç ödemeleri için önemli bir gösterge.
Enflasyon Tahmininde Sert Yükseliş: IMF %31 Bekliyor
Raporda en dikkat çekici revizyonlardan biri enflasyon tahmininde yapıldı. IMF, Türkiye için 2025 yılı enflasyon beklentisini önceki raporuna göre 7 puan artırarak %31'e yükseltti. Bu oran, OVP'nin %17.5'lik ve TCMB'nin %24'lük tahminlerinin oldukça üzerinde. IMF ayrıca, Türkiye'nin önümüzdeki 5 yıl boyunca çift haneli enflasyonla mücadeleye devam edeceğini öngördü. Bu durum, tek haneli enflasyon hedeflerine ulaşmanın beklenenden daha uzun sürebileceğini ve fiyat istikrarı mücadelesinin zorlu geçeceğini gösteriyor.
Büyüme Beklentisi Aşağı Çekildi: %2.7 Öngörüsü
IMF, ekonomik büyüme konusunda da resmi tahminlerden farklı bir beklentiye sahip. Hükümetin OVP'de 2025 için %4 olarak belirlediği büyüme hedefi, IMF tarafından %2.7 olarak tahmin edildi. Bu oran, IMF'nin kendi önceki tahminine göre de bir düşüş anlamına geliyor. Büyüme hızındaki bu potansiyel yavaşlama, istihdam yaratma kapasitesi ve genel ekonomik refah üzerinde etkili olabilir.
OVP'nin Gerçekçiliği ve Güncelleme Gerekliliği
IMF raporu ile resmi tahminler arasındaki bu belirgin farklar, Orta Vadeli Program'ın (OVP) güncelliği ve uygulanabilirliği konusunda tartışmalara yol açtı. İktisatçı Mahfi Eğilmez, IMF verilerini yorumlayarak, OVP'nin büyüme, enflasyon ve kur tahminleri açısından "gerçeklikten uzak kaldığını" belirtti. Eğilmez, ekonomik koşulların hızla değiştiği bir ortamda, programların da dinamik olması gerektiğini savunarak, OVP'nin üç ayda bir güncellenmesi gerektiğini önerdi. Bu, ekonomik politikalarda esneklik ve adaptasyonun önemini vurguluyor.
Not: Burada yer alan değerlendirmeler yatırım kapsamında değildir. Haberimizde kesinlikle yatırım tavsiyesi verilmemiştir.