Vefasızlık ortamında çalışamam deyip AK Parti Eskişehir'deki görevinden ayrıldı
Vefasızlık ortamında çalışamam deyip AK Parti Eskişehir'deki görevinden ayrıldı
İçeriği Görüntüle

Demokrat Parti (DP) Eskişehir İl Başkanı Hüseyin Özcan, partisinin haftalık pazar toplantısında konuştu. İlk olarak CHP İstanbul İl Başkanlığı’na atanan kayyıma dikkat çeken Özcan, kayyımı hukuk garabeti olarak nitelendirdi. Özcan, Türkiye’de artık hiçbir seçilmişin garantisinin olmadığını söyledi. Daha sonra susuzluk sorununa değinen Özcan, tarımda vahşi sulamadan vazgeçilmesi ve damlama yönteminin kullanılması gerektiğini ifade etti.

“Türkiye’de artık seçilmişlerin garantisi yok”

Hüseyin Özcan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye çok enteresan şeyler yaşadı. İstanbul’da CHP İl Başkanının görevden alınması tam bir hukuk garabetidir. Çünkü Türkiye’de yüksek seçim kurulunun aldığı kararlar üzerine bir karar almak mümkün değildir. Ama buna rağmen ağzı olan herkes konuştu. Bu seçimleri yapmaya yetkili olan YSK’ndan bir ses çıkmadı şu ana kadar. İl kongrelerinin nasıl yapıldığını bilmeyen bir iktidar, çünkü onlarda il kongreleri şöyle yapılır: Kaç delegeleri varsa eksiksiz oy kullanmış olarak gösterilir. İl başkanlarını da genel başkanları atar. Herkes de kabullenmiş görünür. Yani iktidar partisinde bir demokrasi aramayın. Ama inşallah bu yanlıştan dönülür. Buradaki kaybımız şudur: CHP’yi savunmak elbette bana düşmez. Ancak biz 31 Mayıs 2025 tarihinde bir kongre yatık. Mazbatamızı aldık. Demek ki bizim mazbatamız da her an elimizden alınıp yeniden bir kongre bizim için de istenebilir. Seçilmiş olanların bile Türkiye’de bir garantisi yok. Ama buna rağmen iktidar bu tür oyunlarla bu tür algı yönetimleriyle bir şekilde ekonomiyi iyiymiş gibi gösteriyor. İnsanların yaşam sıkıntılarını görmezden geliyor.

“Poz vermek yerine önlem alın”

Eskişehir’de madenle ilgili bir direniş var. Bugün bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde ve şehrimizde bir su sıkıntısı varsa, eğer bir maden bir şehrin kullandığı sudan daha fazla su kullanıyorsa ve buna iktidar tarafından göz yumuluyorsa, müsaade ediliyorsa buna rağmen çıkıp Çevre ve Şehircilik yetkilileri “sizin marulunuza, maydanozunuza bir şey olmayacak merak etmeyin” diye beyanatlar verebiliyorsa Türkiye’de tuz filan kalmamıştır kokacak. Su en kıymetli şeydir. İzmir’de gece 23.00’te sula kesiliyor. Sabah 05.00’e kadar su yok. Eskişehir’de Porsuk’un kuruduğunu biliyoruz artık. Eskişehir’de Sakarıbaşı’nın kuruduğunu biliyoruz. Buna rağmen henüz bir önlem alınmadı. Ama AKP’nin idarecileri gidiyorlar Sakarıbaşı’nda poz veriyorlar. Poz vermeyeceksiniz. Ne yapacaksanız onu yapın ve önlemini alın.

“Kuyulardan su çıkarılmasına düzenleme getirilmeli”

DSİ artık kuyulardan su çıkarılmasına bir düzenleme getirmek zorundadır. Türkiye’de artık vahşi sulamadan öte damlama sulamaya geçilmesi ile ilgili gerekirse destekler verilmelidir. Bugün adım başı Eskişehir civarında, köylerinde DSİ’nin verdiği izinlerle kuyu vuranlar, 200-300 metreden su çıkaranlar olduğu sürece, daha önce görüyorduk Konya tarafında obruklar, artık bu obrukların Eskişehir sınırlarının içine girdiğini de buradan hatırlatmak istiyorum. Su hayattır. Susuz hiçbir şeyin yapılamayacağını hepimiz biliyoruz. Ancak yetkililer Eskişehir’de deprem oldu da yukardan, saraydan talimat gelmeden hareket etmedik diyenler, herhalde saraydan talimat beklemektedirler. Ancak devlet böyle idare edilmez. Bir an önce akılcı projelerle bunu mutlaka uygulamak durumundasınız. Kuyu ruhsatlarına bir tedbir koymanız şarttır.”

Kaynak: Meltem Karakaş