Ortadoğu’da devam eden İsrail–İran geriliminin gölgesinde küresel piyasalarda yeni haftanın gündeminde merkez bankalarının faiz kararları var. ABD Merkez Bankası ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın haziran ayı faiz kararı toplantısından çıkacak mesajlar bekleniyor.
ABD’de mayıs ayı enflasyon verilerinin beklentilerin altında gelmesine rağmen, piyasa beklentisi Fed’in faiz indirimine henüz başlamayacağı yönünde şekilleniyor. Türkiye’de ise gözler 20 Haziran Perşembe günü yapılacak TCMB Para Politikası Kurulu toplantısında olacak.
İNDİRİM YAZ SONUNA KALACAK
ABD Merkez Bankası’nın haziran ayı toplantısında politika faizini sabit tutmasına kesin gözüyle bakılıyor. Son veriler, ABD'de Tüketici Fiyat Endeksi'nin mayısta aylık bazda %0,1, yıllık bazda ise %2,4 ile beklentilerin altında kaldığını ortaya koydu. Enflasyondaki düşüşe rağmen barınma maliyetlerindeki artış dikkat çekti.
Para piyasalarındaki fiyatlamalara göre, Fed'in 12 Haziran'daki toplantısında faizleri %4,25 - %4,50 aralığında sabit tutacağı neredeyse kesinleşti. Ancak yatırımcıların gözü eylül ayına çevrilmiş durumda. Şu anki beklenti, yılın ilk faiz indiriminin eylülde gerçekleşeceği yönünde bu ihtimal %86 olarak fiyatlanıyor. Ayrıca yılın kalanında toplamda iki indirim yapılması da olası senaryolar arasında.
Toplantı sonrasında yayımlanacak olan Federal Açık Piyasa Komitesi ile Fed Başkanı Jerome Powell'ın basın açıklamaları, piyasalarda yön belirleyici olacak.
TCMB'NİN KARARI NE OLACAK?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın haziran ayı Para Politikası Kurulu toplantısı 20 Haziran Perşembe günü yapılacak. Piyasaların genel beklentisi, politika faizinde değişikliğe gidilmeyeceği ve %46 seviyesinin korunacağı yönünde.
Merkez Bankası, nisan ayında piyasaların öngörmediği şekilde politika faizini 350 baz puan artırarak %46’ya yükseltmişti. Aynı zamanda borç verme faiz oranı %46’dan %49’a, borçlanma faiz oranı ise %41’den %44,5’e çıkarılmıştı.
Haziran ayında faiz oranlarında sabit kalınması bekleniyor. Ancak karar metni ve Başkan Fatih Karahan’ın enflasyonla mücadele sürecine ilişkin vereceği mesajlar, piyasa algısı açısından kritik önemde olacak.
Dünya genelinde belirsizliklerin arttığı bir dönemde Fed ve TCMB’den gelecek açıklamalar, hem döviz kurlarında hem de borsa ve tahvil piyasalarında hareketliliği beraberinde getirebilir.
