Ziraat Bankası Eski Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Şenol Babuşcu, Türkiye ekonomisinin ilerleyen günlerde karşı karşıya kaldığı potansiyel kriz alanları hakkında açıklamalarda bulundu.
NEFES gazetesine konuşan Babuşcu, enflasyonun kontrol altına alınamaması, yüksek faiz oranları, artan işsizlik ve kapanan işletmelerin yarattığı baskının yakın dönemde vatandaş üzerindeki etkisini daha da artıracağını açıkladı.
MEVDUATA ARTIŞ YÜKSELİYOR
Prof. Dr. Babuşcu’ya göre, İstanbul ve İzmir gibi büyük kentlerde kapanan işyeri sayısındaki artış dikkat çekiyor. Bu tabloya karşın yüksek mevduat faizleri yatırım kararlarını gölgede bırakıyor. Yüzde 50’ye ulaşan faiz oranları nedeniyle yatırımcılar iş kurmak yerine parasını bankaya koymayı tercih ediyor. 10 milyon TL’si olan bir kişi bir yılda 16 milyon TL’ye ulaşabiliyor. Bu durumun, üretken ekonomi yerine finansal kazancı tercih eden bir yapıyı beslediğini belirten Babuşcu, bu sürecin sürdürülebilir olmadığını savunuyor.
İFLAS DALGASI BÜYÜYOR
Babuşcu, kredi maliyetlerinin artmasıyla birlikte firmaların nakit akışında ciddi bozulmalar yaşandığını ve bu durumun konkordato başvurularında patlamaya yol açtığını ifade etti. Sadece 2025’in ilk beş ayında konkordato başvurusunda bulunan şirket sayısının 2.235 olduğunu vurgulayan Babuşcu, artışın yalnızca doğrudan etkilenen firmaları değil, tedarik zincirindeki tüm aktörleri etkilediğini belirtti.
Ekonomi yönetimindeki dalgalı adımların piyasada güveni zedelediğini savunan Babuşcu, 19 Mart sonrası dönemde Merkez Bankası rezervlerinde 50 milyar dolardan fazla bir kayıp yaşandığını hatırlattı. Mevduat ve kredi faizlerindeki 10 puanlık artışın ise hem bireyleri hem işletmeleri zora soktuğunu ifade etti.
DOLARIN YENİ REKOR
Babuşcu, 2025 sonu için kur tahminini 44-46 TL bandında verirken, büyümenin yüzde 3 civarında sınırlı kalacağını, işsizlikteki artışın ise süreceğini bekliyor. Politika faizinin ise yıl sonuna kadar yüzde 35 seviyesinde kalabileceği belirtiliyor.
Yüksek enflasyonun hanehalkının alım gücünü eritmeye devam ettiğini vurgulayan Babuşcu, özellikle gıda, enerji, kira ve eğitim gibi temel kalemlerdeki artışların halkı derinden etkilediğini söyledi. Ücret artışlarının bu fiyat artışlarını karşılayamaması, önümüzdeki aylarda geçim sıkıntısını daha da derinleştirecek.
