DMM tarafından yapılan açıklamada, RTÜK'ün denetim sürecinde dikkat ettiği temel ilkeler vurgulanırken, bunların arasında toplumun genel ahlakı, çocukların korunması, terörün teşviki, ayrımcılık, nefret söylemi, aile yapısına zarar, Türkçe’nin doğru kullanımı gibi başlıklar olduğu belirtildi.
RTÜK’ün 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesi kapsamında denetlenen içeriklerin dini, milli, kültürel ve ahlaki değerleri göz önünde bulundurarak toplumda nefret, korku, ayrımcılık, yozlaşma veya istismar oluşturabilecek unsurların medyada yayılmasını önlemeyi amaçladığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"2025 yılının Cumhurbaşkanlığı tarafından ‘Aile Yılı’ ilan edilmesiyle birlikte, RTÜK de yayınları bu çerçevede daha hassas değerlendirmeye tabi tutmaktadır. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, kamuoyunda tartışmalara neden olan Show TV’de yayınlanan Kızılcık Şerbeti dizisine ilişkin gelen şikayetler üzerine yaptığı açıklamada, ‘Aile yapımıza ve toplumsal değerlerimize zarar verebilecek hiçbir içerik karşısında kayıtsız kalmayacağız. Gereken işlemler ivedilikle yapılacaktır’ ifadelerine yer vermiştir. Bu yaklaşım, RTÜK’ün hukuki görev tanımının ötesine geçmeden, halktan gelen tepkileri ve toplumsal hassasiyetleri dikkate alma sorumluluğunun bir parçası olarak değerlendirilmelidir."
"DENETİM KAMU DÜZENİ İÇİN GAZGEÇİLMEZ"
Yapılan açıklamada, "Oysa RTÜK, önceden 2 engelleme yetkisine sahip olmayan, denetimlerini hukuki temellere dayandıran, kararları yargı denetimine açık olan bir kamu otoritesidir. Toplumun aile yapısı, çocukların gelişimi ve milli-manevi değerlerin korunması RTÜK’ün asli görevi kapsamında yer almakta olup, Kurul bu görevini kanunlara sadık, halkın duyarlılıklarını gözeten, ancak ifade özgürlüğü çerçevesini aşmayan bir yaklaşımla yerine getirmektedir. Bu bağlamda, RTÜK’ün kararlı ve hukuk temelli denetim süreci, özgürlük ve sorumluluk dengesi açısından kamu düzeni için vazgeçilmezdir" ifadelerine yer verildi.