Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’nin “Değişime Açıköğretim” sloganıyla lansman toplantısı gerçekleşti. Toplantıya Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Açıköğretim Fakültesi’nden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Köksal Büyük, Açıköğretim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Uçar ve Dr. Öğr. Üyesi Erdem Erdoğdu, İletişim Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Barış Kılınç, akademisyenler ve basın mensupları katıldı. Toplantıda son günlerde Açıköğretim Fakültesi’nin tasfiye edildiğine yönelik çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığı, aksine fakültenin çağa ayak uydurarak dijitalleştiği ve sadece Türkiye sınırlarında değil tüm dünyada öğrenci kapasitesini artıran bir fakülte haline geldiği vurgulandı.

“Değişime Açıköğretim” Lansmanı Yapıldı “Kalite Konusunda Bizle Kimse Boy Ölçüşemez” (6)

“Açıköğretim tarihinin en yetkin ekibi”

Toplantıda Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne ilişkin sunum yapan Prof. Dr. Köksal Büyük, açıköğretimin tasfiye edilmediğine dikkat çekti. Büyük, “İşletme fakültesi ve iktisat fakültesi açıköğretim fakültesi altında birleştirildi. Kapatılan bir şey yok. Açıköğretim tarihinin açıköğretim ile ilgili en yetkin olabilecek yönetimi söz konusu şu an. İlk defa böyle bir şey oluyor. İlk defa açıköğretim içinden yetişen ve ilk defa bu kadar yetkin bir yönetim ekibi işin başında” dedi.

“Değişime Açıköğretim” Lansmanı Yapıldı “Kalite Konusunda Bizle Kimse Boy Ölçüşemez” (5)

“Öğrencilerin yüzde 40’ı kitapları alıyordu”

Dijitalleşmeye yönelik ciddi adımlar attıklarını söyleyen Büyük, yıllık 16 milyon açıköğretim kitabı bastıklarını fakat öğrencilerin yüzde 40’ının kitapları teslim aldığını, bunların da sadece yüzde 10’unun kitabın kapağını açtığını, bu nedenle kitap basmaktan vazgeçtiklerini ve öğrencilere dijital materyaller sunduklarını ifade etti. Büyük, amaçlarının hem üniversite kaynaklarını korumak hem de memleketin ağacına, ormanına sahip çıkmak olduğunu aktardı.

“700 milyon lira üniversitenin cebinde kaldı”

Türkiye’nin farklı illerinde bulunan büroların yıllık 700 milyon lira maliyeti olduğunu söyleyen Büyük, 81 ilde, 94 büroda toplam 490 ofis personeli olduğuna dikkat çekti. Büyük, dijitalleşme ile e devletten kayıt almaya başladıklarını, diploma ve öğrenci kartlarında dijitale döndüklerini ve bürolardaki eski usul çalışma sisteminin sona erdiğini belirtti. Büyük, 700 milyon liranın üniversitenin cebinde kaldığını kaydetti. Büyük, “7 bina depremden kaynaklı mühürlendi. Çok hızlı biçimde bu binalar yenilecek. Bu tasarruflar sonucunda yenilecek” dedi.

“Değişime Açıköğretim” Lansmanı Yapıldı “Kalite Konusunda Bizle Kimse Boy Ölçüşemez” (4)

“52 ülkede sınav merkezi”

Büyük, Açıköğretim Fakültesi’nde okuyan öğrencilerin yüzde 70’inin örgün olarak üniversite okuduğunu ve açıköğretimin ikinci üniversiteye dönüştüğünü ifade etti. 52 ülkede sınav yaptıklarını söyleyen Büyük, Açıköğretim Fakültesi’nde 3 bin 500 yabancı öğrencinin olduğu belirtti. Büyük, bu yıl itibariyle Güney Amerika, Afrika’nın tamamı, Endonezya gibi ülkelere giriş yapacaklarını ve yabancı öğrenci sayısını artırmayı hedeflediklerini söyledi.

“Açıköğretim diplomalarının örgündeki diplomalardan hiçbir farkı yok”

Büyük, “Açıköğretim alternatif yollar hazırlamak demek. Açıköğretim diplomalarının örgündeki diplomalardan hiçbir farkı yok. Yüksek lisans da yapabilirsiniz, iş de yapabilirsiniz. Sistemdeki öğrencilerimizin yüzde 70’i örgün öğrenci. Bu bizim için büyük bir sevinç kaynağı. Bu oranı yüzde 90’a çıkarmak istiyoruz. Bize artık üniversiteyi kazanamayan, müdürlük kadrosu alabilmek için üniversite diplomasına ihtiyacı olan insanlar gelmiyor. Bir zamanlar böyleydi. Artık 4 kişiden 1’i üniversite mezunu. OECD ülkelerinin üzerinde. Bizde artık üniversite mezunu sorunu yok. Bizde kalite sorunu var. Bizde nitelik sorunu var. Biz Açıköğretim’i yeni imajıyla bu kaliteli, nitelikli hale dönüştürmek için bu çabaları yapıyoruz” diye konuştu.

“Değişime Açıköğretim” Lansmanı Yapıldı “Kalite Konusunda Bizle Kimse Boy Ölçüşemez” (1)

“Kalite konusunda bizle kimse boy ölçüşemez”

“Açıköğretim daha aktif, daha rekabetçi hale dönüşüyor” diyen Büyük, “Fazla kilolarını atıyor. Artık bizim rakiplerimiz de var. İstanbul Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi. Hangisinin bürosu var? Hepsi dijital sistem üzerinden gidiyor. Kalite konusunda bizle kimse boy ölçüşemez. Bu sistemin sahibi biziz. Lakin maliyetleri de düşünmek zorundayız. Personelimizi etkili ve verimli kullanmak zorundayız. Artık hantal hale gelmiş AÖF olmayacak. Çağrı merkezi diye bölüm mü olur? Kalmadı böyle ortam” şeklinde konuştu.

“YÖK 40 bin tane kontenjanımızı azalttı”

Örnekler vererek konuşmasına devam eden Büyük, YÖK’ün bölümlere ilişkin analizler yaptığını ve çocuk gelişimi bölümünün sadece örgünde olacağını söylediğini, bunun da açıköğretim bölümlerinde etkili olduğunu belirtti. Büyük, “YÖK 40 bin tane kontenjanımızı azalttı. Sebebi YÖK Türkiye’deki ihtiyaçları analiz ediyor. Türkiye’de her geçen gün genç sayısı azalıyor, yaşlı sayısı artıyor. Üniversiteye talep azalıyor. Herkes dönüşmek zorunda. 1982 yılında Açıköğretim’i kurmuşuz. Büyük bir iş Türkiye için. Yapanları taktir ediyoruz. Fakat Açıköğretim 1982’de kurulduğu gibi kalmadı. 1993’te işletme ve iktisat fakültesi kuruldu. Neden kuruldu? İşletme ve iktisat bölümleri açıköğretim altında varken neden kuruldu? Bu sorunun cevabını kendimize sormamız lazım” ifadelerini kullandı.

Açıköğretim fakültesi dünyaya Türkçe öğretecek

Büyük, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Dünyaya açılan bir üniversite. Dünyaya açıköğretim. Dünyada gurur duyacağımız markalardan birisi açıköğretim. 3 bin 500 yabancı öğrenci sayısını 10 bine çıkaracağız. Tüm dünyayı turuncuya boyayacağız. Dünyaya İngilizce öğreterek açılmayı düşünmüyoruz. Dört tane programımız var. İşletme, iktisat, kamu yönetimi ve uluslararası ilişkiler. Biz bunları açacağız. İngilizce ile yabancı öğrenci alacağız ama biz YÖK’ten şöyle bir şey istedik. Türk Dili ve Kültürü iki yıllık program açın. Biz bütün dünyada Türk dizileri ile birlikte ilgi duyulan Türkçeyi akademik olarak öğretelim. Türkçeyi öğrettikten sonra 64 programa istediğiniz öğrencileri kaydedelim. YÖK de bizim bu fikrimizi çok destekledi. Bize bu sene ilk defa böyle bir imkan verdi. Şu anda TÖMER’de uzaktan eğitimle hazırlık sınıfı açıyoruz. Bütün dünyada bizden eğitim almak isteyen öğrencilere bu eğitimi ihraç ediyoruz. Sadece yurt dışında yaşayan Türklere değil, yurt dışında Türkiye’den eğitim almak isteyen tüm yabancılara da bu hizmetlerimizi götüreceğiz.”

Kaynak: Meltem Karakaş