Denizli'nin Pamukkale Gözler Mahallesi'nde yaşayan 26 yaşındaki Mine Kocadağ, geçtiğimiz yıl 18 Ağustos'ta ortadan kayboldu. Bir otelde bahçıvanlık yapan 33 yaşındaki eşi Mithat Kocadağ, polise gidip, eşinin kayıp olduğu ihbarında bulundu.

Polisin yaptığı incelemede Mine Kocadağ bulunamadı. Kocadağ'ın ağabeyi Tayfun Koç, polise verdiği ifadesinde, kardeşini, eşinin öldürebileceğinden şüphelendiği ihabrında bulundu. 

Mithat Kocadağ ise ifadesinde karısının nerede olduğunu hakında bilgisinin olmadığını söyledi. O dönem yapılan aramalardan sonuç alınamadı. Soruşturmayı derinleştiren cinayet büro ekipleri, çelişkili ifadeleri olan Mithat Kocadağ'ın, çalıştığı otelden alınan güvenlik kamerası kayıtlarında el arabasıyla bir çuval taşıdığı görüntülerine ulaştı. Polis ekipleri bulunan kayıtlar üzrine otelin arkasında ve bahçesinde ocak ayında Mine Kocadağ'ın cesedini arama çalışması başlattı. İş makineleriyle yapılan kazı çalışmalarında Mine Kocadağ'a ait ize rastlanmadı.

Canlı yayında dayanamayıp itiraf etti

30 Ocak'ta bir televizyon programana katılan Mithat Kocadağ, canlı yayında eşi Mine Kocadağ'ı öldürdüğünü itiraf etti ve cesedini gömdüğü yeri gösterdi. Tarifi üzerine Kocadağ'ın daha önce çalıştığı otelin bahçesinde yapılan kazı çalışmasında eşinin çuvalda cesedi bulundu. Savcı ve olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması sonrası çuvaldan çıkartılan Mine Kocadağ'ın cesedi, otopsi için Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Kurumu'nun morguna kaldırıldı.

'Ön Otopside Boğazına Düğümlenmiş Şekilde Havlu vardı 2

Mithat Kocadağ'ın eşini gömdükten sonra otelden istifa ederek ayrıldığı belirlendi. İstanbul'da polis tarafından gözaltına alınan Mithat Kocadağ'ın ifadesinde, "Olay gecesi saat 03.00'te mutfakta tartıştık. İttim, yere düştü. Başını vurdu ve öldü. Saat 05.00'e kadar yaklaşık 2 saat boyunca kanlar içinde yerde kaldı. Yerden kaldıramadım. Mine'nin yüzünü havluyla sildim. Sonra da sarılıp, öptüm. Cesedini mutfaktan, önce banyoya götürdüm. Sonra ise yatak odasındaki bazanın altına sakladım. Sabah duş aldım ve işe gittim. Ceset bazanın altında 2 gün boyunca kaldı. Cesedi bazanın altından çıkarıp, çarşafa sardıktan sonra çuvala koydum, o şekilde taşıdım. Kardeşimin otomobilinin bagajına koydum. Cesedi ilk önce köye götürmek istedim ama daha sonra çalıştığım yere götürdüm. Saat 06.00'da otelin bahçesine gömdüm. Cesedi el arabasıyla taşıdım, sera olan yerin yakınına gömdüm. Üzerine biraz toprak attım" dedi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı