CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, 8 Eylül’de CHP İstanbul İl Başkanlığı önünde yaşanan ve milletvekillerinin de etkilendiği polis müdahalesini Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı. Arslan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya ayrı ayrı yazılı soru önergeleri vererek, yaşanan olayların sorumlularının ortaya çıkarılmasını talep etti.
Olay sırasında birçok milletvekilinin biber gazı ve fiziki müdahaleye maruz kaldığını belirten Arslan, bazı vekillerin hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındığını ifade etti. Kendisi de biber gazından etkilendiğini ve sağlık sorunları yaşadığını söyleyen Arslan, milletvekili adına kayıtlı aracının ve danışmanlarının da il binasına alınmadığını dile getirdi.
"MECLİS'İN ONURUNA YAPILMIŞTIR"
Arslan, bu durumun yalnızca milletvekillerine değil, doğrudan TBMM’nin saygınlığına yönelik bir saldırı olduğunu vurgulayarak, “Milletin vekiline yapılan her saldırı, aslında Meclis’in onuruna yapılmıştır. Bu saldırılar milletin iradesini temsil eden kuruma yönelmiştir” dedi.
CHP’li Arslan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya şu soruları yöneltti:
* Milletvekillerine yönelik gaz ve fiziki müdahale emrini kim verdi?
* Milletvekilleri olarak adlarımıza kayıtlı araçların ve danışmanların İl binasına alınmamasının hukuki dayanağı nedir?
* Sağlık sorunları yaşayan ve hastanede tedavi gören milletvekilleri hakkında resmi rapor hazırlanmış mıdır?
* Görevli polisler, İstanbul Valisi veya Emniyet Müdürü hakkında işlem başlatılacak mıdır?
Arslan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a da hitaben şu soruları yöneltti:
* Milletvekillerine yönelik bu şiddet karşısında TBMM Başkanlığı hangi girişimlerde bulunacaktır?
* Meclis’in itibarı ve vekillerin onuru için hangi somut adımlar atılacaktır?
* Kolluk kuvvetlerinin milletvekillerine müdahalesi hangi emir-komuta zinciri içinde gerçekleşmiştir?
"DOĞRUDAN MECLİS'İ HEDEF ALIR"
Meclis Başkanlığı’nın sorumluluk alması gerektiğini vurgulayan Arslan, “TBMM’nin onurunu korumak için dik durması gereken makam, Meclis Başkanlığıdır. Milletin iradesini temsil eden vekilleri ezen her girişim, doğrudan Meclis’i hedef alır. Bu nedenle hem TBMM Başkanı’nın hem de İçişleri Bakanı’nın derhal sorumluluk üstlenmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
