Arslan, Meclis’in denetim görevini yerine getirmemesi halinde demokrasinin zedeleneceğini belirterek şöyle konuştu:
“Eğer bu Meclis, halkın dertlerine kör, yürütmenin keyfine sessiz, harcamalara denetimsiz kalırsa; bütçenin büyüklüğünün hiçbir önemi kalmaz, biz demokrasinin küçüklüğünü konuşmaya başlarız.”
CHP’li Arslan, milletvekillerinin itibarsızlaştırılmasının sorumlusunun muhalefet değil, Meclis’i etkisizleştiren anlayış olduğunu vurguladı:
“Soru önergelerinin yalnızca yüzde 14’ü yanıtlanıyor. Atanmış bakanlar bu millete uzaktan bakıyor. Milletvekillerinin sokakta itibarsız hale gelmesinin sorumlusu muhalefet değil; Meclis’i işlevsizleştiren bu anlayıştır.”
Denetim kurumlarının güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Arslan, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Etkin denetim için güçlü ve bağımsız bir Sayıştay şarttır. Sayıştay güçsüzse, denetlenen güçlü olur ama devlet zayıflar.”
Arslan konuşmasında ayrıca;
Anayasa ve hukuk devleti ilkeleri, TBMM’nin işlevsizleştirilerek etkisiz kılınmak istenmesi, demokrasi, insan hak ve özgürlükleri, milli irade ve millet egemenliği,
*hakkı gasp edilerek milletvekilliği düşürülen Can Atalay,
*tutuklanan ve yerlerine kayyım atanan belediye başkanları,
*parti kurultay ve kongrelerine yönelik müdahale girişimleri
başlıklarında da kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
Arslan, “Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında demokrasiyi, hukuk devletini ve milli iradeyi savunmanın en temel görevi milletin kürsüsünden konuşmaktır.” diyerek konuşmasını tamamladı.





