CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, Devlet Su İşleri (DSİ) 3. Bölge Müdürlüğü’nde gerçekleşen tartışmalı bir personel atamasını Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıdı. Arslan, Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) İl Temsilciler Kurulu Üyesi Yener Çalışkan’ın sendikal faaliyetlerinden dolayı görev yerinin değiştirildiğini ve bu durumun "sürgün" anlamına geldiğini ifade etti. Konuyla ilgili olarak Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya yazılı soru önergesi verdi.

Milletvekili Arslan, Yener Çalışkan’ın yasal dayanağı olmadan görev yerinin değiştirildiğini ve açılan davada, istinaf mahkemesinin atamayı yetkili olmayan bir makam tarafından yapıldığı gerekçesiyle iptal ettiğini hatırlattı. Buna rağmen DSİ yönetiminin mahkeme kararını yok sayarak bu kez aynı işlemi Genel Müdürlük onayıyla tekrar ettiğini vurguladı.

"Mahkeme kararının ruhu yok sayılmaktadır"

Milletvekili Arslan, konuyla ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Yargı kararına rağmen aynı içerikteki atamanın yeniden yapılması, sadece hukuk tanımazlık değil, aynı zamanda mahkeme kararlarını dolanma girişimidir. Bu tutum, kamu görevlilerine karşı yıldırma ve cezalandırma pratiği anlamına gelir. Mahkeme açıkça, bu işlemin yetkisiz makamdan kaynaklı olarak hukuka aykırı olduğunu belirtmişken, şimdi aynı işlem bu kez yetkili makam eliyle tekrar edilerek, mahkeme kararının ruhu yok sayılmaktadır.”

Arslan, soru önergesinde şu kritik sorulara yanıt istedi:

  • Hukuksuz atama yapan yetkisiz bölge yöneticileri hakkında herhangi bir idari işlem başlatılmış mıdır?
  • İptal edilen atama neden ve hangi gerekçeyle tekrar edilmiştir?
  • Aynı kişinin, ısrarla DSİ 14. Sondaj Şube Müdürlüğü’ne gönderilmek istenmesinin gerekçesi nedir?
  • ESM’nin iddia ettiği gibi bu işlem, sendikal faaliyet nedeniyle yapılmış bir cezalandırma mıdır?

"Sadece görevliyi değil, demokrasiyi hedef almaktır"

Yener Çalışkan’ın uzun süredir ESM bünyesinde aktif görev yürüttüğünü belirten Arslan, bu tür uygulamaların kamu görevlilerinin anayasal haklarını hedef aldığını vurguladı. “Anayasaya göre sendikal faaliyet bir haktır. Bu hakka karşı cezalandırma veya sürgün gibi uygulamalar, sadece görevliyi değil, demokrasiyi hedef almaktır” ifadelerine yer verdi.

Kaynak: Bülten