CHP Eskişehir İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Yeşildal, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, Türkiye’de birçok kız çocuğunun hala eğitim hakkından mahrum bırakıldığını, istismara ve eşitsizliğe maruz kaldığını söyledi. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin bu durumu daha da derinleştirdiğini vurgulayan Yeşildal, “Kız çocukları korkuyla değil umutla büyüyecek. Biz bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.

"Adalet, çocuklar için yeniden tesis edilecek"

Yeşildal açıklamasında şu ifadeleri kullandı,

"Bugün, kalbiyle dünyayı güzelleştiren, cesaretiyle geleceği aydınlatan kız çocuklarımızın günü. Ama ne yazık ki bu ülkede, birçok kız çocuğu hâlâ çocukluğunu yaşayamadan büyümeye, sessizliğe mahkûm ediliyor. Kimisi okula değil evliliğe gönderiliyor, kimisi istismara uğruyor, kimisi adaletsizliğe kurban gidiyor. Oysa biz biliyoruz: Bir ülkenin geleceği, kız çocuklarının ne kadar güvende olduğuyla ölçülür. Her kız çocuğunun yaşam, eğitim ve korunma hakkı vardır.

Bu haklar sadece vicdanın değil, uluslararası hukukun da güvencesidir. Türkiye, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne, Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ne (CEDAW) ve İstanbul Sözleşmesi’ne taraf olmuş bir ülkedir.

Ancak bu yükümlülükler, ne yazık ki kâğıt üzerinde kalmış, uygulamada yok sayılmıştır. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı, yalnızca kadınları değil, kız çocuklarını da korumasız bırakmıştır. Bu karar; şiddetle mücadele mekanizmalarını zayıflatmış, toplumsal cinsiyet eşitliğini hedef almış, istismara karşı koruyucu duvarları yıkmıştır. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu yanlışı ilk günden beri reddettik ve söz veriyoruz:

CHP iktidarında İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe girecek!

Adalet, çocuklar için yeniden tesis edilecek.

İktidar, 2025 yılını “Aile Yılı” ilan etti.

Ama biz soruyoruz: Kız çocuklarının okula değil evliliğe zorlandığı, istismara uğradığında “sus yoksa rezil oluruz” denilen bir ülkede hangi “aile”den söz ediyoruz? Gerçek aile; kız çocuğunu susturmayan, ona güvenli bir gelecek sunandır. Gerçek aile; evliliğe değil eğitime, itaate değil eşitliğe inanan ailedir.

"Kız çocuklarının eğitimine, özgürlüğüne, güvenliğine sahip çıkacağız"

İktidarın “aile yılı” adı altında kadını ve çocuğu yeniden evin sınırlarına hapsetme çabası, bizim mücadelemizin tam karşısındadır. Kız çocuklarını büyütmek yerine evlendiren, eğitim hakkını gasp eden bir düzen bu ülkenin geleceğini küçültür. Biz, o geleceği yeniden büyütmek için buradayız. Kız çocuklarının eğitimine, özgürlüğüne, güvenliğine sahip çıkacağız. Her birinin hayalini kurduğu yaşama ulaşması için yanında olacağız.

Çünkü biliyoruz: Çocuk, çocuktur. Rızası olmaz. İstismarı mazur görülmez! Bu mücadele, sadece bir “günün” değil; Narin’in, Leyla’nın, Zehra’nın, adalet arayan her kız çocuğunun mücadelesidir. Kız çocuklarının gülüşüyle güzelleşen, onların özgürlüğüyle güçlenen bir Türkiye için var gücümüzle çalışacağız.

Bir ülkenin gerçek gücü, kız çocuklarının özgürlüğüyle ölçülür. Ve biz, kız çocuklarının özgür, eşit, korkusuz bir geleceğe kavuştuğu o güne kadar susmayacağız, durmayacağız! Kız çocukları korkuyla değil umutla büyüyecek, Evliliğe değil eğitime yönlendirilecek, Susturulmayacak, geleceğini kendi sesiyle kuracak! Bu ülke, kız çocuklarının özgür geleceğiyle yeniden yükselecek. Biz varız, biz buradayız ve değiştirmeye geliyoruz!"

Kaynak: Tuğçe Kamalı