CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer ve İbrahim Arslan, CHP’nin 102’inci kuruluş yıldönümü töreninden sonra CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.

“Gerçek Cumhuriyet Halk Partililer bu süreçte belli olacak”
“Gerçek Cumhuriyet Halk Partililer bu süreçte belli olacak”
İçeriği Görüntüle

“Mahkeme kararlarına karşı sonuna kadar direneceğiz”

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“İzmir’in kurtuluşunun, partimizin kuruluşunun yıl dönümü kutlu olsun. Sevgili il başkanımıza, onun şahsında yönetimine, böylesine güzel, böylesine coşkulu bir birlikteliği sağladıkları için öncelikle teşekkür ediyorum. Yaşadıklarımızı başkanlarımız anlattı. Bizim yaşadıklarımızın tek bir amacı var: Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkın iktidarını kurma yürüyüşünün, iktidar yürüyüşümüzün durdurulmak ve engellenmek istenmesi. Ancak biz, İstanbul’daki kayyuma da, kurultay konusunda delege iradesine gölge düşürmek isteyen diğer mahkeme kararlarına da sonuna kadar direneceğiz.

“Bu partiyi sokakta bulmadık”

Bu partiyi biz sokakta bulmadık. Savaş meydanlarında, kanla kuruldu bu parti. O yüzden bu partiyi kayyumlara teslim etmeyeceğiz. Direnişimiz, İstanbul’da olsun, Ankara’da olsun, Eskişehir’de olsun, 81 ilde, Türkiye’nin dört bir yanında sürecek. Direnişimizde en büyük gücümüz, dayanağımız siz yol arkadaşlarımızsınız. İyi ki varsınız. Sizlerle omuz omuza, kol kola iktidar yürüyüşümüzü yapacağız. Mücadelemizi zaferle sonuçlandıracağız. Yolumuz açık olsun. Kuruluş yıldönümümüz kutlu olsun. Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi.”

“Bizi polisle, kayyumla korkutamazlar”

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Aslında söylenmesi gereken her şey söylendi. Artık söz söylemenin değil, eyleme geçmenin vaktidir. Bugün büyük bir onur ve gururla partimizin kuruluş yıl dönümünü, aslında doğum günümüzü kutluyoruz. Asırlara yayılan bir mücadelemiz var. O emperyalistlere diz çöktüren, bağımsızlığımızı ilan eden, halk egemenliğini, anayasal devleti, demokrasiyi, insan hak ve özgürlüklerini bu ülkeye kazandıran ve bu değerlerin teminatı olan Cumhuriyet Halk Partisi’ni; kayyımlarla, mahkemelerle, polisle, jandarmayla, baskılarla korkutacaklarını sananlar unutmasın ki biz ulu önderimiz Mustafa Kemal’in askerleriyiz.

“Size itaat etmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz”

Ve önderimizin bize söylediği gibi: “Eğer bir gün sizi geldiğiniz gibi gönderemezsek bize yuh olsun.” O nedenle size itaat etmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi’ne dün binlerce polisle il binamıza girerek zafer elde ettiğini sananlar, iktidar, iktidarın ortakları ve içimizdeki az sayıda işbirlikçiye sesleniyoruz: Cumhuriyet Halk Partisi’nin gerçek halk iktidarının kurulmasına hiçbiriniz engel olamayacaksınız. Ve o tarih, sizin beklediğinizden çok daha yakındır.

“Polis devlet anlayışıyla hareket ediyorlar”

Dün İstanbul il binasındaydım. Çok sayıda yurttaşımızla, partililerimizle bir aradaydık. O acımasızca, tam bir faşist devlet anlayışıyla, tam bir polis devleti zihniyetiyle hareket eden; siyasi partileri demokrasinin vazgeçilmez unsuru olarak görmeyen, Anayasa’yı uygulamayan, Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımayan; Can Atalay’dan başlayarak milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldıran, halkın iradesiyle seçilen belediye başkanlarını görevden uzaklaştıran, partimizin il başkanlarını ve yöneticilerini yargıladığını sananlara sesleniyorum. Sevgili dostlar, müjdeler olsun, Kasım’da sandığı getirdiniz mi, getirdiniz. Kasım’dan sonra yapılacak bir seçimle Recep Tayyip Erdoğan da olmayacak ve kendinize yeni bir cumhurbaşkanı adayı bulmak zorunda kalacaksınız.

“Geçmişte çok badireler atlattık”

Bu duygular içerisinde şunu hatırlatmak isterim: Biz geçmişte çok badireler atlattık. Evet, kapatıldık. Mal varlıklarımıza el kondu. Başta genel başkanlarımız, yöneticilerimiz olmak üzere zindanlara atıldık. Bugün de Cumhurbaşkanı adayımızı zindana koyduğunuzu sanıyorsunuz. Ama unutmayın, Cumhuriyet Halk Partisi 1990’da, 1999’da kurucusu olduğu meclisin dışında kaldı ama hepsini aştı, bugünlere geldi. Unutmayın, biz kazanacağız! Biz kazanacağız! Ve bu kazanç sadece bizim değil, Türkiye’nin olacak.”

Kaynak: Meltem Karakaş