Türkiye'de yıllardır tartışma konusu olan "Düğünde takılan takılar kime aittir?" sorusu, Yargıtay'ın verdiği yeni kararla netliğe kavuştu.
Farklı mahkemelerde çelişkili kararların alınması üzerine yüksek mahkemenin son içtihadı, evliliklerde düğün günü takılan altın ve paraların paylaşımı konusunda bağlayıcı bir hüküm oluşturdu.
Özellikle evliliklerde düğün takıları, çiftlerin ortak yaşamlarında önemli bir maddi kaynak olarak değerlendirilmekteydi. Ancak boşanma durumunda bu takıların hangi tarafa ait olduğu, uzun yıllardır hem hukukçular hem de çiftler arasında anlaşmazlık konusu oluyordu.
DEĞİŞTİĞİ AÇIKLANDI
Türkiye'deki yaygın uygulamaya göre, düğün sırasında toplanan takılar çiftin ihtiyaçları doğrultusunda harcanabiliyor veya ilerleyen yıllarda birikim amacıyla saklanıyordu. Ancak boşanma davalarında, bu takıların kimin hakkı olduğu sıkça gündeme gelerek dava dosyalarında yer buluyordu. Geçmişte yerel mahkemeler takıların ortak mal olduğu yönünde kararlar verirken, 2018 yılında Yargıtay kadın lehine bir karar açıklamıştı.
Yargıtay'ın 2025 yılında aldığı yeni kararla birlikte, düğünde takılan takıların hangi tarafa ait olacağı daha ayrıntılı şekilde belirlendi.
Buna göre: Geline özgü takılar (bilezik, küpe, bileklik gibi ziynet eşyaları) gelinin kişisel malı sayılacak. Damada özel takılar (saat, cüzdan gibi hediyeler) damadın kişisel malı kabul edilecek. Çeyrek altın, yarım altın, tam altın ve gram altın gibi yatırım amaçlı altınlar ise ortak mal statüsünde değerlendirilecek ve eşler arasında eşit olarak bölüştürülecek.
PAYLAŞIM NASIL OLACAK?
Yargıtay'ın içtihadına göre, özellikle altınların kişisel kullanıma mı yoksa yatırım amacıyla mı edinildiğinin belirlenmesi davalarda belirleyici olacak. Sarrafiye grubu altınlar ortak mal sayılırken, kişisel aksesuar niteliğindeki takılar doğrudan takıldığı kişiye ait olacak.