Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TGRT Haber yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Bakan Şimşek, enflasyonun düşüş sürecinin devam ettiğini ve hayat pahalılığı ve mücadele en önemli gündem maddelerinin başında olduğunu belirterek, "Bir süredir uyguladığımız programın da ana amacı enflasyonu kalıcı bir şekilde aşağıya çekmek. Biliyorsunuz biz bu programa başlarken bir yıllık bir geçiş dönemi görmüştük. Yani dezenflasyon için politika kurgusunun tam olarak oluşturulması için zamana ihtiyaç vardı. Yani para politikasının yeniden inşasından tutun, diğer bütün bileşenler açısından konuşuyorum. Haziran 2024'ten bu yana sürekli yıllık enflasyon düşüşte. Yani 11 aydır yıllık enflasyon aşağı yönlü devam ediyor. Bu son yaşanan iç ve dış şoklara rağmen yıllık enflasyonun sınırlı da olsa düşüşe devam etmiş olması olumlu" açıklamasında bulundu.
"Sıkı Para Politikası enflasyonun düşmesine katkıda bulunacak"
Gelecek süreçte enflasyonun düşmeye devam etmesini beklediklerini de sözlerine ekleyen Şimşek, "Bunun birinci sebebi gecikmeli para politikası etkisi net bir şekilde ortaya çıkmış durumda. Sıkı Para Politikası enflasyonun düşmesine katkıda bulunacak. Bu sene için hem maliye politikası hem gelirler politikası daha destekleyici bir nitelik kazanacak. Arz yönlü çabalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Yani konut arzından tutun diğer bütün alanlara kadar. Yani dolayısıyla sadece maliye politikası, para politikası üzerinden değil. Aslında arz yönlü de dezenflasyon iş sürece katkı verecek önemli çabalar içerisindeyiz.
"Merkez Bankası'nın enflasyon hedefi yüzde 20-19 arası"
Bakan Şimşek, geçen sene enflasyonun yüzde 44'e indiğini ve 20 puanlık ciddi bir düşüş olduğunu hatırlatarak, enflasyon düşüşü hedeflerine ilişkin, "Bu sene için tabii hedefimiz 20'li rakamlar. Yani Merkez Bankamızın bir biliyorsunuz koridoru var. Hedef koridoru, tahmin aralığı diyelim. Bu da yüzde 20-19 arası. Biz enflasyonun bu hedef tahmin aralığı içerisinde kalması ihtimalini oldukça yüksek görüyoruz. Bu anlamda hala biz hedeflerimize inanıyoruz. Şimdi burada tabii şu anda enflasyon yüzde 37,9 civarı. Ama temel mal enflasyonuna baktığınız zaman, yani temel mallarda enflasyon ciddi bir şekilde düştü. Yüzde yirmi civarı. Gıda enflasyonu alkolsüz içekler dahil olmak üzere yüzde 36 civarı. Hizmet enflasyonu yüksek seyrediyor. Burada da yüzde 55 civarı bir hizmet enflasyonu var. Yani dolayısıyla aslında genel anlamda mal enflasyonuna baktığınız zaman yüzde 31 civarına inmiş durumdayız. Dolayısıyla burada enflasyonu nispeten yüksek tutan faktörlerden bir tanesi hizmet enflasyonu" ifadelerine yer verdi.
"Temmuz'dan itibaren kira enflasyonunda normalleşme olacak"
Hizmet enflasyonunda kira enflasyonunun ön plana çıktığını dile getiren Şimşek, "Fakat şunu da söyleyeyim 2023'te kira enflasyonu yüzde 110 civarı iken 2024'te yüksek seyretmişken yine yüzde 100'ün üzerindeyken şu anda yüzde 90'ın altına indi. Ben inanıyorum ki özellikle Temmuz'dan sonra, çünkü biz geçen sene Temmuz ayında bu kiralar üzerindeki yüzde 25'lik üst limiti kaldırdık. Temmuz'dan itibaren burada bir normalleşme olacak. Eğitimde de benzer bir şekilde" diye konuştu.
"Konut arzında ciddi bir artış var"
Konut arzlarına ilişkin de konuşan Şimşek, deprem konutlarına ilişkin, "Şu an itibariyle 202 bin deprem konutu teslim edildi. Yerinde dönüşüm dahil olmak üzere 2023'e oranla bu sene sonu itibariyle geçen Çevre Şehircilik Ve İklim Değişikliği Bakanımızla bir toplantı yapma fırsatımız oldu. Kendileri bana 560 bin konutun devreye girmiş olacağını söylediler bu yıl sonu itibariyle. Dolayısıyla yani konut arzında ciddi bir artış var. Biz tabii ki deprem konutlarını önceliklendirdik ama kentsel dönüşümdür, yerinde dönüşümdür, o çerçevede özellikle dirençli şehirlerin inşasıdır, bütün bu konularda bütçeden önemli imkanları seferber etmiş durumdayız" şeklinde konuştu.
"Bizim en önemli gündemimiz hayat pahalılığı ile mücadeledir"
Şimşek, enflasyonun düşmesinin mevcut şartlarda oldukça muhtemel bir sonuç olduğunu ifade ederek, "Biz enflasyonun düşmeye devam edeceğini öngörüyoruz. Son şoklarda da yani içeride yaşanan dışarıda Türkiye'yi etkileyen dış şoklarda biz enflasyonu ve programı önceliklendirdik. Bizim en önemli gündemimiz hayat pahalılığı ile mücadeledir" değerlendirmesinde bulundu.
Programın işleyişine ilişkin yapılan eleştirileri değerlendiren Şimşek, programın başlıca hedeflerinin enflasyonu düşürmek ve cari açığın sürdürülebilir bir patikaya çekilmesi olduğunu belirterek, bu hedeflerde sonuç aldıklarını ve almaya devam ettiklerini aktardı.
"İmamoğlu'nun tutuklanmasının piyasalara etkisi 3 gün sürdü"
Şimşek, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının piyasalara olan etkisine ise, "İlk üç gün tabii çok ciddi bir çıkış oldu Türkiye'den. Ağırlıklı olarak offshore. Ama bir sonraki Pazartesi günü tamamen durulmuştu. Hatta offshore'dan girişler başlamıştı. Daha sonra özellikle ABD merkezli ticaret savaşları üzerinden küresel büyüme ilişkinin önemli bir belirsizliğinin ortaya çıkması, riskli alanlardan kaçışı ciddi bir şekilde tetikledi. Yani herkes nakde dönmeye çalıştı ya da çok böyle hani güvenli işte hazine kağıtlarına Türkiye için konuşmuyorum, dünya için konuşuyorum. Yani o türden tercihler ortaya çıktı. O da tabii Türkiye'yi etkiledi. Dolayısıyla sadece bu faktör etkiledi demek yanlış olur. Her iki faktöründe etkisi var" şeklinde konuştu.
"Bütçede milli gelirde bir artış olacak"
Merkez Bankası'nın ortaya koyduğu tedbirlere ilişkin eleştirilere de cevap veren Şimşek, bu tedbirlerin programı korumak amacıyla konulduğunu belirtti. Şimşek, şu ifadelere yer verdi:
"Merkez Bankası'nın yaptığı şey, enflasyon tahmin aralığında tutmak için bu adımlar atılıyor. Hayat pahalılığı ile mücadele için kararlıyız. Bütçede daha iyi bir performans görmek isterim. Hükümetimizin en büyük önceliklerinden biri deprem yaralarını sarmaktır. Bu sene bütçede milli gelirde bir artış olacak. Harcama kesintileri üzerinde çalışıyoruz. Tasarruf paketi uyguluyoruz. Mevcut kaynakların daha üretken alanlara nasıl aktarılacağını masaya yatırmış durumdayız. Özellikle cari harcamalarda, acaba daha verimli alanlara nasıl kaynak aktarırız, bunu çalışıyoruz. Gelir ayağı bizim kontrolümüzde değil, önemli ölçüde tüketime bağlı. İthalat etkili, tüketim etkili. Bizim için önemli olan harcamaların kontrol altına alınması. Dezenflasyon açısından önemli olan harcamaların aşağı yönlü tutulması."
"Cari açık Şubat itibarıyla 12,8 milyar dolar bu son derece makul bir rakam"
Son gelişmelerin cari açıkta artışı sınırlayacağının altını çizen Şimşek, "Bir taraftan dış talep yavaşlayacak. Bu ihracatı olumsuz etkileyebilir. Ama iç talepteki yavaşlama ithalatı aşağı çekecek. Petrol fiyatlarındaki düşüş en kritik konu o. Petrol fiyatlarındaki düşüş cari açığı büyük oranda aşağı çekecek. Bakın burada arkadaşlara sordum yani etkisi ne olacak diye. Şimdi birincisi cari açık Şubat ayı itibariyle 12,8 milyar dolar. Yani yaklaşık milli gelirin yüzde 1'i kadar" ifadelerini kullandı.
"Mücevher adı altında altın ithalatı yapıldığını da biliyoruz"
Şimşek, Şubat ayından itibaren altın hariç, cari açığın olmadığını aksine cari fazlanın olduğunu söyleyerek, "Bu resmi altın. Mücevher adı altında altın ithalatı yapıldığını da biliyoruz. Bütçe açığını yüzde 3'lere çekmeyi hedefliyoruz. Program olmasa, neden bizim kredi notumuzu arttırsınlar? Geçen yıl dünyada kredi notu iki kez artan tek ülke Türkiye'ydi. Aldığımız tedbirler sayesinde, normal şartlar altında bir ülke bu türden şoklar yaşasa kredi notu olumsuz gelişirdi. Şu anda bu olasılığın düşük olduğu kanısındayım. Merkez Bankası'nın doğru adımları ve kurduğumuz iletişim, bu programın en üst düzeyde Cumhurbaşkanımız tarafından sahiplenilmesi çok önemli. Türkiye, gri listede değil, bu program sayesinde. KKM'de 20 milyar doların altına düştü. Bu yılın ortalarında bu şartlı yükümlülüğü bitireceğiz" diye konuştu.
"Çiftçilerin kredi faizlerinin yüzde 70'ini, esnafın kredi faizlerinin ise yüzde 50'sini hazine ödüyor"
Önceliklendirilen kesimler olduğunu sözlerine ekleyen Şimşek, bu çerçevede çiftçiler için 2025 bütçesinden destek için 706 milyar liralık milli gelirin yüzde 1,15'i kadar tarım desteği verildiğini dile getirdi. Şimşek, hazinenin, çiftçiler için kredi faizlerinin yüzde 70'ini ödediğinin de altını çizerek, geçen yılın Mart ayından itibaren kredilerden yararlanan çiftçi sayısını da 1,2 milyon olarak açıkladı.
Şimşek, benzer destekleri esnaflar için de gerçekleştirdiklerini söyleyerek, "Esnafımızın kullandığı kredilerin faizinin yüzde 50'sini hazine ödüyor. Bundan yararlanan esnaf sayısı ise 2024'te 800 bin esnaftı. Bu krediler hazine destekli. Kullanılan faizin yarısı ne olursa olsun, yarısını hazine ödüyor. Bu sene bu, 60 milyarın üzerine çıkmış olacak. Çiftçiye çok daha yüksek olmakla birlikte, esnafa da desteğimiz var" bilgisini paylaştı.
"İhracatçı için kullandırdığımız krediler ilk defa rekor kırıp 49 milyon dolara ulaştı"
Programın en önemli birleşenlerinden bir tanesinin ihracat destekleri olduğunu vurgulayan Şimşek, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Şimdi burada ihracatı desteklemek bizim için en önemli önceliklerden geliyor. Mayıs 2023'te Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı ve üyeleri beni ziyarete geldiler. Dediler ki biz hani faiz önemli değil. Dediler kredi yok. Krediye erişemiyoruz. Ve önemli olan siz kredi imkanlarını arttırın. Fiyatı önemli değil dediler. Biz de günlük ihracatı desteklemek için Reeskont Kredisi günlük miktarını 300 milyon liradan 4 milyara çıkarttık. Yani 13 kat arttırdık. Kısa bir süre içerisinde bunu yaptık. Dolayısıyla biz ihracat için kredi imkanlarını caizse seferber ettik. Ve Resskont Kredi faizi şu anda yüzde 29 civarı. İhracatçıya sübvansiyonlu kredi imkanı sunuyoruz. Faizin neredeyse yüzde 40-50'sini devlet ödüyor. 2024 yılında kullandırılan ihracatçı için kullandırdığımız bu bağlamdaki krediler ilk defa rekor kırıp 49 milyon dolara ulaştı. Yani rekor. Sadece büyük firmalar değil, 18 bin ihracatçı bu krediden yararlandı; bunların yüzde 83'ü KOBİ."
"Bütçede bizim kesintiyi öngörmediğimiz tek alan deprem konutlarıdır"
Deprem harcamalarına ilişkin sorulan soruları da yanıtlayan Şimşek, "Bütçede bizim kesintiyi öngörmediğimiz üzerinde çalışmadığımız yani kesinti anlamında tek alan deprem konutlarıdır. Çünkü vatandaşımızın bir an önce yani insan onuruna yaraşır güzel konutlara geçmesi bizim en büyük önceliğimiz. Cumhurbaşkanımızın bu konudaki duruşu, talimatı çok net. Deprem konutlarını en kısa sürede tamamlamak için zaten ilgili bakanlığımız çalışıyor ama bununla da yetinmeyeceğiz. Deprem genel bir risk. Türkiye açısından. Özellikle yarısı bizden anlamlı bir proje var biliyorsunuz. Onu da bütçe üzerinden destekliyoruz" dedi.
"Asyalı üreticilerin yerinde olsam, üretimi Türkiye'ye kaydırırdım"
Şimşek, ABD'nin uyguladığı gümrük vergisi politikasını Türkiye açısından değerlendirerek, şu ifadelere yer verdi:
"Eğer bir sorun varsa, bir fırsat da vardır. ABD'nin yeni bir politika seti var. Bizi etkileyen kısımları da var. Ama sürekli olumsuz kısımlara odaklanılıyor. ‘Türkiye'den sermaye çıkışı oldu, rezervler düştü' deniyor. Fırsat tarafına bakılırsa; ABD'nin bize getirdiği ilave, gümrük vergisi yüzde 10. En düşük oran. Peki bu ne anlama geliyor sizce? Bir, Asyalı üreticilerin yerinde olsam, Amerikan piyasasına bizim 3 katımız, 5 katımız gibi vergilerle karşı karşıya kaldıkları için rekabet avantajları yok. Ben Asya'da bir üretici olsam ve Amerika benim en önemli pazarım olsa, ben bakardım hangi ülkede sanayi birikimi var. Bakın, birçok ülke var tabii dünyada. Yüzde 10'a tabi bazı ülkeler de var. Ama aralarında sanayide, sofistike, altyapı anlamında en önemli ülke Türkiye. Çünkü Avrupa Birliği daha yüksek vergiye tabii ve Asya zaten yüksek vergiye tabii. Geriye Türkiye kalıyor. Yani yüzde 10'luk vergiye ilave, gümrük vergisine tabii olup da sanayi üstü olan Türkiye var. o zaman üretiminizin bir kısmını buraya kaydırırsınız. Bu Avrupa Birliği için de geçerli, Asya için de geçerli."
Şimşek, Türkiye'de yatırım anlamında tekrar olumlu bir havanın var olduğunu belirterek, gelecek dönemde Londra ve Doha'da yatırımcılarla bir araya geleceklerini ve çeşitli ziyaretlerde bulunacağını da paylaştı.
"Kayıt dışı ile mücadelenin dozu çok daha artacak"
Kayıt dışılıkla mücadelenin devam edeceği mesajını da veren Şimşek, "Kayıt dışı ile mücadele ettiğimiz için gelen şikayetlere saygı duymuyorum. Hakkaniyetle hareket edeceğiz. Mükellefler bizim için çok değerli. Kayıt dışı ile mücadelenin dozu çok daha artacak. Denetimler sayesinde vergi tahsilatında yüzde 111 artış oldu. Kazanıp da vergi vermeyenleri tespit ediyoruz. En büyük adaletsizlikle uğraşıyoruz. İşini doğru yapanların hakkını savunuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı