Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “Önümüzdeki dönemde de tüm paydaşlarımızla iş birliği içerisinde hareket ederek, ülkemizde sağlıklı ve güvenli bir çalışma hayatını tesis etme kararlılığımızı sürdüreceğiz” sözleriyle iş sağlığı ve güvenliği konusundaki kararlılıklarını vurguladı.
Bakan Işıkhan, düzenlenen Uluslararası Sosyal Bilimler ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresi”ne katıldı. Burada yaptığı konuşmada çalışanların iş güvenliği konusunun, istihdam kadar hayati öneme sahip olduğunun altını çizdi.
“İş sağlığı ve güvenliği ise hiç kuşkusuz bütün disiplinlerin birbirine bağlı olduğu ve domino etkisiyle birbirini derinden etkilediği bu kapsamlı mekanın en büyük taşıdır” diyen Işıkhan, çalışanların can güvenliğinin bulunmadığı bir ortamda üretimden veya insanca bir yaşamdan söz edilemeyeceğini ifade etti.
Bakan, “Bu sebeple bakanlık olarak bizim için çalışanlarımızın sağlığı, güvenliği ve huzuru en az istihdamı ve iş gücü nitelikleri kadar önemli bir husus” diye konuştu.
Işıkhan, iş sağlığı ve güvenliği konusunu bakanlığın “kırmızı çizgileri” arasında gördüklerini belirterek, bu alanda sürdürülen çalışmalar hakkında bilgi verdi.
“Bu anlayışla insana yakışır istihdam imkanlarını arttırmak, çalışma koşullarını sürekli iyileştirmek ve iş sağlığı ve güvenliğini en yüksek standartlara taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz” diyen Bakan, son yıllarda alınan önlemler sayesinde iş kazalarına bağlı ölüm oranlarında belirgin bir düşüş yaşandığını söyledi.
Bununla birlikte, “sürekli geliştirme ve etkin denetim anlayışıyla daima teyakkuzda olduklarını” belirten Işıkhan, amaçlarının sadece kazaları önlemek değil, tüm iş yerlerinde “sıfır kaza, sıfır iş kazası” kültürünü yerleştirmek olduğunu kaydetti.
Bakan Işıkhan, önümüzdeki süreçte küçük işletmelere yönelik yeni adımlar atılacağını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“İnşallah önümüzdeki dönemde özellikle küçük esnafa yönelik risklerin belirlenmesi, acil durum planlamaları ve rehberlik hizmetleri de geliştirilecektir.”
İş sağlığı ve güvenliği profesyoneli ihtiyacını karşılamak için önemli düzenlemeler yapıldığını belirten Işıkhan, “Sahadaki ihtiyaçlar dikkate alınarak mevzuatta düzenlemeler yapılmış, piyasanın ihtiyaç duyduğu A ve B sınıfı iş güvenliği uzmanı sayısında yaklaşık 10 bin kişilik artış sağlanmıştır” dedi.
Ayrıca, Avrupa Birliği uyum süreci kapsamında kimyasal, kanserojen ve mutajen maddelere ilişkin yönetmeliklerin iç hukuka aktarılacağını, iş ekipmanlarının güvenli kullanımı ve patlayıcı ortamlarla ilgili düzenlemelerin de hızla tamamlanacağını açıkladı.
Işıkhan, iş sağlığı ve güvenliği kültürünü küçük yaşlardan itibaren kazandırmak istediklerini belirterek, eğitim planlarını da paylaştı:
“Önümüzdeki dönemde çocuklarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere 7'den 70'e toplumumuzun her bir ferdinin iş sağlığı ve güvenliği kültürünü benimsemeleri için kapsayıcı ve sürdürülebilir programları hayata geçirmeye devam edeceğiz.”
Bakan, “Sağlık ve Güvenlik Oyun Kutusu” projesinin tüm okul öncesi sınıflarda yaygınlaştırılacağını, ardından ilkokul, lise ve üniversite düzeyine taşınacağını belirtti. Ayrıca Yükseköğretim Kurulu ve Milli Eğitim Bakanlığı ile yürütülecek çalışmalar kapsamında “İSG derslerinin tüm gençlere ulaştırılmasını” hedeflediklerini ifade etti.
Konuşmasının sonunda Bakan Işıkhan, Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği kültürünü güçlendirmek için tüm paydaşların katkısına ihtiyaç duyulduğunu söyledi:
“İş sağlığı, güvenliği kültürünün ülke çapında geliştirilmesine yönelik çalışmalarımızı artırarak sürdürme noktasında bizler kararlıyız. Ancak büyük değişim için tüm tarafların iş birliğine ve desteğine ihtiyacımız var.”
Işıkhan, kongrede ele alınan “Yeni Teknolojiler ve Dijital İSG Uygulamaları” ile “Kamu Kurumlarında İş Sağlığı ve Güvenliği” başlıklarının bu alanda önemli ilerlemeler sağlayacağına inandığını belirtti ve sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Önümüzdeki dönemde de tüm paydaşlarımızla iş birliği içerisinde hareket ederek, ülkemizde sağlıklı ve güvenli bir çalışma hayatını tesis etme kararlılığımızı sürdüreceğiz. Tüm insanlık olarak hiçbir çalışanın, hiçbir insanın işi yüzünden hayatını veya sağlığını kaybetmediği daha müreffeh bir çalışma hayatı ve daha güvenli bir sosyal hayat için her zamankinden daha bilinçli, daha dikkatli ve daha duyarlı olmak zorundayız.”
