Milyonlarca çalışanın yeni yıl maaşlarını belirleyecek olan asgari ücret zammı için kulisler hareketlenmeye başladı. Mevcutta 22 bin 104 TL olarak uygulanan asgari ücrete 2026 yılında ne kadar artış yapılacağı şimdiden en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Konuyla ilgili tartışmalar sürerken, SGK Uzmanı İsa Karakaş, TGRT ekranlarında yayınlanan Haberin İçinde programında yaptığı açıklamalarla tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Karakaş, hem olası zam oranına ilişkin tahminini paylaştı hem de yasal olarak olması gereken seviyeye dikkat çekti. Açıklamalar, aralık ayında başlayacak olan resmi müzakereler öncesinde önemli bir referans noktası oluşturdu.

Yüzde 30'luk Artış Beklentisi Masada

SGK Uzmanı İsa Karakaş, 2026 yılı için asgari ücret artış oranına ilişkin somut bir tahminde bulundu. Karakaş, TGRT'de yaptığı değerlendirmede, 'Artış oranı yüzde 30 civarında olur' dedi. Söz konusu tahmin, mevcut asgari ücretin yaklaşık üçte bir oranında artırılacağı anlamına geliyor. Eğer beklenen yüzde 30'luk artış hayata geçerse, net 22 bin 104 TL olan asgari ücretin 28 bin 735 TL seviyelerine yükselmesi bekleniyor. Uzmanın öngörüsü, hem hükümetin enflasyonla mücadele hedefleri hem de işverenlerin maliyet dengeleri göz önünde bulundurulduğunda, piyasadaki genel beklentilerle örtüşen bir çerçeve sunuyor. Ancak Karakaş, yapılacak artışın yeterli olmayacağını da vurguladı. Belirlenecek oranın, milyonlarca çalışanın alım gücünü ne ölçüde koruyacağı merak konusu. Süreç, aralık ayı boyunca devam edecek. Nihai karar, ay sonunda kamuoyuna ilan edilecek.

Yasaya Göre Olması Gereken Rakam: En Az 37 Bin TL

İsa Karakaş, programdaki en dikkat çekici açıklamasını asgari ücretin yasal tanımına dayandırarak yaptı. Sadece bir zam oranı tahmininde bulunmakla kalmayan uzman isim, asgari ücretin olması gereken asıl rakamı da telaffuz etti. Karakaş, mevcut yasalara göre bir işçinin ailesiyle birlikte insanca geçinebileceği bir ücretin belirlenmesi gerektiğini hatırlattı. Bu çerçevede, İsa Karakaş, asgari ücretin en az 37 bin TL olması gerektiğini kaydederek, 'Asgari ücret yasaya göre 37 bin lira olması gerekiyor,' diye konuştu. Uzman, artan hayat pahalılığına dikkat çekerek, bu rakamın bile kısa sürede yetersiz kalabileceğini ima etti. Karakaş, 'Şubat ayında bu rakam 40 bin lira olması gerekiyor' diyerek beklentisini daha da yukarı taşıdı. Karakaş'ın işaret ettiği tutar, komisyonun belirlemesi beklenen rakam ile yasal gereklilik arasındaki makasın ne kadar açık olduğunu gözler önüne seriyor.

Enflasyon Tek Kriter Değil

SGK Uzmanı İsa Karakaş, asgari ücretin belirlenme sürecine ilişkin önemli bir detayın da altını çizdi. Kamuoyunda yaygın olarak bilinenin aksine, asgari ücretin belirlenmesinde enflasyon verilerinin doğrudan ve tek bağlayıcı kriter olmadığını belirtti. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun, ülkenin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik durumu, ücretliler geçinme endekslerini ve fiili ödenen ücretlerin genel durumunu da göz önünde bulundurduğunu ifade etti. Dolayısıyla, yapılacak zammın sadece geçmiş enflasyon verilerine göre değil, aynı zamanda geleceğe yönelik hedefler ve çalışanların refah seviyesini artırma amacı doğrultusunda şekillenmesi gerektiğini savundu. Karakaş'ın açıklamaları, müzakere masasında sadece enflasyonun değil, birçok farklı parametrenin tartışılacağını gösteriyor. Asgari ücretin bir geçim ücreti olduğu gerçeği, tartışmaların merkezinde yer alacak.

Gözler Aralık Ayındaki Komisyon Toplantılarında

Milyonlarca çalışanın ve işverenin kaderini belirleyecek olan resmi süreç, aralık ayında başlayacak. Hükümet, işçi ve işveren temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, bir ay boyunca bir dizi toplantı gerçekleştirerek 2026 yılında geçerli olacak yeni rakamı belirleyecek. 2025 yılında yüzde 30 zam yapılarak 22 bin 104 TL olarak belirlenen asgari ücretin, 2026 yılı için ne kadar olacağı ay sonuna kadar netleşmiş olacak. SGK Uzmanı İsa Karakaş'ın yaptığı tahminler ve öneriler, pazarlık sürecinin ne kadar çetin geçeceğine dair ilk işaretleri veriyor. İşçi tarafının yoksulluk sınırını, işveren tarafının ise artan maliyetleri gündeme getirmesi bekleniyor. Hükümetin ise hem çalışanları enflasyona ezdirmeme hem de işletmelerin rekabet gücünü koruma arasında bir denge bulması gerekecek.

Kaynak: TGRT Haber