Milyonların merakla beklediği 2026 asgari ücret zammı için Ankara kulislerinde konuşulan senaryolar netleşmeye başladı.
Hem hükümet kaynaklarından hem de ekonomistlerden gelen bilgiler, artış oranlarının yüzde 20 ile 30 arasında şekillenebileceğine işaret ederken, canlı yayında paylaşılan “maksimum senaryo” dikkat çekti. Asgari ücretin yaşam maliyetinin giderek arttığı bir dönemde belirlenmesi beklenen yeni rakam, yalnızca çalışanları değil hizmet sektöründen kiralara kadar geniş bir alanı doğrudan etkileyecek.

MASASDA İKİ SENARYO VAR
TV100'de değerlendirmelerde bulunan Gazeteci Sinan Burhan, Ankara’daki görüşmelerden edindiği bilgileri şu sözlerle aktardı: “Yayına gelmeden önce Ankara’daki nabzı yoklamaya çalıştım. Asgari ücret hepimizi ilgilendiren bir konu. Maaş artışları yalnızca çalışanın gelirini değil, hizmet sektörünü, kiraları, günlük tüketim harcamalarını dahi doğrudan etkiliyor. Elbette teoride hepimiz yüksek bir asgari ücret isteriz ancak asıl önemli olan alım gücüdür. Kuzey Kıbrıs’ta yılda dört kez artış yapılması bile alım gücü etkili olmadığında yeterli olmuyor. Şu an Ankara’da iki senaryo var. Bunlardan biri yüzde 25 artışla net 27 bin 630 TL diğeriyse yüzde 30 artışla 28 bin 735 TL. Kaynaklarımdan aldığım bilgiye göre masada en yüksek rakam 28 bin 735 TL olarak görülüyor.”
Burhan, ekonomik koşullara dikkat çekerek “Cumhurbaşkanımız bugüne kadar çalışanı mağdur etmedi ancak ülkenin makro koşulları ve dengeleri de göz ardı edilemez” ifadelerini kullandı.

“AÇLIK SINIRININ ALTINDA KALIYOR”
Programda beklentileri yorumlayan Akademisyen Prof. Dr. İpek Özkal Sayan da Ankara kulislerinde konuşulan rakamlarla ilgili benzer bilgiler aldığını belirterek, “Ben de aynı duyumları aldım.
Yüzde 20 zam yapılırsa asgari ücret 26 bin 526 TL’ye çıkar. Yüzde 25 zam uygulanırsa 27 bin 631 TL olur. Ancak her iki rakam da Türk-İş’in açıkladığı açlık sınırının altında kalıyor. Açlık sınırı 27 bin 970 TL, yoksulluk sınırı ise 91 bin 109 TL seviyesinde. Bu koşullar altında asgari ücret temel giderlere dahi yetmiyor” dedi. Bekar bir çalışanın aylık yaşam maliyeti hesaplamalarının da mevcut asgari ücret ile arasında ciddi bir fark olduğuna dikkat çeken Sayan, alım gücünün korunmasının öncelik olması gerektiğini vurguladı.





