Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından başlayan ve sonrasında devam eden eylemlere katılan öğrenciler hakkında soruşturma başlattı. Soruşturmalara ilişkin konuşan Eskişehir Baro Başkanı Barış Günaydın, öğrencilere açılan soruşturmanın temel insan haklarına ve Anayasa’ya aykırı olduğunu ifade etti. Soruşturmaları endişeyle takip ettiklerini söyleyen Avukat Mehmet Ali Ata ise, en az bir ya da iki dönem okuldan uzaklaştırmayı talep eden dosyaların olduğunu belirtti. Avukat Ata, en çok disiplin soruşturmasının açıldığı günün CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’ın üniversite içinde katıldığı eylem olduğunu söyledi.

“İnsan hak ve özgürlüklerine aykırı”

Eskişehir Baro Başkanı Barış Günaydın, şu ifadeleri kullandı:

“Açıkçası anayasamıza göre ifade özgürlüğü esas ve ifade özgürlüğü demokratik bir hukuk devletinin temel direğidir. Dolayısıyla barışçıl bir protesto yahut ifadesini dile getiren öğrencilerin, hele hele onların eğitim hayatını uzatacak mahiyetteki bir yapıda, bildiğim kadarıyla 20’yi aşan öğrenci hakkında ve 100’e yakın, 100’den fazla ve insan hakları komisyonumuzun çalışmalarından da bana iletilen bilgiler doğrultusunda aslında üniversitenin yetki alanının dışında yapılan eylemler nedeniyle de bu disiplin soruşturmasının genişletildiğine ilişkin bilgiler geldi. Yani açıkça çok samimi bir ifadeyle yapılan eylem yazıktır. Gençlerin eğitimlerini uzatmaya yönelik… Türkiye'de gerçekten gençlerin eğitimine destek olmamız gerekirken onların özgürce ifadelerine, barışçıl protesto eylemlerine böyle bir yaptırımla da karşılık vermek açıkçası temel insan hak ve özgürlüklerine, Anayasa’ya, taraf olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ilgili hükümlerine de aykırı olduğu kanaatindeyim.”

“Çok farklı konulardan disiplin soruşturmaları açıldı”

Soruşturma açılan öğrencilerin dosyalarını takip eden Avukat Mehmet Ali Ata, şunları söyledi:

“Şu an zaten adli bir süreç işliyordu. Orada savcılık aşamasında ve dava aşamasında olan birçok dosya var 2911 sayılı kanununa toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefetten ve Cumhurbaşkanı'na hakaretten. Ancak şimdi Anadolu Üniversitesi özelinde birçok disiplin soruşturmasının açıldığını biliyoruz. Bu disiplin soruşturmaları çeşitli olaylardan dolayı açılmış. Bizim bildiğimiz kadarıyla şu an en az 7-8 farklı konudan, eylemden dolayı toplantı ve gösteri yürüyüşünden dolayı, eylemlerden dolayı disiplin soruşturmasının yapıldığını öğrendik.

“Endişeyle takip ediyoruz”

Aralarında çok ciddi iddialar da var. En az bir dönem uzaklaştırmayı, iki dönem uzaklaştırmayı gerektirir, disiplin soruşturmaları da var. Ve hani bu eylemlerin tekrar etmesi halinde, tekrar bir disiplin cezası alınması halinde okuldan çıkartma, yani okuldan atılmanın da söz konusu olabileceği düşünülüyor. Ancak biz bu sürecin çok da hukuki işletilmediğini düşünüyoruz. Çünkü toplantı ve barışçıl protestolar anayasal bir hak ve üniversiteler aslında tam da bu şekilde insanların özgürce konuşabileceği, bir araya gelebileceği ve fikirlerini dışarıya vurabileceği yerler. O yüzden biraz da endişeyle açıkçası takip ediyoruz.

“En çok soruşturma Mahmut Tanal’ın eyleme katıldığı gün”

Bizim bildiğimiz kadarıyla en çok disiplin soruşturmasının açıldığı gün Mahmut Tanal’ın, Anadolu Üniversitesi'ni ziyaret ettiği gün olmuş. Ve buna ek olarak bir de aile yılı kapsamında yapılan bir etkinlik vardı. Orada birçok kişiye yine disiplin soruşturmaları açılmış. Disiplin soruşturmalarında iddia edilen şeyler işte eğitim ve öğretim hürriyetini engellemeye dönük davranışlar, aşağılayıcı sözlerde bulunduğu iddia edilmiş öğrencilerin.

“Soruşturmalar kopyala yapıştır şeklinde”

Ancak hiç öğrenciye tek tek bir fiil istinadında bulunulmamış. Yani daha genel aslında biraz da kopyala yapıştır şeklinde soruşturmalar hazırlanmış ve savunmaya davet edilmiş öğrenciler. Ancak kimse tam olarak hani kendisinin ne yaptığını bilmiyor. Burada bir eylem oldu, siz işte burada slogan attınız, pankart astınız. Gelin şimdi bize savunma verin şeklinde söylenmiş. Ancak tek tek işte, sen şu eylemi yaptın, bu eylemden dolayı sana şöyle bir disiplin cezası gerekiyor. Savunmanı ver denilmemiş. Aslında disiplin soruşturmalarında da ceza hukukundaki çekirdek ilkelerin uygulanması gerekiyor. İnsanların savunma hakkına riayet edilmesi, eğer yapılan disiplin cezasını gerektirirse, eylemin ispatı noktasında sorun varsa bu kişilere disiplin cezasının uygulanmaması gerekiyor.

“Ceza almaları durumunda öğrencilerin iptal davaları açmaları mümkün”

Oldu da bir disiplin cezası verilmesi halinde de öğrencilerin yine hem itiraz yoluna başvurmaları hem de idare mahkemesinde iptal davaları açması mümkün. İptal davalarında da yürütmenin durdurulması denilen bir tedbir var. Öğrencilere oldu da bir dönem uzaklaştırma cezası verildiğinde ve eğer yürütmenin durdurulması kararı da alınabilirse öğrenciler okullarına devam edecekler, yargılamanın sonuna kadar idare mahkemesinde. Ve hukuka aykırı bir şekilde yerde disiplin soruşturmaları yürütülecek olursa da bu disiplin cezalarının iptal edilmesi söz konusu olur.”

Kaynak: Meltem Karakaş