Anadolu Üniversitesi’nde 1 Ocak 2026 ile 31 Aralık 2028 tarihlerini kapsayan maaş, ek ders, sınav, mesai, ikramiye ve katkı payı ödemelerine ilişkin 3 yıllık banka maaş promosyon ihalesi yapıldı. İhale sonucunda 4 bin 333 personel için 111 bin 500 TL ile en yüksek teklifi veren QNB Türkiye ile sözleşme imzalandı. Promosyon ihalesi için rekor benzetmesi yapan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel’i eleştiren Hürriyetçi Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Erol Ger, “Rektörümüz muhtemelen çok yüksek maaşlar aldığı için çalışanların gelirlerinden bir haber olunca maalesef böyle açıklamalar yapabiliyor” dedi.
“Promosyon ihalesi şubat ayında yapılmalı”
Hürriyetçi Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Erol Ger, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Rektörümüz muhtemelen çok yüksek maaşlar aldığı için çalışanların gelirlerinden bir haber olunca maalesef böyle açıklamalar yapabiliyor. Bugün ülkemizde fiyatları takip etmek çok zor. Enflasyon oranları çok yüksek. Çalışanlara zam geldiği anda bütün mallara zam geliyor. Kiradan iğneden ipliğe her şeye zam geliyor. Adıgüzel’in bu açıklamasından devamla konuya bakalım. Geçmiş yıllarda alınan promosyonlar var. Yani 3 yıl önce alınan promosyonla bugünü kıyaslarsak aradaki uçurumu görürüz. Bizim tezimiz şudur: Promosyon görüşmelerinin mutlaka şubat ayında yapılması, çalışanların en az 2 maaş tutarında olması, 3 yıl yerine bu anlaşmaların 2 yılla sabit tutulması ve olağanüstü durumlarda tekrar anlaşmaların yenilenebilmesi. Niçin şubatta diyoruz? Çünkü çalışanların gerçek maaşları ocakta belli oluyor. Dolayısıyla şubat ayında da gelir düzeyine göre 2 yıllık çalışanların gelirleri hesaplanır ve ona göre bir promosyon ücreti ortaya konur.
“Bütün çalışanlara asgari ücretliler de dahil promosyonlar ödenmeli”
Sadece eğitim çalışanları değil, bunun dışında bankalardan ücret alan bütün çalışanlar promosyon alabilmeli. Sonuçta maaşını bankadan alıyor. Bankaya bir girdisi varsa, banka da bunu çalışanlara çıktı şeklinde çalışanlara vermelidir. Milli eğitim olarak Ocak 2024’te bu anlaşmayı yaptık. O zaman yaparken de sayın görevlilere şunları söyledik: maaşlarımız belli olsun. Ondan sonra bu anlaşmayı yapalım. Birkaç yıl daha gerekirse postaneden alalım, ziraat bankasından devam edelim. Hangi banka bize veriyorsa onlar vermeye devam etsin. Bizim ocak maaşlarımız belli olsun. Çünkü girdilerimize göre bunu hesaplıyor bankalar. Çalışan sayısına göre de hesaplıyorlar. Ama tabi ki bizim sözlerimiz kabul görmedi. Bugün Sayın Adıgüzel’in başarılı olarak sunduğu Türkiye genelindeki birçok ilde bu promosyonlar 2 yıllığına yapılıyor. Bizim beklentimiz şudur: Bütün çalışanlara asgari ücretliler de dahil promosyonlar ödenmeli.”