Eskişehir’in Kumlubel Mahallesi Yavuz Sokak’ta yaşayan 35 yaşındaki inşaat işçisi Adem Aslan, 6 yaşındaki oğlunun camdan attığı ve içinde 5 çeyrek altın bulunan kutusunu almak için büyük uğraş verdi. Olayın ardından çevredeki güvenlik kameralarını inceleyen Aslan, altınları bir kadının aldığını tespit etti ve durumu polise bildirdi.
Haberin gündeme gelmesinin ardından, şüpheli kadın S.K. polis tarafından yakalandı. Ancak Aslan’ın evine gelen kadının eşi ve babası olduğu iddia edilen iki kişi, S.K.’nin altınlarla ilgisi olmadığını, yalnızca düşen cep telefonunu aldığını öne sürdü. Adem Aslan, güvenlik kamerası görüntülerini gösterdikten sonra şahısların adresten uzaklaştığını belirtti.
Mağdur adam, kimseyi suçlamadığını ve tek isteğinin birikimini geri almak olduğunu ifade etti. Olayla ilgili altınların akıbeti hala belirsizliğini korurken, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı konuyu incelemeye devam ediyor.
"ALTINLARDAN HALA BİR HABER YOK"
Şahısların adresine gelişini ve aralarında geçen diyaloğu anlatan Adem Aslan, "Ben balkonda oturuyordum, iki şahıs geldi kapının önüne. Binaya doğru baktılar, oraya buraya göz gezdirdiler. Ben de kendilerine, ‘Hayırdır, bir sıkıntı mı var, bakınıyorsunuz?' dedim. Altın konusunu açtılar. Bunun üzerine ben de aşağı inip yanlarına gittim. Başta beni tehdit eder gibi konuşmaya başladılar, ama baktılar ki ben onlar gibi davranmıyorum. Çünkü haklıyken haksız duruma düşmek istemedim. Dedim ki, ‘Ben özellikle sizin isminizi söylemedim, sizinle bir alıp veremeyeceğim yok. Sadece elimdeki kayıtlara dayanarak karakola başvuruda bulundum. Karakol da ondan sonra sizi bulmuş. Kayıtlara göre de, yüzde bir milyon beni mağdur eden kişi sizsiniz,' diye cevap verdim. İnanmadılar. Ben elimdeki videoyu gösterdim, görüntüyü yakınlaştırdım. Adam dedi ki ‘Telefon yere düşmüş, ben de onu almaya çalışıyordum.' Dedim ki ‘Eğer gerçekten telefonu almaya çalışıyor olsaydınız, telefon düştüğü anda eliniz kulağınızda durmazdı.' Yere eğildiğinde hala telefon kulağında ama diğer eliyle yerden bir kutu alıyor, kutuya bakıyor ve sonra cebine koyup kayıplara karışıyor. Başta, ‘Biz almadık,' diyorlardı, ama kayıtlara göre o an oradan geçen başka kimse yok. Kuş olup uçmadıklarına göre yüzde bir milyon alan kişi odur. Altınlardan hala bir haber yok. Ancak şahsın ikinci kez karakola çağrıldığına dair bir haber aldık" dedi.
"ARTIK ALDIĞINA EMİNİM"
Kadının eşinin ve babasının görüntüleri izledikten sonra oradan uzaklaştığı anlardan bahseden Aslan şu ifadeleri kullandı,
"Eğer almamış olsaydı, ikinci kez karakola çağırmazlardı. Artık aldığına eminim. Çünkü videoyu eşine yavaşlatarak gösterdikten sonra, eşi bana hiçbir şey söylemeden, vedalaşmadan, görüşürüz, demeden, arkasını dönüp kayınpederiyle birlikte gitti. Yüzü düştü tabii. Zaten en son bana dediği söz şu oldu: ‘Ben olsam ben de karakola başvuru yapardım.' Yanındaki yaşlı adam ‘Ben babasıyım' dedi. Genç olan da ‘Ben eşiyim' dedi. O günden beri, yani pazardan beri eve geldiğimde çocuk korkuyor. Acaba çocuğa bir şey mi yapacağım diye düşünüyor. Psikolojisi bozuldu. Eve girdiğim zaman yatağın arkasına gidip kendini saklıyor. Sonra ben gidip kucağıma alıyorum, öpüyorum, seviyorum. Daha sonra yanıma çağırıyorum, ancak o zaman geliyor."