Adaletin Hukuku ve Parlamenter Demokrasi İdeali Derneği (AHPADİ) Başkanı Avukat Mehmet Ektaş, Terörsüz Türkiye süreci kapsamında kurulan TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu hakkında basın açıklaması yaptı. Komisyonu eleştiren Ektaş, komisyonu korsan olarak nitelendirdi ve uyarılarda bulundu. Komisyonun hukuka aykırı şekilde kurulduğunu öne süren Ektaş, “Bu komisyonun çalışmalarının hiçbir bağlayıcılığı yoktur. Ancak çalışmaların, genel başkanlar tarafından milletvekillerine dayatılacağı, milletvekillerinin de adaylık kaygısıyla bu dayatmalara boyun eğeceği düşünülmektedir. Komisyona biçilen görev ve beklenen çıktılar Anayasa’ya aykırıdır” dedi.
“Karşı devrime hazırlık yapılıyor”
AHPADİ Derneği Başkanı Mehmet Ektaş şu ifadeleri kullandı:
“Terörsüz Türkiye sloganıyla Türk milletine pazarlanmaya çalışılan, yeni dönemin kilidini açacak anahtar olarak kullanılmak istenen Süreç Komisyonu 5 Ağustos 2025 tarihinden itibaren çalışmaya başladı. Başlangıcında “Terörsüz Türkiye” adıyla anılan, terör örgütü destekçisi DEM’in karşı çıkması nedeniyle ikinci toplantısında adı Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu olarak değiştirilen, sağduyulu, cumhuriyetçi, milliyetçi kesimlerin ise “İhanet Komisyonu” eleştirilerine maruz kalan bu korsan komisyonun çalışmaya başlamasından itibaren duyulan kaygıların, yöneltilen eleştirilerin haksız olmadığı da ortaya çıktı. Komisyondan gelen bilgiler, komisyonda yer alan partilerin temsilcilerinin konuşmaları, komisyonda dinlenen sözde sivil toplum örgütlerinin talepleri, PKK terör örgütünün açıklamaları; komisyonun araçsallaştırılarak ve meclis üzerinde baskı kurularak mevcut anayasal düzene karşı bir kalkışmaya, bir karşı devrime hazırlık yapıldığını ortaya koyuyor.
“Hukuka aykırı korsan komisyondur”
Bu komisyon, Türkiye’yi parçalama hedeflerini yeniden uygulamaya koyan emperyalistlerin komisyonudur. Komisyon, hukuka aykırı olarak oluşturulmuş korsan komisyondur. Komisyonun kanun teklifi hazırlaması ve sunması Anayasa’ya aykırıdır. Komisyon Başkanı Numan Kurtulmuş’un, Cumhurbaşkanı Danışmanı Mehmet Uçum’un ve komisyonda temsil edilen partilerin genel başkanlarının açıklamalarına göre bu komisyon kanun teklifleri hazırlayacaktır. Ancak kuruluşu ve işleyişi Anayasa’ya aykırı olan bu korsan komisyonun böyle bir yetkisi yoktur. Anayasa’nın 88. maddesine göre “Kanun teklif etmeye milletvekilleri yetkilidir.” TBMM İçtüzüğü’nün 35. maddesine göre de komisyonlar kanun teklif edemez; milletvekilleri tarafından sunulan teklifleri görüşür, değiştirerek ya da aynen kabul veya reddeder, sonuçlarını rapor halinde Genel Kurula sunarlar. Dolayısıyla kanun teklifi sunma yetkisi yalnızca milletvekillerine aittir.
“Bu komisyonun çalışmalarının hiçbir bağlayıcılığı yoktur”
Bu komisyonun çalışmalarının hiçbir bağlayıcılığı yoktur. Ancak çalışmaların, genel başkanlar tarafından milletvekillerine dayatılacağı, milletvekillerinin de adaylık kaygısıyla bu dayatmalara boyun eğeceği düşünülmektedir. Komisyona biçilen görev ve beklenen çıktılar Anayasa’ya aykırıdır. Komisyonda yapılan konuşmalar, sözde STK temsilcilerinin talepleri, terörist başının açıklamaları ve PKK yöneticilerinin beyanları; komisyondan teröristlerin cezalarının kaldırılması, ana dilde eğitim, etnisite temelli anayasa, federasyonun ilk adımı sayılacak yerel yönetim özerklik şartları gibi üniter devlet modelini hedef alan düzenlemeler beklenildiğini ortaya koymaktadır. Bu talepler Anayasa’ya aykırı olup Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil etmektedir.
“Türk milleti bu defacto durumu kabul etmiyor”
Komisyon, PKK/DEM çizgisinde görüşleriyle bilinen siyasetçilerin çoğunlukta olduğu şekilde oluşturulmuştur. Her ne kadar siyasi partiler temsilciler göndermiş olsa da belirlenen milletvekillerinin çoğu, ana dilde eğitim, üniter devlet, ulus devlet, Türk milleti, vatandaşlık tanımı, laiklik, Atatürk ilke ve devrimleri gibi konularda olumsuz görüşlere sahiptir. Bu kişiler, komisyon çoğunluğunu oluşturmaktadır. Özetle, komisyon kuruluşu, oluşumu, işleyişi, karar alma yöntemleri, üyelerinin ideolojik görüşleri ve kendisine biçilen görevler bağlamında her yönüyle hukuksuzdur, korsandır. Türk milleti bu de defacto durumu kabul etmemektedir.”