Rekor seviyelere ulaşan ons altın, uzmanlara göre farklı riskleri de işaret ediyor. Küresel belirsizliklerin gölgesinde alınan mesajlar, piyasalarda yeni tartışmaları beraberinde getirdi. Ekonomistlerin değerlendirmeleri ve bankaların revize ettiği tahminler, altın fiyatlarına dair güçlü sinyaller sunuyor.
ABD Merkez Bankası’nın 17 Eylül’de 25 baz puanlık faiz indirimi gerçekleştirmesi, fiyatlamalar üzerinde etkili oldu. Fed Başkanı Jerome Powell’ın yaptığı açıklamalar altının yönünü yukarı çevirdi. Piyasalarda yıl sonuna kadar iki toplantıda daha indirim yapılacağına ilişkin beklentiler güç kazandı. Ancak fiyat artışlarının yalnızca faiz hamleleriyle açıklanamayacağı belirtiliyor. Uzmanlara göre jeopolitik riskler ve yapısal değişimler de bu süreçte etkili rol oynuyor.
Yükselişin Arkasındaki Sinyaller
Piyasa Yorumcusu Rıdvan Özturgut, hareketin olağan dışı olduğuna dikkat çekti. Özturgut, “Ons altın durduk yere bu kadar sert yükselmesi hiç hayra alamet değil. Özellikle RSİ tarafınsa önemli bir sat sinyali var. Negatif uyumsuzluk (NU). Ya sert bir düşüş yapacak ya küresel bir kriz çıkacak.” ifadelerini kullandı. Direnç seviyelerinin peş peşe kırıldığına değinen uzman, fiyatlamaların kritik bir döneme işaret ettiğini belirtti. Bu çıkışın ardından piyasalarda olası sert hareketlerin öne çıktığı gözlemleniyor.
Tarihten Gelen Örnekler
Finansal Piyasalar Yöneticisi İris Cibre, geçmiş dönemlere dikkat çekti. Cibre, 1976-1980 yılları arasında yaşanan sert dalgalanmaların altın için önemli bir dönüm noktası olduğunu hatırlattı. “Ons 3804 USD. Enflasyondan arındırılmış haliyle de, spot fiyatla da tarihi rekorda. Ne fiyatlıyor derseniz. Düzenin değişimini. En son 1976-80 arası görülmüştü bu hareket. Bretton Woods döneminin sonu ve Liberalleşme dönemine geçiş (1980).” ifadeleriyle değerlendirmelerde bulundu. Uzmanlara göre tarihsel benzerlikler, altının uzun vadeli eğilimlerini daha anlamlı hale getiriyor.
Bankaların Revize Ettiği Tahminler
Uluslararası bankacılık devleri fiyat beklentilerini güncelledi. Goldman Sachs, Fed’in bağımsızlığına dair risklerin yükselmesi halinde altının güvenli liman rolünü güçlendireceğini bildirdi. Banka, ons fiyatının 2026’ya kadar 4 bin doları aşabileceğini, ABD tahvillerinde olası bir kayışla 5 bin dolara kadar yükselebileceğini öngördü. Citi, üç aylık hedef fiyatını 3.600 dolardan 3.800 dolara taşıdı. JPMorgan, 2026 ortası için 4 bin 50 ila 4 bin 150 dolar aralığında projeksiyon sundu. Capital.com analisti Kyle Rodda ise, Fed’in yönlendirmesinin altını daha yukarı itecek güçte olmadığını ifade etti. Morgan Stanley ise 2025’in son çeyreği için beklentisini 3 bin 800 dolar seviyesine çıkardı.
Verilerin Fiyatlamalara Etkisi
Küresel gelişmeler para piyasalarını etkilemeye devam ediyor. ABD’de açıklanan kişisel tüketim harcamaları verisi ağustosta yüzde 0,3 artış gösterdi. Bu verinin ardından piyasalar ekim ayında faiz indirimi ihtimalini yüzde 90, aralık ayında ise yüzde 65 seviyesinde fiyatladı. Dolar endeksi bu süreçte zayıfladı. Zayıflayan dolar, altına destek verdi. Geçtiğimiz haftayı 3 bin 773 dolarda kapatan ons altın, yeni haftanın ilk işlem gününde sabah seansında 10.40’ta 3 bin 819 dolara yükseldi. Ekonomistler, mevcut eğilimlerin kısa vadede dalgalı seyre işaret ettiğini aktarıyor.