Tepebaşı Belediyesi tarafından bu yıl 17’ncisi düzenlenen Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu, coşkulu bir kapanış töreni ile son buldu. 2-12 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilen sempozyumda, 9 sanatçı ve 23 asistan, Frig medeniyetinin kadim mirası olan Yazılıkaya için el ele vererek ortak bir anıtsal eser ortaya çıkardı. Sempozyum kapsamında 8’i Türk, 1’i yabancı olmak üzere sanatçılar, Yazılıkaya’nın bir örneğini Eskişehir kent merkezine kazandırdı. Böylece daha önce yapılan Varlığınız Sağlığımız Anıtı ve Sonsuz Cumhuriyet Anıtı’nın ardından kente üçüncü kolektif eser armağan edilmiş oldu.

Eskişehir'de korku dolu anlar: 5 yaşındaki kız çocuğu böyle bulundu
Eskişehir'de korku dolu anlar: 5 yaşındaki kız çocuğu böyle bulundu
İçeriği Görüntüle

Vecihi Hürkuş Havacılık ve Teknoloji Parkı’nda düzenlenen kapanış törenine; Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, geçmiş dönem Anadolu Üniversitesi Rektörü Engin Ataç, Sanat Direktörü Prof. Bilgehan Uzuner, Endel Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Burak Özaydemir, Eskişehir Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Mehmet Kahya, Sarar Grup Resmi İlişkiler ve Protokol Müdürü Alaattin Çoban, Beylikova Belediye Başkanı Hakan Karabacak, belediye meclis üyeleri, sanatçılar, akademisyenler, iş insanları, STK temsilcileri, sponsor kuruluş yetkilileri ve çok sayıda sanatsever Eskişehirli katıldı.< /> T B1 9067

Kapanış töreninde konuşan Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, “Pişmiş toprak o kadar kanımıza girdi ki… Ben sempozyumun başlangıcında bu bizim bayramımız derim. Bugün de matem günümüz gibi oluyor. O kadar çok eser birikti ki inşallah çağdaş sanatlar sergi alanı açmak da nasip olur. 1926’da ilk kiremitin Tepebaşı’nda yapılmasıyla beraber, büyük kurtuluşun akabinde Eskişehir’de kültür ve sanatla birlikte yapı medeniyeti de nasip olmuş. Kiremit tuğla fabrikaları açılmış. Eskişehir’e bu 3’üncü itici güç olarak girmiş. Ben bir yönde Eskişehir’in bir devrimi olarak nitelendiriyorum" ifadelerini kullandı.

“Bu sempozyumun dünyada gerçekten eşi, benzeri yok” diyen Başkan Ataç, şöyle devam etti, “2001’den beri 151 yerli 168 yabancı olmak üzere 219 sanatçı geldi ve 243 eseri şehrimize hediye ettiler. Son üç yılda kolektif çalışma fikri oluştu. İyi ki de öyle oldu. Bu eseri zaman ayırıp inceleyin, görün. Frigler olsa herhalde bu eseri kıskanırlardı. O kadar değerli oldu. Aynı şekilde Sonsuz Cumhuriyet Anıtı, sağlıkçılar için yaptığımız Varlığınız Sağlığımız Anıtı da çok değerli. Bu üç eser birbirine güç kattı. Bu sene Yazılıkaya’yı yapmaya karar verdik. Dünya medeniyeti için çok önemli bir yapıt. Bu biraz yorum oldu. Böyle olunca işin entelektüelliği ortaya çıkıyor. Bu eser Eskişehir’e çok yakıştı. Esere baktığınızda her karesinde Friglerin farklı bir özelliğini göreceksiniz. Frigler zaten farklı bir medeniyetti. Tüm medeniyetler doğudan gelirken onlar batıdan gelmişler. Tepebaşı Belediyesi Pişmiş Toprak Sempozyumu konusunda müthiş bir deneyim kazandı. 15 gündür Tepebaşı Belediyesi’nin çalışanları da sanatçılarla birlikte harikalar yarattı. Kibele’nin üretkenliği, besleyici ve koruyucu bir özelliği var. Biz de bundan dolayı bu anıtı kadınlarımıza ithaf ettik. Sempozyumda asistan öğrenciler inanılmaz çalıştılar. Yürekten kutluyorum onları. Kendileriyle iftihar ediyorum. Ben şehrimle övünüyorum. Türkiye’de hiçbir şehirde yok. Bu iş Tepebaşı’nın hem belleği hem kimliği" dedi.

Endel Şirketler Gurubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Burak Özaydemir, “Bu yıl 17’ncisi düzenlenen Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu’nun kapanışında sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu sempozyum pişmiş toprağın binlerce yıllık geçmişine saygı duruşunda bulunurken; sanat ve sanayiyi bir araya getiren bir platform oldu. Kılıçoğlu markasıyla ana ham maddesi pişmiş toprak olan bir sanayi kuruluşu olarak bu sempozyuma destek vermekten büyük bir onur duyuyoruz. 9 sanatçının kolektif çalışmasıyla ortaya çıkan Frig mirasının simgesi Yazılıkaya anıtının yeni bir yorumla hayat bulmasını yakından görmek bizler için çok etkileyiciydi. Sanatçıların özverili ve titiz çalışmayla ortaya koyduğu bu eser Eskişehir’e armağan edilmiş değerli bir anıt oldu. Eserin; üreten, koruyan ve besleyici gücü temsil eden kadınlara ithaf edilmesini çok anlamlı buluyor, emeği geçen tüm sanatçıları içtenlikle kutluyoruz. Dileğimiz odur ki bu sempozyum gelecek yıllarda da aynı heyecan ve güçle yoluna devam etsin. Bu vesile ile başta Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç başta olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum" ifadelerine yer verdi.

T B1 9067Sempozyum sanatçılarından Özgür Kaptan, “Frigya döneminin Yazılıkaya anıtını 9 sanatçı olarak yorumlamak, bu süreçte 5 farklı üniversiteden öğrencilerle çalışmak, çok güzel dostluklar kurmak ve birçok şey öğrenmek çok güzeldi. Tepebaşı Belediyesi’nin bizi bir aile gibi kucaklaması ve zamanla yarışarak anıtımızı birlikte şekillendirmemiz çok keyifli oldu. Bunun için çok mutluyuz, çok teşekkür ederiz. Tepebaşı Belediyesi’nin sanat alanında yaptıkları tartışmasız çok anlamlı ve özel. Halk ile birlikte her gün eseri geziyor ve yaşıyoruz. Anlıyoruz ki biz birlikte bu şehirde sanatla dopdolu güzel bir süreçteyiz. Belediye çalışanlarını bizimle birlikte canla başla çalışması eserin seri üretimine çok katkı sağladı. Onlara çok teşekkür ediyoruz. Hep birlikte çok güçlüyüz" dedi.

Asistanlar adına konuşan Beyza Dönmez: “Bu yıl Pişmiş Toprak Sempozyumu’nda farklı sanatçılarla çalışma fırsatı bulmak, biz asistanlar için hem öğretici hem de ilham verici bir deneyim oldu. Yazılıkaya Anıtı’nın yeniden yorumlandığı bu projede yer almak, kültürel mirasa dokunmak, ekip ruhunu hissetmek ve üretimin bir parçası olmak bizim için çok değerliydi. Bizlere güvenerek bu alanı açan Tepebaşı Belediyesi’ne, çalışanlarına, sanatçılara çok teşekkür ederiz" dedi.

Bilgehan Uzuner, “Çok yoğun ve değerli anlar geçirdik. Bir yıl gibi hissettik, bir saniyede, bir dakikada geçti gibi de geldi. Bu işin ruhunda bu var. Ama çok kıymetli bir eser çıkarttığımızı düşünüyoruz. Toprak eserler konusunda, hacim konusunda çok iddialıyız. Belediye çatısı altında, Kılıçoğlu çatısı altında dayanışmayla, bu kolektif çalışmayla bu iş çok verimli oluyor. Burada biz Kibele için, toprak ana için bir anıt eser yaptık. Umarım bizim eserimiz de bir verimlilik örneğidir. Çünkü bu kent verimli ve üretken bir kent. Biz de o etkileşim içinde bir eser kazandırmaya çalıştık. Herkes buradan çok mutlu ayrılıyor. Ben başta Başkanımız olmak üzere tüm belediye çalışanlarına teşekkür ediyorum. Bu Yazılıkaya eseri iki yüzden oluşuyor. Bildiğiniz Yazılıkaya Anıtı 17 metrelik dev bir eser. Ama bizim eserimiz 5 metre yüksekliğinde ve iki yorum yaptık. Sanatçı, asistan kardeşlerim çok değerli çalışmalar yaptılar. Herkese çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Bilgehan Uzuner, konuşmasının ardından anıtın da bir parçası olan Kibele’nin bir replikasını Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a hediye etti.

Törende daha sonra plaketlerin takdimine geçildi. Sempozyum sanatçılarına, sponsor kurum ve kuruluşların temsilcilerine plaketleri takdim edildi. Sempozyumda emek veren asistan öğrencilere de katılım belgeleri verildi.

Törenin ardından Mustafa Uğur Yücel ve Nazife Uzun tarafından Doğada İnsan Düet’i gerçekleştirildi.

Kaynak: Bülten