Türkiye'deki altın ithalatında yaşanan düşüş, yeni ekonomi yönetiminin aldığı kısıtlayıcı tedbirlerle ilişkilendiriliyor.

Altın ithalatına vergi getirilmesi ve kota uygulamasının genişletilmesi, altın ithalatında görülen düşüşte etkili olan önemli adımlar arasında yer alıyor.


50 YIL SONRA İLK DEFA...

Her dönemin güvenli limanı olarak kabul edilen altın, özellikle Türkiye'de son yıllarda yaşanan yüksek enflasyonun ardından birikimini korumak isteyen vatandaşların da bir numaralı tercihi haline gelirken, bireysel altın alımlarının rekor seviyeye yükselmesinin yanı sıra, özel şirketlerin de altın talepleri tüm zamanların en üst seviyesine çıktı. 

Türkiye'de geçtiğimiz yıl itibarıyla yaklaşık 319 tonluk altın ithalatı yapılırken, bu rakam son 50 yılın en üst seviyesi olarak kayıtlara geçmişti.

Mayıs'ın ardından göreve başlayan yeni ekonomi yönetimi, parasal sıkılaşma adımları sonucunda altın ithalatına yönelik yeni kısıtlamalar getirirken, alınan tedbirlerin etkisi 2024 yılının ilk üç ayına yönelik paylaşılan verilerde gözlemlendi.


REKOR DÜŞÜŞ YAŞANDI!

Borsa İstanbul Kıymetli Madenler Piyasası üzerinden altın ithalatı Ocak, Şubat ve Mart aylarında bir önceki yılın aynı dönemine göre 4 katın üzerinde düşüş gösterdi.

Borsa İstanbul Kıymetli Madenler Piyasası verilerine göre, 2023 yılı Ocak, Şubat ve Mart ayında altın ithalatı 147 bin 452 kg olmuşken, 2024 yılının ilk çeyreğinde bu rakam 35 bin 520 kg oldu.


ETKİSİ SERT OLDU!

Temmuz ayında yayımlanan Resmi Gazete kararı ile Türkiye-AB Gümrük Birliği kapsamının dışında kalan ülkelerden yapılacak altın ithalatına yüzde 20 vergi getirilirken, Hazine ve Maliye Bakanlığı ise aldığı karar ile kota uygulamasının kapsamını genişletmiş ve yurt dışından altın alımında bildirim şartı getirmişti.

Yapılan hamlelerin ardından Eylül ayında ithal edilen altın miktarı 14 bin 961 kilograma gerileyerek Mayıs ayının ardından en düşük seviyeyi görmüş oldu. 

Ağustos ayında yapılan 21 bin 223 kilogramlık ithalatta büyük bir düşüş yaşanmasına gerekçe olarak atılan kısıtlayıcı adımlar gösterilirken, Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan altın için bir yeni yasak daha hayata geçirmişti.

Geçtiğimiz aylarda gram altın üretimine yönelik kota uygulamaları getiren Maliye Bakanlığı, bu karar ile piyasalarda serbest kur ve gösterge kur arasında yaşanan makasın açılmasına neden olmuştu. İlk aşamada cari açık verilerine olumlu yansıyan kararlara bir yenisi daha eklendi.

Bu doğrultuda Borsa İstanbul A.Ş. Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası Direktörlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre 3 Ekim itibarıyla, şirketlerin yurt dışından yapacağı altın alımlarına 25 kg üst limiti getirilmişti. 

Böylelikle Maliye Bakanlığı, sektör kaynaklarının dilediğinde altın ithalat edebilmesine imkan tanıyan uygulamayı resmen yasaklamıştı.


ARZ SORUNU KAPIDA!

Altın üreticileri ve kuyumcular, söz konusu kota uygulamalarının kapsamının genişlemesi halinde üreticilerin zor duruma düşebileceğini belirterek, altın alım-satım işlemlerinde makasın artabileceği ve arzın talep karşısında yeterli olamayacağını belirtti.


GRAFİK KIRILMIŞ DURUMDA!

Küresel ölçekli olarak altın fiyatlarını etkileyecek çok sayıda faktör bulunsa da, ekonomistlere göre altın fiyatları temelde ABD reel faizleri ve dünyada yaşanacak krizler ile ilişkilendiriliyor.

Özellikle ABD faizlerine ile altın fiyatları arasında tarih boyunca bir korelasyon görülürken, 2022 yılı itibarıyla bu grafik tersine dönmüş durumda. Öyle ki ABD'nin reel faizleri aşağı yönlü hareket etse bile, ons altın fiyatlarındaki yükseliş son yıllarda durdurulamıyor.

Bu durum, Asya pazarı başta olmak üzere çok sayıda ülkenin birikimlerini dolar yerine altın olarak değerlendirmek istemesiyle açıklanırken, altına olan ilginin her geçen gün artması emtia fiyatlarında yeni rekor beklentilerine neden oluyor.


Not: Burada yer alan değerlendirmeler yatırım kapsamında değildir. Haberimizde kesinlikle yatırım tavsiyesi verilmemiştir.

Kaynak: Haber Merkezi