“Lider”in Türk Dil Kurumu’ndaki sözlük anlamı “Önder, şef, bir partinin veya kuruluşun en üst düzeyde yönetimiyle görevli kimse”.

Benim “lider” denilince aklıma önce Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, ardından da 1970 ve 80’lerde art arda seçimler kazanarak binlerce işçinin sözcülüğünü yapmış sendika başkanı merhum babam geliyor.

Liderlik ya da önderlik bir ailede, kurumda, şirkette, ülkede söz konusu olabilir.

Bu, öylesine önemli bir konu ki becerilemediğinde ailelerin dağılmasına, şirketlerin iflasına, ülkelerin yozlaşıp yoksullaşmasına yol açabiliyor.

Dünyaya geldiği Kars’ın Digor ilçesinde ayakkabı boyacılığından 5 bini aşkın kişiyi istihdam eden SBK Holding’in sahibi olarak patronluğa uzanan hikayesiyle gençlere örnek teşkil eden Sezgin Baran Korkmaz, bu konuda önemli bir kişilik.

İnsana yapılan yatırımın önemine işaret eden 43 yaşındaki Korkmaz, hayatı öğrensin diye 8 yaşındaki oğluna simit sattıran girişimci bir lider. Türkiye ve farklı ülkelerde krize giren şirketleri satın alıp finansal yapısını düzelttikten sonra satan bir risk sermaye şirketinin sahibi.

Genç iş insanı Sezgin Baran Korkmaz, çarpıcı bir konuya işaret ediyor...

En çok karşılaştığı batık şirketlerin, kolejlerde okutulduktan sonra yurtdışına gönderilen ve holding şirketlerinde direkt en üst düzey pozisyonlarda görevlendirilen üçüncü nesil gençlere teslim edilenler olduğunu ifade ediyor.

Yani ehli olmadan sahip olunan işlerin başarısızlığına dikkati çekiyor.

son derece önemli bir konu.

Günümüzde bir şirkette liderlik, merkeze insanı koyan, müşteriye, iş arkadaşlarına, birlikte çalışılan iş ortaklarına sorumlu olarak değişimi yönetebilmek olarak tanımlanıyor.

Güven de çok önemli. Hatta en önemlisi.

Liderlik konusunda 4 bin 400 kişinin katılımıyla yapılan bir ankette en önemli 3 lider davranışı soruluyor.

Katılanların yüzde 64’ü “güven”i birinci sıraya koyuyor, yüzde 55’i “ekibin enerji ve yaratıcılığını desteklemek önemli”, yüzde 40’ı da “takımlar arası sinerjiyi yakalamak önemli” diyor.

Bu anket aslında, güvenin ve ekip sinerjisini yaratmanın ne kadar önemli olduğunu bir kere daha gösteriyor.

Başka neler olabilir?

Amaç odaklı yaklaşım, inisiyatif almayı destekleme...

İyi bir lider nasıl olmalı?

Öncelikle kendini iyi tanımalı.

Kendi etkinliklerinin, gelişim ihtiyaçlarının farkında olmalı ve bunları geliştirmeye odaklanmalı.

Tek bir liderlik modeli de yeterli olmuyor.

Şunu net söyleyebiliriz. Hiyerarşik liderliğin etkisi artık köhnemiş bir unsur oldu.

Hele uzaktan çalışma sisteminin pandemi sürecinde yaygın olarak gerçekleştiği ve planlandığı, dijital ortamlarda iletişimi sürdürdüğümüz zamanlarda hiyerarşik liderliğin önemi gittikçe azaldı.

Birbirinden öğrenmek ve deneyimleyerek öğrenmek öne çıktı. Birlikte çalışmayı ve ekip çalışmasını da destekleyen bir yönetim tarzı olarak fark atıyor.

Güven, ekip çalışmasını önemseme, samimiyet ve şefkati iyi bir liderde olması gereken özellikler olarak sıralarsak yanlış olmaz sanırım.

Tabi bir de binlerce kişiyi çalıştıran, yardımları ve yüzlerce öğrenciye verdiği burslarıyla kendinden söz ettiren eski ayakkabı boyacısı Sezgin Baran Korkmaz’ın, 8 yaşındaki oğluna simit sattırarak hayatı öğretmesi ise hiç de yabana atılmayacak bir liderlik.

Şimdi bir düşünün, yoksa bu satırlarda bahsettim lider siz misiniz?