Eskişehir’in ‘ne kenti’ olduğu üzerine tartışmalar yaparız…
Öğrenci kenti, havacılık kenti, demiryolu kenti, Cumhuriyet kenti, Avrupa kenti, üniversite kenti, sanayi kenti, yaşlı kenti…
Son yıllarda da ‘turizm kenti’ olma yolunda ilerliyor.
Eskişehir belki hepsinden daha çok ‘futbol kentidir’
Eskişehir’in en önemli ve en güçlü markası Eskişehirspor’dur. Eskişehir denince akla Eskişehirspor gelir. Sadece yurt içinde değil, sınırlarımız ötesinde de durum böyle…
Yarım asrı aşan tarihiyle Eskişehirspor, Eskişehir’in en önemli değerlerinden biridir. Geçmişi, kahramanları, birikimleri, neşesi, kederi ve paha biçilemez anılarıyla pek çoğumuzun hayatında önemli bir yer tutar Eskişehirspor.
İşte o Eskişehirspor’u gelecek kuşaklara aktaracak, kenti ziyaret edenlere anlatacak doğru düzgün bir ‘yapılanma’ yok.
Bugün futbola ilgili bir kimse kentimize gelse Eskişehirspor ile ilgili bilgi sahibi olacağı bir mekan yok. Gelenin elinden tutup götüreceğimiz ‘işte tüm hikaye burada’ diyeceğimiz bir yer yok.
Bırakın yabancıyı, turisti kenti çocuklarımıza bile anlatamıyoruz. Elimizde Eskişehirspor gibi bir değer var ama hak ettiği ‘değeri’ görmüyor.
Bir müzemiz olsa…
Acele hazırlanmış bir müze değil… Kongre kazanmak için açılmış değil… Yasak savma kabilinden bir şeyden bahsetmiyorum.
Modern bir müze… Dijital bir müze… Yaşayan bir müze… Doyurucu bir müze… Görselliği olan bir müze… İçinde 3-5 saat geçirilecek bir müze… Buluşma noktası olan bir müze… O günleri bize yaşatacak bir müze… Eskişehirspor’a saygımızı artıracak bir müze… Kente gelenlerin uğrak noktası olan bir müze…
Yeni taraftarlar kazandıracak bir müze… Görkemli maziye selam duracak bir müze… Amigo Orhan’ın sesini dinleyeceğimiz, Fethi Heper’den bir şeyler bulacağımız bir müze… Bu isimler hayattayken yapalım şu işi…
En azından ses ve görüntü kayıtlarını alalım…
Hatıra Bileti göreceğimiz, kazanılan kupaların özenle korunduğu bir müze… Direnişi, Dirilişi hissedeceğimiz, vazgeçmeyenlerin sergilendiği bir müze… Tarihi fotoğrafları, hediyelik eşyaları, kitapları, broşürleri bulabileceğimiz bir müze…
Bunlar bir çırpıda aklıma gelenler…
Profesyonel olarak ele alınırsa daha neler neler çıkar.
Kulübün içinde bulunduğu durumdan ‘bağımsız’ olarak Eskişehirspor Müzesi’ni ele almalıyız. Eskişehir’e ve Eskişehirspor’a bu iyiliği yapmalıyız. An itibariyle kulüp yönetiminin bu işle uğraşmasını beklemek doğru olmaz.
Bu nedenle şehirden bir destek gelmeli…
Müze denince akla Yılmaz Hoca geliyor. İlgi çeken müzelerin mimarı Yılmaz Büyükerşen… Hoca, yaparsa güzel olur, kalıcı olur, ses getirir… Gelir bile getirir… Hoca’nın Eskişehirspor Müzesi işini düşünmesini istiyorum. Müze işini Yılmaz Hoca’nın vizyonuyla değerlendirmemiz gerekir.