Gazetecilik öteden beri tartışmalı bir meslekti. Taraf olsan bi türlü, olmasan bin türlü ‘belalı’ bir işti. Yine gazetecilik hep sıkıntılı bir uğraş oldu.
Ölenlerimiz oldu…
Hapiste olanlar var, işsiz olanlar var…
Kıt kanaat yaşayanlarımız var…
Gazeteciliğin sadece ‘fikir işçisi’ tarafı değil patronaj tarafı da sıkıntılıdır. Son yıllarda daha da sıkıntılı olmaya başladı.
Önce internet ardından sosyal mecralar her iki tarafı da değişime zorluyor. Sadece yeni medyanın değil yeni bir hayatın da eşiğindeyiz. İşte bu ortamda gazeteciliği nerede, hangi şartlarda yapacağımızı merak ettiğimiz günlerdeyiz.
Öte yandan sorunlarımız da giderek artıyor. Gazetecilik yapmak giderek daha da zorlaşıyor. Teknik imkanlar mesleği daha kolay yapmaya imkan sunuyor ama maalesef yeterli olmuyor. Siyasi ve ekonomik ortam dezavantaj olarak karşımızda duruyor.
Sorunların hepsi ‘bize özgü’ değil. Benzer sorunları tüm dünya medyası yaşıyor. En başta da ABD!
Sonuç olarak gazeteciler olarak uzunca süredir keyfimiz yok!
Uzun süredir itilip kakılıyoruz…
Mesleğimize duyulan saygı giderek azalıyor. Burada elbette özeleştiri yapmamız lazım.
Uzun süredir halimizi hatrımızı soran yok.
Yine uzun süredir değerli, kıymetli değiliz!
Çoğu zaman can sıkıcı iddialarla gündemdeyiz.
Uzunca bir süredir tecrübemizi, yaşadıklarımızı, biriktirdiklerimizi kıymetli bulan yok.
Burada Kazım Kurt ve Dündar Ünlü’ye haksızlık yapmak istemem. Her ikisi de gazeteciliğe hak ettiği ilgiyi gösterir, hak ettiği değeri verir. Eleştiri karşısında öfkelenmez, küsmez, ayak oyunlarına başvurmaz. Her iki isim de en çağdaş ülkelerde görülen ‘yönetici’ tipidir.
Ama istisnalar kaideyi bozmuyor…
Kendimizi böylesine ‘kötü’ hissettiğimiz günlerde iki rektör bize moral oldu. Biraz olsun ‘toparlanmamıza’ vesile oldu. Yaptığımız işin önemini bize hatırlattı! Bu kadar itilip kakılınca doğrusu zaman zaman mesleğin ‘önemini’ unutuyoruz!
Önce Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Şenocak tam anlamıyla nefes almamızı sağladı. Birkaç gün önce de Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı gündemi ‘gazetecilik’ olan bir toplantı düzenledi.
Özetlemek gerekirse Prof. Dr. Çomaklı gazetecilere “Değerlisiniz… Kıymetlisiniz… Birikimleriniz çok önemli. İletişim öğrencilerinin ve Eskişehirlinin bundan yararlanması gerekir. Hatta ülkenin haberi olması lazım” dedi.
Prof. Dr. Çomaklı, gazetecilerin birikimlerinden yararlanma üzerine yapılacak işbirliği üzerine açıklamalar yaptı.
Memnun olduk, gururlandık, heyecanlandık ve belki hepsinden önemlisi mesleğin geleceğine dair umutlandık…