Uzman Psikolog Dr. Süleyman Kahraman YKS öncesi, gençlere ve velilere kaygı-stres yönetimi ile ilgili önerilerde bulunarak, ''Bu süreçte insanların canını sıkan çok fazla bilgi paylaşılıyor. Öğrenci ve velilerin bu son haftada mümkün olduğu kadar haber, söylenti, paylaşım, konuşma gibi içeriklerden uzak durması önemlidir. Ayrıca; veliler, öğrenciye karşı otoriter, ilgisiz ya da mükemmeliyetçi şekilde yaklaşmamalı’’ dedi.

Sınavın doğal kaygısının yanında, salgın sürecinin getirdiği belirsizlik ve yeni yaşam tarzının, öğrencilerin ve velilerin daha çok kaygı ve stres yaşamasına sebep olduğunu belirten Dr. Kahraman, ''Yüz yüze eğitimden mahrum kalan öğrenciler sınav hazırlık süreçlerinde ya gerçekten planladıkları şekilde hazırlık yapamadılar ya da yeterli hazırlık yapamadıklarını düşündüler. Hem öğrencilerin hem de velilerin sınav öncesi son haftada ve sınav sırasında stresle, kaygıya baş edebilmeleri, onları olumlu şekilde etkileyecektir'' dedi.

Öncelikle etkisini keşfetmek gerek
Kaygı ve stresle baş etmek için öğrenci ve velilere bazı önerilerde bulunan Süleyman Kahraman, öncelikle kaygı ve stres belirtileri ve etkileri üzerine bilgi aktardı:
''Burada ilk olarak kaygı ve stres belirtilerini ve etkilerini anlamanın öneminden bahsetmek istiyorum. Kaygı ve stres gerçekte olan veya algılanan tehdit durumlarında ortaya çıkar. Fizyolojik, zihinsel, duygusal ve davranışsal belirtileri vardır. Bu belirtiler kişiden kişiye değişiklik gösterse de genelde vücudun aşırı uyarılması, odaklanmada zorluk, beslenme ve uyku düzenlerinde değişme, vücutta yaralar vs. çıkması, unutkanlık, dalgınlık, keyifsizlik, belirli düşüncelere aşırı takılma gibi belirtiler olabilir. Etkilerine değinmek gerekirse; genel olarak psikolojik ve fizyolojik sağlığın aksaması, olumsuz duygulanımda olma, zihinsel süreçlerde aksama öne çıkmaktadır. Sınav döneminde kaygı ve stresin öğrenme davranışlarına etkileri de odaklanmada, öğrendiğini hatırlamada, bilgiler arası bağ kurmada, problem çözmede, zaman yönetiminde zorluk olarak ifade edilebilir. Öğrencilerin kendilerini gözlemlemeleri, kaygı ve stresin kendilerinde nasıl yansıdığı ve neleri, nasıl etkilediğini anlamaları bunlarla baş etmek için ilk adım olabilir. Örneğin odaklanmayı etkiliyorsa buna yönelik çözümler, hatırlamayı etkiliyorsa buna yönelik çözümler üzerinde çalışabilirler.''

Dengeli beslenme, uyku ve egzersiz
Bedensel sağlığın korunmasının hem iyilik hali hem de öğrenme açısından oldukça önemli olduğuna vurgu yapan Dr. Kahraman, ''Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Bunu hatırlayıp dengeli beslenme, düzenli uyku ve egzersizin fiziksel ve psikolojik dayanıklılığa katkı sağladığının altını çizmek gerekir. Öğrenciler sınav öncesi son günlerde dinlenmeyi ihmal etmemeli, vitamin ve mineral açısından beslenmelerine dikkat etmeli ve yeterli uyku aldıklarından emin olmalıdırlar'' diye konuştu.

Haber, söylenti ve paylaşımlardan uzak kalmalı
Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Kahraman, kaygının bulaşıcı bir etkisi olduğunu da hatırlattı. Özellikle korona virüs (Covid-19) pandemi sürecinde, insanların kaygı seviyesinin arttığına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
''Salgın sürecinde insanların kaygı yaşamasının temel sebeplerinden birisi de budur. Bu süreçte insanların canını sıkan çok fazla bilgi, haber, söylenti, konuşma ön plana çıkmaktadır. Özellikle sosyal medyadan ulaşılan bu bilgiler öğrencilerin ve velilerin daha fazla kaygı ve stres yaşamalarına sebep olabilmektedir. Öğrenci ve velilerin bu son haftada mümkün olduğu kadar haber, söylenti, paylaşım, konuşma gibi içeriklerden uzak durması önemlidir. Öğrencilerin takip ettikleri sosyal medya platformlarına bir süre ara vermeleri kaygının artmamasında etkili olabilir. Velilerin de duydukları, öğrendikleri kaygı verici bilgi ve haberleri öğrencilerle paylaşmamaları önemlidir. Öğrenci ve velilerin sınav salonlarında alınan önemlere, dezenfekte işlemlerine ve sınav salonlarında bulunacak herkesin maske takacağına dair bilgilere odaklanmaları, bunların dışındaki bilgileri, haberleri mümkün olduğunca görmezden gelmeleri katkı sağlayabilir.''

Rahatlatıcı senaryolar düşünmeli
Dr. Süleyman Kahraman, öğrencilere nefes egzersizi yapmalarını da tavsiye ederek, ''Kaygı ve stresle baş etmede nefes egzersizlerinin önemi ve etkisi hep vurgulanır. Öğrencilerin sınavda maske kullanmak zorunda olmaları, nefes egzersizleri uygulamalarını zorlaştırabilir ancak sınavdan önce maske kullanmalarının gerekmediği yerlerde nefes egzersizlerini yapmaları mutlaka önerilmektedir. Ayrıca zihinsel alıştırmalar yapmak, kaygının arttığı durumlarda insanların rahatlaması için çok etkili olabilmektedir. Öğrencilerin kendilerini iyi hissetmelerine ve kaygı/stres belirtilerini kontrol altına almalarına katkı sağlayacak zihinsel senaryolar, alıştırmalar, hikayeler oluşturmaları ve bunlarla çalışmaları, kaygı ve stresin yönetiminde etkili olabilir'' ifadelerini kullandı.

Sadece soruya odaklanmalı
Öğrencilerin kendilerine daha çok güvendikleri, kendilerini daha başarılı gördükleri sorulardan başlamalarının, sınav başında kaygı ve stresin azalmasına katkı sağladığını söyleyen Dr. Kahraman. ''Bu şekilde daha hızlı ilerleyerek motivasyonları artabilir. Ayrıca; sınav sırasında kişisel hedeflerini ve sınava hazırlık sürecinde harcadıkları emekleri göz önünde bulundurarak, soruları çözmeye odaklanmaları ve bunun dışında başka düşüncelerden kaçınmaya çalışmaları önemlidir'' tavsiyesini verdi.

Otoriter ya da ilgisiz olmak kötü etkiler
Dr. Kahraman, velilere de YKS öncesi çok kaygı ve stres yönetimde önemli görevler düştüğünü ifade ederek,''Velilerin kendi kaygılarını öğrencilere yansıtmamaya çalışması oldukça önemlidir. Bu son haftada öğrencilerin dinlenmelerine ve kendilerini iyi hissetmelerine yardımcı olabilecek tutum ve yaklaşımları sergilemeye azami dikkat etmeleri gerekmektedir. Otoriter, mükemmeliyetçi, ilgisiz ebeveyn yaklaşımları birçok psikolojik değişkende olduğu gibi sınav kaygısı açısından da öğrencileri olumsuz etkilemektedir. Bu yüzden ebeveynlerin öğrencileri sıkmadan, germeden onlara destek olmaya çalışmaları öğrencilerin kaygı ve stresi yönetmelerine yardımcı olacaktır'' önerisinde bulundu.