Bakan Koca'nın açıklamalarında satır başları şöyle:

Tehdit giderek zayıflıyor. Dışarı çıkıp baharı yaşamıyoruz.  Ama içimizde bir diriliş var. Başarı 83 milyon olarak hepimizin. Mücadelemiz henüz bitmedi. 

Taviz vermezsek istediğimiz sonucu kısa sürede alabiliriz. Geride kalan günler kolay geçmedi.

Salgın tüm dünyada 210 ülkeye yayılmış ve hayatı değiştirmiştir. Geçen Aralık ayında işin bu noktalara varabileceği akıllardan geçmiyordu.

Riske karşı hareket planımız 11 Mart'tan tam 50 gün öncesine dayanmaktadır. DSÖ'nün rakamlarıyla özetlersek dünyada toplam 3 milyon 152 bini aşkın koronavirüs hastası bulunmaktadır. Hayatını kaybedenlerin sayısı dünyada 218 bini geçmiştir.

ademe kademe uygulanan tedbirler sonuçlarda çok etkili oldu. Diyebilirim ki Türkiye bu sınavdan yüzünün akıyla çıktı. Başarının tamamını özetleyecek olursak; tedbir, tespit, hızlı tedavi...

Filyasyonun bugüne dek gösterdiğimiz başarıdaki rolü büyüktür. Her yeni hastanın temas çevresinde virüsün izini  sürdük. Filyasyon dediğimiz yöntemle hastalığı taşıyan kişinin son iki günde herkese ulaşmaya çalışıp testlerini yaptık. Hastalığın onlardan başkasına geçmesine fırsat tanımadan izole ettik.

Hiçbir testi tesadüfen yapmadık. Testi hastalığın kişiden kişiye bulaşıp yayılmasını önlemek için kullandık.

Biz filyasyonu çok büyük bir ağ kurarak gerçekleştirdik. Sahada görev yapan 5849 kişidir. Bu ekip hastaların temas zincirinde yer alan 468 bin 390 kişiyi tespit etmiştir.

Bunların yaklaşık yüzde 99'una neredeyse tamamına ulaşılmış takipleri yapılmıştır. 

Bugüne kadar takipleri yapılan kişi sayısı 464 bin 434'dür. Hastalığın yayılmasını bu yolla önledik.

Acil olmayan hastalarımızı erteleyip hastane yataklarımızı pandemiye hazır hale getirdik. Sağlık altyapısının hazır hale getirilmesi bize kontrol gücü verdi.

Hiçbir vakayı hastanın durumu ağır değil düşüncesiyle eve göndermedik, göndermiyoruz

Kovid-19 hastalığına yaklaşımda önemli değişikliklere gittik. Başarısı artık kanıtlanmış yöntem hekimlerimiz tarafından geliştirilen yöntem olmuştur. Tüm dünya için önemli için önemli değişikliklere gittik.

Bakanlığımız alınan sonuçlara göre tedavi yaklaşımını daha iyi hale getirdi. Çin'den temin ettiğimiz antiviral ilaçların bilinen kullanımını değiştirerek daha iyi sonuçlar aldık.

Dünyada tıbbın bildiği ilaçların kullanım şekillerini değiştirerek bambaşka sonuçlar aldık.

Doğrudan virüse etkili bir ilaç henüz geliştirilmiş değil. Ancak adı geçen ilaçlar virüsün etkisini azaltacak özellik taşımaktadır.

Bu ilaçların başında sıtma ilacını önceden temin edip, stoklamıştık. Türkiye olarak bu ilaçlardan özellikle devamında da Çin dahil olmak üzere getirdiğimiz antiviral ilaçları tedavide kullanır olmuştuk.

Çin'den getirdiğimiz antiviral ilaç ise Çin'de olduğu gibi sonuç almadığımızı gördük. Sonuçta bu ilacın kullanımını farklılaştırmış olduk. Yoğun bakım öncesi hastalara kullanmaya başlayarak sonuç aldığımızı gördük.

Tüm vakalarda tedaviye erken başlamanın sonucu olarak hastalarımızda zatüreeye gidiş oranı azalmış bulunmaktadır. Yüzde 15'e düşmüştük.

Akciğer iltiabı kritik bir durumdur. Hekimlerimizin bu oranı düşüren yaklaşımı dünyada bir ilktir.

Hastanın yoğun bakıma geçişi sözkonusu olmadan sürekli yüksek akımlı oksijen uygulamasını da gerçekleştiriyoruz.

Vefat oranlarımız ise yüzde 10'a, entübe ise yüzde 14'e geriledi. Bu başarıların arkasında hekimlerimizin özen ve dikkati, tedavi yaklaşımlarımız, bilimsel yaklaşımlar, hekim sanatının ustalıkları var. 

Türkiye'de şu ana kadar hasta kayıp oranı yüzde 2,58'dir.

Ülkemiz Avrupa ülkeleri içinde en düşük vefat oranına sahiptir. Dünyada 80. sırada yer almaktadır. Bu Türk tıbbını başarısıdır.

Olumsuz her gösterge geriliyor. Tedbirlere uyulmasaydı, sokağa çıkma kısıtı ihlal edilseydi, gençlerimiz ve büyüklerimiz evde kalmayı görev bilmeseydi, bugünkü başarıyı, iyimserliği yakalayamazdık. 

Şu ana dek kazandığımız başarının ilki sizsiniz. 83 milyondur. Hayatınızı salgın hastalığın zorunlu kıldığı yeni şartlara göre tanzim ettinzi. İkisi hastalarla temas ettiği kişilerin taranması yani filyasyon yönteminin başarıyla uygulanmasıdır. 

Salgının başlangıcında Türkiye virüsün ülkeye geciktirebilen az sayıda ülkelerden biri olmuştur.