Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Damla Eyüboğlu’nun açıklamasında “Uzun bir eğitim yılı daha bitmek üzere. Bu hafta karneler alınıyor. Hem aileler hem de çocuklar birtakım beklentiler içerisinde. Anne babalar doğal olarak çocuklarının başarılı olduklarını ve karnelerindeki güzel sonuçları görmek istiyorlar. Karnesi güzel gelen çocuklar da ödül beklentisi içindeler. Ailelerin zaman zaman zorlandığı, hatta bazen maddi ve manevi olarak şartlarını çok zorladıkları, yıl içinde bazen pazarlığa ve rüşvete dönüşen ödül konusu çoğu evde şu sıralar gündemi oldukça meşgul etmekte. Maalesef mevcut toplumsal algılayış da çocuklara karne hediyesi alınmasını, ailelerin göreviymişçesine dayatmaktadır. Oysaki okula düzenli gitmek, dersleri gerektiği şekilde öğrenmek ve öğrendiklerini sınavda göstermek çocuğun zaten sorumluluğudur. Bu nedenle bakış açımızı bu yöne çevirmek ve çocuğun okul motivasyonunu bu şekilde değiştirmek, zaten ödül konusunun kendiliğinden çözüme kavuşmasını sağlar. Bu, çocuklarımıza hiç ödül vermeyeceğimiz anlamına gelmez. Hatta çocuğu hiç ödüllendirmemek büyük haksızlık olur. Ama unutmayalım ki çocuğu başarısı için övmek, onunla gurur duyduğumuzu göstermek de bir ödüldür. Abartıya kaçmadan söylenen aferin, tebrik ederim, bu güzel başarı için seni kutluyorum, seninle gurur duyuyorum gibi söylemler çocuğun bir sonraki görevde daha istekle çabalamasını sağlar. Ayrıca ailelerin kendi şartları doğrultusunda çocuklarına hediyeler almaları da olumlu motivasyonu artırır. Hediyeler demişken, sonu gelmeyen istekleri körükleyen ve ebeveyn çocuk ilişkisini bozan pazarlıklardan kaçınmak gerekir. Ödül deyince çoğumuzun aklına bir oyuncak, kitap, tablet gibi hediyeler gelir. Ancak ödül konusu aslında geniş bir yelpazedir. Bazen güzel bir söz, içten bir sarılış, sevecen bir bakış, beraber yapılan bir etkinlik de çocuklara verebileceğimiz ödüller arasında sayılabilir. Her çocuk her zaman beklenen düzeyde başarı elde edemez. Amacımız bu çocukların başarısını yükseltmekse, çocuğun başarısını engelleyen etmenlere eğilip bunları irdelemeli, çocukla birlikte yeni stratejiler belirlemeliyiz. Eğer motivasyonel bir eksiklik söz konusuysa okul rehberlik servislerinden destek alınabilir. Ama eğer çocuğun başarısını engelleyen tıbbi bir durumdan aile veya okul şüpheleniyorsa mutlaka bir çocuk ve ergen psikiyatrisi tarafından durum değerlendirilmeli, soruna birlikte çözüm aranmalıdır” ifadelerine yer verdi.