Prof. Dr. Hüsnü Çelik, tıp alanındaki gelişmeler sayesinde klasik cerrahi uygulamalarının yerini; daha küçük yara izi ve daha az ağrı ile sonuçlanan laparoskopik cerrahiye bıraktığını söyledi. 

Laparoskopik cerrahi yöntemi sayesinde kadın hastalıklarının daha acısız ameliyat edilebildiğini ve iyileşme döneminin daha kısa sürdüğünü söyleyen Prof. Dr. Çelik, “Artık cerrahiyi ilgilendiren birçok ameliyat laparoskopik yöntemle daha güvenilir bir şekilde yapılabiliyor. Hatta eskiden zor olan ve az uygulanan bazı ameliyatlar laparoskopi ile birlikte daha kolay ve sorunsuz yapılabiliyor. Kapalı ameliyat olarak da bilinen laparoskopik cerrahi ile ulaşılabilir bir anatomik saha ve yeterli görüş alanının sağlanabildiği her durumda teorik olarak tüm ameliyatlar yapılabilir” dedi. 

Laparoskopik cerrahi sonrası hastaların kısa sürede taburcu edildiğini belirten Prof. Dr. Çelik, “Buradaki önemli nokta ameliyatın yapılabilirliğine ilave olarak laparoskopik cerrahinin kendine özgü çalışma prensipleri ile avantaj ve dezavantajların birlikte değerlendirilmesidir. Temel nokta hastalığın tedavisinin yeterli düzeyde sağlanabilir olmasıdır. Bu temel nokta aşıldıktan sonra komplikasyon oranı, operasyon süresi, operasyon sonrası ağrı ve konfor, hastanede kalış süresi, iyileşme ve normal yaşama dönebilir olma durumlarının da değerlendirilmesi gerekir” diye konuştu. 

Günümüzde rahim kanserlilerinin önemli bir bölümünde laparoskopik cerrahi uygulandığına değinen Prof. Dr. Hüsnü Çelik, sözlerini şöyle tamamladı: 

“Laparoskopik cerrahi rahim kanserlilerinde oldukça güvenilir görülmektedir ve buna paralel olarak tüm dünyada gittikçe yaygın olarak kullanılmaktadır. Diğer genital kanserlerde veriler sınırlı olmakla birlikte yetkin ellerde ve seçilmiş vakalarda uygulandığında etkin bir tedavi yöntemi olarak kullanılabilmektedir. Laparoskopik cerrahi için hastanenin yeterli donanım, eğitimli personel ve çok iyi bir teknolojik altyapıya sahip olması gerekiyor. Artık kadın hastalıkları pratiğinde laparoskopik cerrahi bir konfor değil bir ihtiyaç ve zorunluluk haline gelmiştir.”