Süper Lig’den düşen Eskişehirspor, son yıllarda hayli sıkıntılı zamanlar yaşadı. Çoğu zaman taraftarın filmlere konu olacak desteğiyle krizleri atlattık. Yönetim, hoca, topçular, kulüp personeli, belediyeler, hükümet… Herkesin katkısı oldu bu süreçte. Belki Süper Lig’e yeniden dönemedik ama kimilerinin tahmin ettiği gibi bir alt lige de düşmedik. Çok şükür… Eskişehirspor’un durumunu çekirgenin sıçramasına benzetiyorum. Bir sıçrar, iki sıçrar, üç sıçrar… EsEs, 117 kez sıçradı. Şanslıyız, Allah’ın sevdiği takımız… Ama fakat lakin bu böyle daha nereye kadar gider bilmiyoruz. Bu sene işi şansa bırakmamalıyız. Ekonomik şartlara da gözeterek ‘bu ligde kesin kalacak’ öte yandan Süper Lig’i kovalayacak bir yönetim oluşturmalıyız. Kentin tüm bileşenleriyle temsil edileceği bir yönetim. Sanayi Odası’ndan, Ticaret Odası’ndan, belediyelerden, hükümetten, üniversitelerden birer kişi yönetimde olmalı. Kimse böylesine kritik bir sezonda kendini ‘dışlanmış’ hissetmemeli. Paralı bir başkan, işini iyi yapan iki yönetici ile bu iş olmuyor. Süper Ligi istiyorsak Süper bir yönetim oluşmalı.

Özeçoğlu şansımızı iyi kullanamadık
Sinan Özeçoğlu, Eskişehirspor Başkanı olduğunda tüm camia sevinmişti, herkesi bir umut kaplamıştı. Bu sadece iyi şeylerin olacağına dair bir inanç değildi. Şeffaf, hesap verebilir bir yönetim oluştuğunu da düşünüyorduk. Başlangıç güzeldi ama sonu öyle olmadı. Destek görmeyen Özeçoğlu, yalnız bırakıldı. Eskişehir Basket’i de finanse eden Özeçoğlu, sonunda yoruldu. Kısa süren başkanlık dönemi ‘yarım kalmış hikaye’ olarak görüldü. EsEs yine kongreye gidiyor, ismi yine gündemde… Dün kendisiyle görüştüm. Adaylığı düşünmediğini söyledi… Fikri değişir mi bilmiyorum… Özeçoğlu ile konuşurken o günleri yeniden hatırladım ve “Özeçoğlu şansımızı iyi kullanamadık” dedim.

Çorum Olayı’nda ikinci hata 
Haydar Çorum, CHP’li bir isim. Yerel seçimde aday adayı oldu. Mihalıççık adayı olarak gösterildi. Malıç ittifak kapsamında İYİ Parti’ye bırakılınca aday olamadı. Seçime DSP adayı olarak giren Çorum, büyük bir başarıya imza attı. Seçim sonunda “Yunus’un memleketinde kendini herkese sevdirmiş” dedik… Hatalar neler? İlki CHP İl Başkanı Abdülkadir Adar’a ait… Adar, seçimden hemen sonraki toplantıda henüz mazbata almadan Çorum’u ‘partisine’ davet etti. İkinci hata… CHP’li belediye başkanları Ankara’ya gitti. Heyette Haydar Çorum’da vardı. DSP’li Çorum… Manzara şık değil. Çorum daha fazla hataya neden olmadan CHP’ye geçse herkes için iyi olacak gibi…

AK Parti ‘parti’ olmaktan çıktı
Eskişehir’de kurulduğu günden bu yana sorun, sıkıntı, iç çekişme, şikayet, dedikodu bitmedi. Bitmek bir yana giderek arttı. Gelinen noktada bir partili il başkanını ulu orta inanılmaz iddialarla istifaya davet ediyor. Tehdit de ediyor… Kim yazdı, kim gönderdi? Parti açısından önemli değil. Önemli olan işin ‘bu noktaya’ gelmiş olmasıdır. AK Parti Eskişehir’de ‘dava partisi’ hüviyetinden hızla uzaklaştı hatta parti olma vasfını kaybetti. Bayramlaşmada kriz, iftarda sıkıntı, danışmada gerginlik… Böyle daha ne kadar, nereye gidilir bilmiyorum. Olan biten için “Pandora’nın Kutusu açıldı” diyeceğim ama Eskişehir’de o kutu hiç kapanmadı ki…