Baromuz, Ayrımcılıkla Mücadele kapsamında tüm Türkiye’de ilk olma özelliğini taşıyan bir projeye imza attı. Ayrımcılığın dilde başladığını ve bunun için farkındalık yaratmanın önemli olduğu vurgusundan yola çıkılarak ayrımcı dilin kullanılmaması için AYRIMCI DİLİ TERK ET SLOGANI ile şehir genelinde taahhütname imza törenleri oluşturulmaya karar verildi. Basından takip ettiğiniz üzere projenin ilk iki ayağını siyasi parti il başkanları ve belediye başkanları oluşturdu.

Başarılı geçen törenler sonrasında sıra geldi, projenin 3. Ayağına.

Şehrimizde faaliyet gösteren bütün gazeteler, haber portalları, dergiler, radyolar ve televizyon kanalları ayrı ayrı davet edildi. Sadece davet edilmekle kalmayıp, telefonla da katılım durumu teyit edildi. 20 Aralık 2021 Pazartesi günü 6 gazetenin, (Anadolu – 2 Eylül – Sonhaber – Yenigün – Milli İrade – İstikbal) 2 televizyon kanalının, (ESTV – KANAL 26) 1 derginin, (FOLLOW) 7 Haber Portalının (ESKİŞEHİR.NET-ESGÜNDEM26 – ESGAZETE – HABERCİ26 – ESKİŞEHİRHABER.COM – ESKİŞEHİRHABER26 – ESKİŞEHİR EKSPRESS) katılımı ile söz konusu taahhütname töreni gerçekleşti. Söz konusu kurumlar, AYRIMCILIK KAVRAMINA HASSAS DAVRANACAKLARINI ESKİŞEHİR HALKINA TAAHHÜTTE BULUNDULAR.

Buraya kadar hiçbir sıkıntı yok.

Ta ki Şehir Gazetesi İmtiyaz Sahibi Sayın Murat Keskin’in projeyi anlayamadığı ortaya çıkana kadar.

Proje öncesinde Şehir Gazetesi’ne davetiyenin gidip gitmediği teyit edildiğinde gelip gelmeyecekleri noktası belirsizdi. Bunun üzerine Şehir Gazetesi İmtiyaz Sahibi Murat Keskin ile Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu Başkanı olarak görüşmek istedim. Onun için gazeteden Sayın Keskin’in numarasını istedim. Numarasının benimle paylaşılmasını istemediğini öğrendim. Görüşmek istemediğini de anlayınca saygı duydum ve konuyu kapattım.

Ancak Sayın Keskin’in 21/12/2021 tarihli gazetedeki yazısını okuyunca PROJEYİ ANLAYAMADIĞINI gördüm. YARDIM EDEYİM İSTEDİM! (Taahütnameyi imzalamamasına saygım sonsuz; ancak anlamamasına diyeceğim ÇOK ŞEY VAR!)

Ah! Dedim. Keşke telefonu açsaydı PROJEYİ ANLAYABİLECEKTİ.

‘Ne var ki bendenizin anlayamadığı nokta bu konuda basın kuruluşlarından taahhüt İstemek de ne demek oluyor?’ demiş Sayın Keskin.

O ZAMAN ANLATALIM!

Sayın Keskin; Barolarımızın Avukatlık Kanunu’ndan kaynaklı insan haklarını koruma ve işler kılma yükümlülüğü var. Bu yükümlülüğünü 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’ndan almaktadır. Daha iyi anlaşılabilmesi için kanun maddesini de Sayın Keskin için paylaşayım. Şöyle ki;

Madde 76 – (Değişik birinci fıkra: 2/5/2001 - 4667/46 md.) Barolar; avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlâkını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.

‘AYRIMCILIK’ en büyük insan hakkı İHLALİDİR.

Bu hakkın ihlali sonrasında laf söyleyecek ve önünde duracak çok fazla kişi sayabilirsiniz. Önemli olan ihlalin gerçekleşmesinin önlenmesini sağlamaktır. Bunu yapacak en temel kamu kurumlarından biri BAROLARDIR. Bu görev kendilerine kanun gereği verilmiştir.

İşte Eskişehir Barosu, şehrimizde vatandaşlarla iç içe olan bütün kurumları unutmaya yüz tutmuş bu kavramla yani ‘AYRIMCILIKLA MÜCADELE’ kavramı ile yeniden yüzleştirmeye davet ediyor. Baro olarak, İnsan Haklarını en başından itibaren koruyalım istedik. İhlal sonrası değil de ihlalden önce bilgilendirelim istedik.

Sayın Keskin’in anlayamadığı, biz Eskişehir’de faaliyet gösteren hiçbir basın kuruluşuna ayrımcılık yapıyorsunuz demedik. ‘Ayrımcı bir dil kullandınız’ demedik. Farkındalık yaratmak istedik. AYRIMCILIKLA MÜCADELE ETTİĞİMİZİ VE AYRIMCILIĞIN DİLDE BAŞLADIĞINI topyekün bütün basın mensupları ile söylemenizi istedik. Yazılarınızla ve sözlerinizle DİLİ kullanan bir meslek grubu olduğunuz için, bunu önemsedik.

Sayın Keskin, üzerimize vazife olmayan işlere kalkıştığımızı belirtiyor. Kusura bakmayın, kanun maddesi açık! Sizin kendi kurallarınıza uygun davranıp davranmamanız sizi ilgilendirir. Ancak bütün vatandaşların her gün okuduğu bir gazetenin temsilcisi olarak vatandaşların karşı karşıya kalabileceği ve İNSAN HAKKI İHLALİ olan AYRIMCILIK kavramını korumak bizi İLGİLENDİRİR!

Sayın Keskin; doktorlar ve avukatlara bizler yeminlerini tekrar ettiriyor muyuz? demiş. Doktorların ve avukatların ettiği yeminler mesleğe başlamak için yapılması gereken yeminlerdir. Olmazsa olmazdır. YEMİN İLE TAAHÜTÜ KARIŞTIRMAYIN!

Ben, KIZIM SANA SÖYLÜYORUM GELİNİM SEN ANLA DEMİYORUM.

AÇIKTAN SÖYLÜYORUM!  İLETİŞİM, HER KAPIYI AÇAR DİYORUM.

Bendeniz sizin karşınızdayım, yani ADLİYEDEYİM.

İŞYERİNİZİN KARŞISI YA ONDAN DEDİM.

Beklerim efendim…

Ha bir de olayın daha iyi anlaşılabilmesi için HAZIRLADIĞIMIZ VE TAAHHÜTNAME TÖRENİNDE DE  İZLETTİĞİMİZ VİDEOMUZU PAYLAŞALIM, BELKİ DAHA İYİ ANLAŞILIR.